Çocuğum Neden Herşeye Hayır Der?

İstediğiniz her şeye 'hayır' demesinin nedeni sizi sinir etmek değil yalnızca kendini kabul ettirmek. Ağlamasının, öfke nöbeti geçirmesinin altında yatan da aynı neden.

MİLLİYET BEBEK - İstediğiniz her şeye 'hayır' demesinin nedeni sizi sinir etmek değil yalnızca kendini kabul ettirmek. Ağlamasının, öfke nöbeti geçirmesinin altında yatan da aynı neden. Özellikle 2-3 yaş döneminde, öfkeleri gerçekten sorun yaratabiliyor. İyisi mi siz, bu dönemlerde onunla inatlaşmak yerine küçük manevralar geliştirerek uzlaşma yöntemleri geliştirin. O da bu süreci yıpranmadan atlatsın...

Bebeğinizdeki değişimleri fark ettiniz. Artık her şeyi kendi yapmak istiyor. Onun istediği alınacak, sürekli gezdirilecek, istemediği yenmeyecek... Liste uzayıp gidiyor. Yanlışlıkla bir hayır elemeye görün, yandınız! Kendini yerden yere atıyor, ağlıyor, çığlık çığlığa bağırıyor üstelik bu hali saatlerce sürdürebiliyor. O böyle yaptıkça adeta 'sinir yumağı" haline gelen bebeğinizin değişimine inanamıyorsunuz. O meşhur şarkı sözü gibi aynı sorunun yanıtını arıyorsunuz: Ben nerde yanlış yaptım? Hiç boşuna üzülmeyin, siz yanlış yaptığınız için böyle olmadı. Bebeğiniz gelişimsel ve doğal bir süreç yaşıyor. Bu sürece İnat Dönemi, Hayır Dönemi. Negativizm gibi isimler veriliyor. Türkçede biraz yumuşak olan bu sürece verilen isim, İngilizlerdle çok daha şiddetli: "Terrible Two" yani Felaket 2. Çünkü genellikle 2 yaş döneminde beliriyor. Peki bebeklere ne oluyor da bu kadar huysuzluk yapıyorlar? Bu sorunun yanıtını Uzman Psikolojik Danışman Ece Akın Bakanay'dan öğrendik.

Bu süreci yakından tanıyın

Bebeğiniz ilk bir yıllık süreçte, annesini kendisinin bir uzantısı sanır. Yemeğini o verir, altını o alır kısacası ne ihtiyacı varsa yanındadır. Bu da annesini kendi organı olarak düşünmesine neden olur. Ama birinci yılın sonunda algısı değişir. Emekleme, yürüme denemeleri yapar yani annesinden uzaklaşarak kendi başına bir şeyler becerir. İşte bu hareketlilik aynı zamanda annesinden bağımsız bir varlık olduğunu fark etmesine yol açar. Bu karışık bir süreçtir. Hem kendi başına çevreyi keşfetmek için hareket oranını arttır ve bağımsızlaşmak ister. Hem de annesinin güvenli kollarında olmak...

Onun keşfe çıkması hayatınızı da zorlaştırır. Artık küçük kaşifi göz önünde tutmak da kontrol etmek de hiç kolay değildir. Bebeğiniz kendi planlarını uygulamaya geçirmek isterken sizin kural ve sınırlamalarınızla karşılaştığında sonuç, felakete dönüşebilir. İnatlaşma gündelik hayatın bir parçası haline geliverir. Elbette henüz küçüktür ve annem beni tehlikelerden koruyor' şeklinde düşünmesi mümkün değildir. O yalnızca engellendiğini hissettiği için pes etmek yerine isyan etmekte ve size karşı mücadele etmektedir.

2-3 yaş dönemi mutluluk ve korku içice

2-3 yaş dönemindeki keşiflerin, yalnızca mutlu olmasına yol açtığını sanmayın. Bazen bu bağımsızlık duygusu korkuyu da beraberinde getirir. Aslında inatlaşma ve öfke krizlerinin altında yatan da aynı çatışmadır.

Bu durum tüm bebekler için önemli bir çelişkidir; hem bağımsız olmak ister hem de yanında annesinin olmasını. Örneğin istediği bir şeye doğru koşmak gelir içinden. Önce annesini bırakarak gitme cesaretini bulur. Annesinden uzaklaşır sonra cesaret duygusu korkuya dönüşür ve zırıl zırıl ağlar. Yani bebeğinizin özgürlüğü keşfetmesi ve alışması hiç de kolay değildir. İlk başlarda korku dolu anlar yaşayabilir. Yansıttığı öfke ise, korku karşısında verilen ilk tepkilerden biridir. Ama sanmayın ki hep korkacak. Becerileri geliştikçe kendine olan güveni artacak ve korkularını yenecektir.


Öfke nöbetlerine hazırlanın

2 yaş döneminde istekleri yapılmayan çocukların geliştirdiği pek çok yöntem olabilir. Bazen ağlamak, bazen bağırmak, bazen anneyle kısa süreli de olsa iletişimi kesmek... Ama bir yöntem var ki, anne babalara çoğu zaman ne yapacaklarını bilemedikleri, çaresiz kaldıkları bir süreç yaşatıyor. Öfke nöbeti geçirip ağlayıp bağıran hatta yerlerde yuvarlanan bir çocuk karşısında elinizden çok şey gelmez. Bu dönemde öncelikli bilmeniz ve kabul etmeniz gerekenler şunlar; çocuğunuz gelişimsel bir süreç yaşıyor, bu davranışlarının birçok nedeni var. Bunları size karşı gelmek için planlı olarak yapmıyor. Henüz seri konuşamadıklarından dertlerini de sözel olarak anlatmakta zorluk yaşıyorlar. Bu da onları zorluyor. İşte bu bilgiler, öfke nöbetlerini anlamanız ve daha uygun davranmanızı sağlayabilir. Nöbetler karşısında kendinizi çaresiz hissetmeniz normal bir duygu. Ama inatlaşmak, kızmak, cezalandırmak yanlış bir tutum. İyisi mi siz, işi kriz haline getirmeden önlemek için 10 önerimizi uygulamaya çalışın.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Aile Sağlığı Haberleri