Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi 13. Psikiyatri Kliniği Şefi Doç. Dr. Kemal Sayar, yapılan bazı araştırmaların, şiddete dayalı suçlar, çocuk suçluluğu ve madde bağımlılığı ile baba yokluğu arasında bir bağlantı olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.
Sorumluluk sahibi bir babanın varlığının, sosyal hastalıkların tedavisinde kullanılabilecek bir işlev gördüğünü belirten Sayar, "Yapılan araştırmalar, sadece annenin bulunduğu ailelerde büyüyen çocukların, akranlarına göre daha dezavantajlı olduğunu ve bu dezavantajın çocukluk dönemi boyunca sürdüğünü, çocukların erken dönemdeki gelişimlerinde her iki ebeveynin de önemli olduğunu göstermektedir. Babalar, çocuğun büyüme sürecinde önemli roller üstlenirler." diye konuştu.
Sıcak ve sevecen babaların, çocuklarda cinsiyet rollerinin gelişimini de etkilediğini ifade eden Sayar, erkek çocukların büyüme sürecinde babalarından erkeklerin ilgilerini, faaliyetlerini ve sosyal davranışlarını öğrendiklerini söyledi. Kız çocukları ise erkeklerle güvenli ve rahat ilişki kurmayı öğrenir. Sevgi dolu babalar, erkeklerde başarı, kızlarda kişisel uyum üzerinde olumlu etkiler yapar.
Babasız büyümenin kızlardaki sonuçları
6 yaşından önce ya da 6 ile 9 yaş arasında ebeveyni boşanan ergen kızlar, aileleriyle birlikte olan kızlara göre daha fazla alkol ya da madde kullanımına yönelmekte.
Kadınların ergen ve yetişkin popülasyonları içinde yaşadıkları ebeveyn ayrılığı erken başlayan cinsel etkinlik, büyük ölçüde suça ilişkin davranışla ilişkilendiriliyor.
Bu tür kadınların uzun ve memnuniyet verici ilişkiler kurmakta da zorlandıkları kaydediliyor. Kadınlarda bu duyguya yol açan durum, babanın duygusal olarak kaybının onların kendilerini 'reddedilmiş gibi' hissetmeleriyle ilişkilendiriliyor.
Pek çok kız bu reddedilmeyi yeteri kadar sevimli, sevilebilir ve zeki olmadıkları şeklinde algılıyor.
AA