Sevim Şentürk / Zaman
Her anne-baba ister, gelişimini sağlıklı bir şekilde tamamlamış, mutlu bir çocuk sahibi olmayı. Bu yüzden ellerinden geleni yaparlar onlar için. Kurslara gönderir, sosyal aktivitelere katılmasını sağlar, gerekirse psikolog yardımı bile alırlar. Oysa bunların hiçbirine gerek kalmadan da sağlıklı çocuklar yetiştirilebilir. "Nasıl mı?" sorusunun cevabı çok basit: Tabii ki çocukların vazgeçilmezi oyunlarla...
Uzmanlara göre çoğu zaman es geçtiğimiz oyunlar, doğru seçildiği takdirde iletişimi kuvvetli, dil ve el becerileri gelişmiş, düşünebilen bireyler yetişmesini sağlıyor. Bunun için ebeveynlerin yapması gereken tek şey, çocuğu oynayabileceği oyunlar noktasında yönlendirmek. Ama maalesef anne-babalar için internet çağı çocuklarının dikkatini çekecek bu tarz oyunlar bulmak oldukça zor.
İşte Timaş Yayınları'ndan cuma günü çıkan, pedagog Isabella Bertrand ve Spohie de Mullenheim'in hazırladığı, Duygu Dalgakıran'ın Türkçeye kazandırdığı '365 Oyun' adlı kitap, bu anlamda önemli. Çocuklarını bilgisayarı aratmayacak cinsten oyunlarla eğlendirmek isteyenlere bir rehber niteliği taşıyor kitap. İçinde, kâğıt kalem oyunlarından su oyunlarına her yaş grubuna göre ayrı ayrı 365 kıpır kıpır oyun var. Kitap, ilköğretim ve okulöncesi öğretmenleri için de bir kaynak. İşte bu oyunlardan bazıları...
Eczane ne satar: Bu oyun, 6 yaş üzeri arasında 2 ya da daha fazla oyuncu arasında oynanır. Oyunculardan biri, bir dükkân ismi seçer. Örneğin; eczane, manav, kasap, fırın gibi. Sonra da seçtiği dükkânda ne satıldığını sorar arkadaşlarına. Diğerleri de bir dakika içinde, bu dükkânda satılan en az 5 şeyi bulmaya çalışır. Bulamayan elenir. Oyun böyle oyunculardan bir kişi kalana kadar devam eder.
Dudağımı oku: 5 yaş üstü çocuklar tarafından oynanabilecek bu oyun için en az 4 kişi gerekir. Oyunda amaç, oyuncularla konuşmadan anlaşmak. Kuralları şöyle: Bütün oyuncular bir çember oluşturacak şekilde oturur. Bir kişi oyunu başlatır. Sonra iletişim kurmak istediği arkadaşını seçer. Sonra ilk oyuncu, hiç ses çıkarmadan dudaklarıyla bir cümle söyler. Diğer kişi de onun ne dediğini üç denemede anlamaya çalışır. Cümleyi üçüncüsünde de bulamazsa oyundan diskalifiye edilir. Böylece, cümleyi başka biri bulmaya çalışır. Cümleyi bilen, cümleyi söyleyen oyuncunun yerine geçer. Oyun böylece devam eder.
Kör el: 7 yaş ve üstü arasında oynanır. Oyuna başlayabilmek için kâğıt, kalem ve gözleri bağlamak için bir bez gerekir. Malzemeler tamamlandıktan sonra oyunculardan birinin gözleri bezle kapatılır, kâğıt ve kalemin olduğu yere oturtulur. Başka bir oyuncu da onun, önündeki kâğıda bir kelime yazmasını sağlar. Gözleri bağlı olan oyuncu, kendisine yazdırılan kelimeleri ya da cümleyi tahmin etmeye çalışır. Her kelime için iki tahmin hakkı vardır. Üçüncüde oyuncu yanar ve sırayı arkadaşına bırakır.
Gizli kelimeler: 8 yaş ve üstü üzeri için olan oyun, en az iki kişi ile oynanır. Sözlük, kâğıt ve kalem oyun için olmazsa olmaz malzemelerdir. Malzemeler sağlandıktan sonra oyuncular, ellerindeki kâğıda, sözlükten seçtikleri 5 kelimenin anlamını yazar. Ama kelimenin kendisini yazmaz. Ardından, herkes kâğıdını yanındakine verir. Kendisine gelen kâğıttaki anlamların hangi kelimelere ait olduğunu en çabuk bulan oyuncu kazanır.
Komik mektuplar: 9 yaş ve üstü için bu oyun. En az üç kişiyle oynanıyor. Gerekli malzemeler kâğıt, kalem ve zarf. Oyundaki amaç hayali kişilere mektup yazıp bunları cevaplamak... Öncelikle herkes bir zarfın üzerine hayali bir adres yazar. Misal; Aydan Hanım, Uzay Gemisi Sokak. No: 4-Ay... Sonra, zarflar karıştırılır ve herkes karıştırılan zarflardan birini seçip eline geçen zarfın üzerindeki adrese mektup yazar. Bu aşamadan sonra oyuncular arasında mektuplar değiştirilir. Ve oyuncular kendine çıkan mektubu yüksek sesle okur. İşin eğlenceli kısmı burada başlar. Oyuncular, genelde yazdıkları şeylere gülmekten kırılır.