ÇOCUKLUK BİZDE KALSIN, KİRLENMESİN DÜNYA…
"Tam yaşanmamış çocukluk eksik insan demekse, dünyaya çocukların gözüyle bakmak bizi daha da güzelleştirecekse, en iyiler çocukluklarını ceplerinde taşıyanlarsa, çocukluk bizde kaldıkça kirlenmeyecekse dünya” diye yolan çıkan Çocukluk Bizde Kalsın Derneği, çalıştayın bu yıl 9.sunu gerçekleştiriyor. Masaldan hikâyeye, sözden yazıya kadar çocuğa fısıldanan toplumsal cinsiyet rolleri çalıştayın tartışma konularını oluşturuyor. Çalıştay, 13 Mayıs Pazar günü sonuç bildirgeleriyle son bulacak.
Sarıyer Belediyesi, 7. Sarıyer Edebiyat Günleri’nden bir ilke imza atarak çocuk ve edebiyat ilişkisini konu alan “9. Çocukluk Bizde Kalsın Çalıştayı” düzenliyor. Edebiyat günleri boyunca çeşitli atölyelerde çocuklar, öğretmenler ve öğretmen adaylarını buluşturacak çalıştay Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde başladı. Çocukluk Bizde Kalsın Derneği ile birlikte ‘Kelimelerden Dünyalar Yaratmak’ temasıyla düzenlenen çalıştayın ilk gününde üniversite öğrencilerine ve öğretmenlerine yönelik sunumlar ve paneller gerçekleştirildi. Her yıl farklı temalarda gerçekleştirilen çalıştayın amacı erken çocukluk eğitimi ile konularda farklı disiplinlerden eğitimcileri ve ilgili bölümlerin öğrencilerini bir araya getirerek bilgi paylaşımı sağlamak.
Çocuk dostu belediyecilik anlayışıyla hizmet veren Sarıyer Belediyesi, Çocukluk Bizde Kalsın Derneği, Çanakkale Kepez Belediyesi ve İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği etkinliğin açılış konuşmasını Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Erdem ve Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi Öğretim Görevlisi Sema Güzey Kandemir yaptı.
MASALLARDA TOPLUMSAL CİNSİYET
Çalıştayın ilk gününde ‘Masallardan Hikâyeye Sözden Yazıya Çocuğa Fısıldanan Toplumsal Cinsiyet Rolleri’ isimli bir sunum gerçekleştiren Firuze Engin, masallarda ve çocuk edebiyatında toplumsal cinsiyetin nasıl temsil edildiği üzerine çalıştıklarını anlattı. Toplumsal cinsiyet meselesinin nasıl ortaya çıktığını araştıran Engin, “Çocuklara hem günlük hayatta, hem okuduğumuz masallarda hem de izlettiğimiz çizgi filmlerde neler öğütlüyoruz, bu çok önemli. Bir aktivist, La Fontane masalları üzerine çalışmış. Bütün leylekler, güvercinler, ceylanlar kız; bütün köpekler, tilkiler erkek cevabı almış,” diyerek masalların, kültürel idealler yaratılmaya çalışılan formlar olduğunu savundu.
ÇOCUK EDEBİYATINDA ÇOCUK HAKLARI
Geleneksel anlatının toplumun kendini anlatma yollarından biri olduğunu söyleyen Hatice Kapusuz da, anlatımda çocuğun özne olmasının ne ifade ettiğine değindi. “Çocuk toplumun geleceğidir,” diyen Burak Kaan Yılmazsoy ise çocukta mekân algısının gelişiminde masalın etkisini anlattı. Çocuk edebiyatında çocuk haklarının detaylı şekilde ele alındığı çalıştayda, dünden bugüne çocuk hikâyelerindeki toplumsal cinsiyet rolleri, masalların kitaba dönüştürülmesi, çocuk edebiyatının tarihçesi, çocuk metinlerinde toplumsal cinsiyet normları ve alternatif metinler, öyküleştirerek öğretme yöntemleri, bir kitap çocuğa nasıl seslenmeli gibi konular uzmanlar tarafından ele alındı.