ÇOCUK GELİŞİMİNDE MÜZİK

Engin IŞIK

Çocuklar konuşmayı ilk etapta duyduğu sesleri taklit ederek denerler. Gelişimlerinin ilerleyen zamanlarında taklit ettikleri küçük ifadelerin birleştirilerek cümle formunu aldığı görülür. Yeni yeni cümleler kurmaya başlamış bir çocuk, müziğin içindeki akıcılık ve tınıların hoş uyumuyla beraber sözleri ezberleyip taklit etmeye çalışır. Taklit Ederek Öğrenme seviyesi arttıkça çocuğun dil kullanma becerilerinin hızlandığı görülür. Prozodi hatası yapılmış şarkılar, çocuğun şarkıya eşliği sırasında ritme uyumda ve cümle kurmasında zorluk yaşatır. Prozodi hatası yapılmamış şarkılar ses ve müzik uyumu taşımaktadır. Çocuklar için yapılan şarkılarda genellikle bu unsurlara dikkat edilmektedir. Söz ve müziğin uyumuyla beraber çocuklar, daha anlaşılır cümleler kurmayı başarırlar.

Okullardaki müzik eğitimi, çocuklara gerekli bilgi ve donanımı verebilmek için yeterli seviyede olmalıdır. Okul içinde bir müzik sınıfı, müzik sınıfında çocuklara sunulabilecek örnek enstrumanlar olmalıdır. Çocuğun müzik eğitiminde idol olarak göreceği müzik öğretmeni gerekli bilgi ve donanıma sahip yetkinlikte olmalıdır.

İsviçre Fribourg Üniversitesi elemanı Psk. Maria Spychiger’a göre okulda daha çok müzik eğitimi alan çocukların dil öğrenme yetenekleri normal eğitim görenlere göre daha çok gelişmektedir. Spychiger’ın araştırmasında yaşları 7 -15 arasında değişen çocukların bulunduğu 70 sınıfın yarısına, matematik ve dil derslerinden artan zamanlarda, haftanın 5 günü fazladan 45 dakika müzik eğitimi verilmiş, diğer yarısı müzik eğitimini haftada 1-2 saat almayı sürdürmüştür. 3 yıl sonra değerlendirilen veriler, fazladan müzik dersi alan çocukların dil dersinde daha başarılı oldukları gözlenmiştir. Daha az müzik eğitimi alan kontrol grubu ile matematik başarıları arasında bir fark gözlenmemiştir (Edwards, 1997).”

Müzik eğitimi çocukların sosyal gelişimine de katkılarda bulunur. Müzik eğitimi alan çocuklarda birlikte çalışma, arkadaşlık kurabilme, yardımlaşma, paylaşma gibi sosyal durumlar daha çok görülür. Müziğin gruba uyum sürecini bu şekilde arttırmasının en önemli sebebi müzikte rekabetçiliğin olmamasıdır. Ensturumanlar birbirini tamamladıkça melodilerin zenginliği içinde kayboluruz. Bir orkestra içindeki çeşitli ensturumanların birbirlerine bıraktıkları partiler paylaşımdan çıkan güzelliğin sesi olur dinleyiciler için. Solo çalan piyanonun tuşlarındaki farklı seslerin birbirini takip ederek çıkarttıkları uyumlu sesleri de örnek alabiliriz. Müzik eğitimi alan bir çocuk, müziğin paylaşımcı ruhunu içselleştirir.

Müzik, çocuğun toplumu anlamasında öğretici bir rol oynar. Dünden bugüne müzik ve dans aracılığıyla taşınan toplumunun kültürü ile tanışır çocuk. Müzik ve dansın koparılamaz sağlamlıkta ördüğü bağlar sayesinde çocuğun milli duyguları da gelişir. Müzik ve dans evrensel bir dil olduğu için, farklı müzik ve ensturuman ilgisi olan çocuğa dünya kültürleriyle tanışma fırsatı sunar. Farklı ensturuman çalan arkadaş grubuyla müzik paylaşımı, birlikte yapılmış koro gibi çalışmalar çocuğun grup-içi uyum dinamiklerini geliştirmesini sağlar. Çocuğun toplumsal etkinliklerde bulunması sağlıklı sosyalleşme sürecini başlatır.

Kaynakça:

EDWARDS, Rob; “Children Learn Faster to the Sound of Music” (Müziğin Sesiyle Hızlı Öğrenen Çocuklar), New Scientist, May 1996, Çeviren: ESKİOĞLU, Itır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.