Altun, "Çocuklarınıza ’Yapma! Sus! Konuşma! Bu odanın hali ne böyle?’ gibi cümleler kurmaktan vazgeçin" dedi. Aile ve çocuk arasındaki ilişkiyi etkileyen en temel faktörün ebeveyn tutum ve davranışları olduğuna dikkat çeken Psikolog Nida Altun, yetişkin bir bireyin yaşadığı sorunların alt yapısında bireyin çocukluk çağındaki aile iletişiminin ve ebeveyn tutumlarının değişkenliğinin çok büyük rolü bulunduğunu dile getirdi.
YAPICI DİL KULLANIN
Psikolog Altun, ebeveynlere çocuklarıyla ’ben dili’ kullanarak iletişim kurmaları gerektiğini tavsiye etti. ’Ben dili’ ile çocuklarla kolayca anlaşılabileceğini ifade eden Altun, " Çocuğunuza, ’seni anlıyorum ve dinliyorum’ mesajı verin. ’Yapma! Sus! Konuşma! Ödevlerini yapmazsan bilgisayarı göremezsin! Bu odanın hali ne böyle?’ gibi cümleler kurmaktan vazgeçin" dedi. ’Ben dili’nin ne olduğunu dile getiren Altun, " ’Bir daha duvarlara resim çizme! demek yerine ’Duvarlar yerine bu kağıtlara resim çizebilirsin. Duvarlara resim çizdiğinde benim için temizlemek çok zor oluyor. Bu yüzden duvar yerine kağıtlara resim çizmen hem benim temizlemem açısından hem de senin resim çalışmalarını daha iyi yapabilmen için uygundur. Duvarlar resim çizmek için değil kağıtlar resim çizmek içindir’ gibi yapıcı cümleler kurarak çocuğunuzla iletişime geçin.
Çocuğunuzu başkaları ile kıyaslamayın. Her çocuk özeldir. Çocuğunuzu koşulsuz sevin ve bunu ona belli edin. Çocuğunuzun davranışlarını takdir edin. Onu bir birey olarak ön plana çıkarın. Çocukların yaşlarına uygun kurallar, sorumluluklar ve ödevler verin. Onların birer çocuk olduğunu unutmayın. Okul kadar sosyalleşmeye ve oyun oynamaya ihtiyaçları vardır. Çocuklarınıza nitelikli zaman ayırın ifadelerini kullandı.
TUTARSIZLIK ÇOCUĞU ÇEKİNGEN YAPIYOR
Ailenin, çocuğun hayatının varoluşundan itibaren etkileşim halinde olduğu ilk sosyal çevre olduğunu vurgulayan Psikolog Nida Altun, ailenin sergilemiş olduğu tutumlarının çocuğun davranışlarını şekillendirdiğini ve tutarsız davranışların çocuğu çekingen yaptığını söyledi. Altun, "Özellikle okul öncesi dönemde ebeveyn tutumlarından çok etkilenen çocuğun kişilik gelişiminde onaylanma ve davranışların tutarlılığı önemli rol oynamaktadır” diye konuştu. Anne ve babanın her zaman iş birliği içerisinde olması gerektiğinin altını çizen Altun, "Anne ve baba fikir ayrılıklarını çocuğa yansıttığında, biri çocuğun istediğini yapıp, diğeri yapmadığında çocuk hangi davranışın doğru, hangisinin yanlış olduğu ile ilgili fikir sahibi olmakta güçlük çeker" dedi.
Demokratik tutumda ise ailelerin çocuklarının olumlu davranışlarını takdir edip desteklediğini belirten Altun, “Çocuğa, onun anlayabileceği sınırlar ve kurallar koyarlar. Bu tür ailelerde aile içi iletişim oldukça güçlüdür. Çocuğun olumlu bir sosyal gelişimi için gereken tutumu sergileyen aile çocuğa karşı ilgili ve şefkatlidir. Olumsuz davranışlarında ise ikna edici ve yol göstericidir” ifadelerini kullandı.
YAPABİLECEĞİNDEN FAZLASINI İSTEMEYİN
Otoriter tutuma sahip ebeveynlerin çocukları anlamadan ve isteklerini kabul etmeden davrandıklarını vurgulayan Altun, ebeveynlerin çocuklardan gelişim çağından ve yapabileceklerinden daha fazlasını isteyebildiklerini ve bu durumun yanlış olduğunu ifade etti.
"Çocuklardan yapabileceklerinden fazlasını istemeyin" diyen Altun sözlerine şöyle devam etti:
"Okulda çok üstün başarı göstermesi, kusursuz davranması gibi istekler, otoriter ailelerin istekleri arasındadır. Anne babaların çocuklarından beklentilerinin çok büyük olmasından dolayı çocuk belli bir başarı göstermeye çalışsa da, istenen davranışları sergileyemediğinde kendine güveni azalmakta ve değersizlik duygusu yaşamaktadır.”
İHMALKÂR TUTUM ÇOCUKTA SALDIRGANLIĞA SEBEP OLABİLİR
İlgisiz ve ihmalkâr tutum sergileyen ailelerin çocuklarının içine kapanık veya saldırgan olabildiğinin altını çizen Altun, "Böyle durumlarda özellikle okul öncesi çağında dil gelişimi geri kalabilir. Bununla beraber fiziksel gelişimde de gerilik gözlenebilir. Ebeveynlerinden ilgi görmeyen çocuk okul hayatında öğretmenine, arkadaşlarına veya eşyalarına zarar verebilir. İlgisiz ve kayıtsız ebeveyn tutumu çocuğun saldırganlık eğilimini güçlendirmektedir. Tam tersi olan, aşırı hoşgörülü ve ilgili ailelerin çocukları ise sosyal hayatta uyum göstermede zorluk yaşayabilirler. Bu tip çocuklar genellikle benmerkezci olurlar" ifadelerini kullandı.
Anne babanın çocuğa çok fazla koruyucu bir tutum sergilediğinde de aşırı bağımlı çocukların yetiştiğini belirten Altun, “Koruyucu tutum sonucunda çocuk kendini yetersiz bulur ve okul başarısında istikrarsızlıklar yaşar. Bulunduğu yaşa uygun davranmayan çocukların ebeveynlerinde en çok bu tutumlara rastlanır. Çocuk bir birey olma konusunda oldukça zorlanır” diye konuştu.
DHA