Uzman Psikolog Farika Teymur Artır / ZAMAN
Uzun bir tatilden sonra başlayan ders yılıyla öğrenciler kadar aileler de heyecanlı. Şüphesiz ki her anne-baba çocuğunun başarılı olmasını ister. Bunun için uygun ortamı hazırlamaları, başarı için gerekli şartlardan biri. Ders başarısı hayatın ilk yıllarından itibaren okul-aile-çocuk üçgeninde dengelerin sağlanması ile mümkündür.
Öğrencinin derste aldığı notlar bilgi birikiminin göstergesi olarak her ne kadar gelişiminde ve geleceğinde uzun dönemde etkili olsa da en önemlisi kişiliğine yapacağı etkidir. Zira çocuğun ders başarısı, kendisine bakış açısını, kendisini değerlendirmesini etkilerse düşük notlar daha büyük olumsuz sonuçlar doğurur.
Başarısızlık karşısında çocuk "Ailem beni hiç sevmiyor çünkü başarılı değilim", "Ben hiç işe yaramaz biriyim, derslerimde bir türlü başarılı olamıyorum" şeklinde düşüncelere kapılabilir. Bu da daha sonra sınav kaygısına, hayata olumsuz şekilde bakmaya, iş hayatında ve sosyal ilişkilerde çekingen ve güvensiz olmaya kadar gidebilir. Akademik zeka, bireyin sahip olduğu farklı özelliklerden biridir ve eksiklik varsa çocuğun doğru tanınması ile geliştirilebilir. Çocuk başarılı olsa da olmasa da ailesinin ve öğretmenlerinin onu olumlu özellikleriyle sevdiğine ve olumlu özelliklerini gördüklerine güvenmelidir. Okulların açıldığı bu haftada şu önerilere kulak verin:
Çocuk dersi ne için çalıştığını bilmeli
Pek çok derste öğrenci dersi ne için çalıştığını bilmemekte, o dersin veya öğretilen bilginin hayatta kendisine ne şekilde faydalı olacağını kavrayamamaktadır. Bu konuda çocuğu düşünmeye sevk etmek, yararları kendisinin bulmasını sağlamak, bulamıyorsa anlatmak derslere olan ilgiyi artırır.
Çalışmaya teşvik ederken üsluba dikkat edin
Öğrenciler anne-babalarının sürekli 'çalış' demesinden son derece rahatsız olup buna karşı olumsuz tepki geliştirirler. Üslup, yargılayıcı olmamalı, başarıları takdir edilmeli, öğrenci, "şu derste veya şu yazılıda bu başarıyı gösterdiysen şu derste veya sınavda da aynı şekilde başarı gösterebilirsin, bunu başarabilecek potansiyel sende var" şeklinde güven verilerek teşvik edilmelidir.
Öğrenci dersi derste öğrenmeli
Aslında bir öğrenci normal şartlarda dersi derste öğrenebilmeli ve evinde öğrendiklerini tekrarlama isteği duyabilmelidir. Bu olamıyorsa bazı sorunlar var demektir. Bu sorunlar tespit edilip küçükken çözülmezse ileride katlanarak büyüyeceğinden gereken tedbir alınmalıdır.
Veliler, düzenli olarak siz de okula gidin
Okula aşırıya varmayacak şekilde düzenli aralıklarla giden, öğrencinin öğretmenlerini tanıyan, dersler ve öğretmenleri hakkında çocuğuyla konuşan, anne-baba; çocuğun karşılaştığı sorunlar hakkında geç kalmadan bilgi sahibi olur.
Öğretmenlerle ilişkileri geliştirin
Çocuklar genellikle bir dersin öğretmenini sevdiklerinde ve öğretmenle aralarında iyi diyalog kurulduğunda dersi de severler. İlgili bir anne-baba, bu diyaloğun iyi hale gelmesinde de etkili olabilir.
Başarısızlığa yol açan sorunları çözün
Özel öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, depresyon, bilgisayar-internet bağımlılığı, ergenlik çağı sorunları, yanlış arkadaş seçimi gibi sorunlar var ise bunların sebepleri bulunmalı ve uygun tedavi yolları aranmalıdır.
Başarısızlık hayal kırıklığına dönüşmemeli
Ders başarısında öğrencinin kendine güveni önemlidir. Kendine güvenen öğrenci küçük başarısızlıklarından dolayı hayal kırıklığına uğramaz. Aile ve öğretmen, öğrencinin kendine güven duymasında önemli rol oynar.