1. ÖTEKİNİ DİNLEMEDEN, TEK TARAFLI İLETİŞİM KURMAK
İletişim hatalarının en başında gelen unsurlar sık sık söz kesmek, dinlememek ve dikkatin dağılmasıdır. Sürekli konuşan, dikkati dağınık, sizi dinlemeyen ve söz kesen birisiyle iletişim kurmak çok can sıkıcı hal alır. Özetle karşıdakini işitmek başka bir şey, dinlemek başka bir şeydir.
2. HER ZAMAN KENDİ DÜŞÜNCESİNİN ONAYLANMASINI BEKLEMEK
Emir vererek konuşma, farkında olmadan yap, et, getir gibi söylemler sonrası karşıdaki kişi giderek kendisini eşya gibi hissetmeye başlar. Kişide hiçlik duygusu ve kızgınlık hissi oluşturur. Karşı taraf o eylemi yapacak bile olsa içgüdüsel olarak yapmak istemeyecektir.
3. KONUDAN KONUYA GEÇME
Diğer kişinin söylediklerine ilgisiz kalmak, dedikleri ile alakalı sorular sormamak ve karmakarışık konuşmak karşıdakinde kötü duygular oluşturur. Bunu aksine anlatılan ile ilgili geri bildirim yapma veya soru sorma ise konuşmanın daha kaliteli bir şekilde ilerlemesini sağlar. Örneğin çok fazla detay vermek, imalı bir biçimde konuşmak karşıdakinin aklını karıştırırken mümkün olduğunca basit konuşmak, kısa cümleler kurmak daha anlaşılır olmayı sağlar.
4. YARGILAMA VE ETİKETLEME
Birçok çift birbirlerinin olumsuz yönlerine iyi odaklanırken, olumlu yönlerini daha az görür. Bu sayede birbirlerini incitecek ve genelleme yapacak şekilde konuşurlar. Örneğin sen zaten bu hataları hep yaparsın” veya “sen beni üzmekten zevk alırsın” gibi konuşmalar karşıdakini değersiz hissettirir.
5. SÜREKLİ ŞİKAYETTE BULUNMA
Çiftlerden birisi veya her ikisi sürekli sıkıntılı durumlardan, hastalık durumlarından yani devamlı bir şeylerden şikayetçi bir haldedir. Bu tarz bir kişi mutluluğa tahammül edemez ve hep bir sorundan bahsetme ihtiyacındadır. En mutlu olacak yerde bile üzülecek bir şey arar. Karşıdakine tekrar tekrar bunu anlatır. Böyle birisi ile yaşamak zamanla tükenmişlik duygularına sebep olur.
6. DEVAMLI ÖĞÜT VERİCİ KONUŞMALAR YAPMAK
Bazı insanlar her şeyi çok bildiğini düşünerek karşısındakine sürekli öğüt veren, tavsiye edici, ahlak dersi veren bir yapıdadır. Şöyle yaparsan iyi edersin ancak eğer şöyle yapmazsan başına şu gelir gibi tehdit edici konuşmalar iletişimi daha içinden çıkmaz hale getirir.
7. KARARSIZ KONUŞMALAR
Karar vermek ve bir eylem yapmak, eylemin olumsuz veya olumlu sonuçlarına katlanmak ile ilgilidir. Yetişkin olan bir kişi bunu başarabilirken, çocuk ruhlu birisi bunu başaramaz. Bir konuda fikir söyler ve daha sonra ama ile başlayan bir cümle ile tam zıttı başka bir fikri savunur. Sonra ama der ve baştaki fikre döner. Bu böyle devam eder gider. Bu durumda karşıdakinin hissettiği sıkılma, öfke ve çaresizliktir.
8. İÇ DÜNYADAKİ NEGATİF DUYGUYU PARTNERE YÜKLEME
Bazı çiftler içindeki olumsuz duyguyu sık sık partnerine yükleme çabası içindedir. Öfkeli iken partnerini öfkelendirmeye çalışır. Bu durumdaki erkekler daha çok alay ederek ve aşağılayarak karşısındakine kötü hissettirir. Burada kadın kendisini değersiz ve aptal gibi hisseder. Kadınlar ise iğneleyici ve suçlayıcı konuşma ile parnerini kızgınlık ve çaresizlik içinde bırakır. Bu tür yaklaşımlar konuşmayı ve paylaşmayı engeller.
9. SÜREKLİ SESSİZ KALMA
Az konuşma ve sessizlik erkekte daha fazladır. Erkek kadının gereğinden fazla konuştuğunu söylerken, kadın erkeğin sözlü iletişim kurmakta eksik olduğundan şikayetçidir. İletişimde susma hakkına mümkün olduğunca az başvurma, karşıdakinin hem olumlu hem olumsuz yönlerini saygılı bir şekilde ifade etme sağlıklı bir çift iletişimde çok önemlidir.
10. DEVAMLI OLARAK OLUMLU ŞEYLER SÖYLEME
İletişimde sürekli uyum gösteren, karşıdaki hep tamam diyen birisi özgüvensiz ve yetersiz olduğu izlenimini verir. Bu kişi sürekli olarak rica eder, teşekkür eder, size minnet duyar. Ancak kendi kişisel duygularından ve ihtiyaçlarından bahsetmez. Bir konuda fikir beyan etmez. Öteki kişi zamanla bu kişiye karşı sıkılma, acıma hisseder ve ondan uzaklaşır. Sonuç olarak iyi iletişim kurma, saygılı olma ve iyilik yapma ile taviz verme karıştırılmamalıdır.