Çalışma Yaşamında Kişilik Tipleri: Bir Literatür Taraması

Çalışma Yaşamında Kişilik Tipleri: Bir Literatür Taraması. Dr. Abdullah SOYSALKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi. www.ceis.org.tr

Dr. Abdullah SOYSAL
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi. www.ceis.org.tr


Bireyler günlük yaşamlarında farklı davranış biçimleri ile kendilerini gösterir ve var olurlar. Dışardan gelen her türlü uyarıcı, bireylerde farklı tepkilere neden olur ve bireyler bunu sürekli geliştirirler. Bu anlamda bireylerin yaşam denilen kaosu çözebilmelerinde ve çalışma yaşamının getirdiği olumsuzlukları aşabilmelerinde kişilik faktörü önemli bir rol oynar. Çünkü kişilik, bireyin dış dünya ile olan ilişkisini nasıl ve ne şekilde kuracağını belirleyen önemli bir olgudur. Kişilik, bireyin kendi içinden başlayarak ekonomik, sosyal, kültürel, teknolojik çevre ile şekillenmekte, toplumsal yapıda varolan örf, adet, gelenek ve değer yargılarıyla da bireyi sosyal bir dünya ile buluşturmaktadır. Bu anlamda kişilik, bireyi hayatta tutan, onu yönlendiren ve kendisi ve çevresiyle ilişkilerini belirleyen bir güç olarak da görülebilir.

Çalışma yaşamı insan yaşamında önemli bir yere sahiptir, çünkü insan yaşamının yaklaşık üçte biri çalışarak geçer ve bu faaliyette birey, hayatının devamlılığını sağlar. Çalışma ile birey sadece maddi kazanç elde etmekle kalmaz, bir yandan da yaptığı işten mutluluk elde etmesi, başarı kazanması ve tatmin olması gibi unsurlarla manevi kazanımlar elde eder (Keser, 2004). Dolayısıyla insan için çalışma, sağladığı ekonomik olanaklar dışında, sahip olduğu potansiyeli dışarıya yansıtabilmek, toplumla birleşip bütünleşmek, toplumda yer ve rol sahibi olmak, saygınlık kazanmak için gerekli olan temel toplumsal kurumların başında gelir. Yani çalışma ile birey birtakım kazanımlar ve başarılar elde ederek kişisel saygınlığını pekiştirir. Bu kapsamda artık çalışma birey için, kişiliğini oluşturabileceği, geliştirebileceği bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü çalışma ile birey kişiliğine uygun başarabileceği bir işte çalışmak istemektedir. Çalışma ile topluma faydalı olduğunu gören birey, grup içinde başarılar ortaya koyarak uyumlu bir kişi olduğunu da göstermiş olacaktır. Başkaları tarafından kabul edilen, benimsenen ve takımda aranılan birey olma çalışma ile kendini göstermektedir. Birey iş ortamında ortak amaçlar ve başarı duygusu ile bir aidiyet ve kimlik duygusu oluşturmaktadır. Çalışmanın bu anlamda, bir işin yapılabilmesi için gerekli bilgi, beceri ve yeteneklere sahip olma deneyiminin, bireysel kimliğin gelişmesi için oldukça önemli bir zemin oluşturduğu söylenebilir. Bu makalede, insan yaşamının iç ve dış yönünü yansıtan kişilik kavramı, genel açıklayıcı bilgiler çerçevesinde günlük hayata ve çalışma yaşamına yansımaları boyutunda ele alınmaya çalışılmıştır.

Çalışma yaşamını tanımlamadan önce çalışma kavramı üzerinde durmakta fayda vardır. Çalışma, yaşamın sürekliliğini sağlayan bir olgu olarak, başka insanlar için değerli hizmetler ve ürünler üreten bir faaliyet veya enerji harcaması olarak tanımlanmaktadır (Kapız, 2001). Bir diğer tanıma göre ise çalışma, bedensel, zihinsel ve ruhsal bir çaba ile bireyin kendisi ya da başkaları için değer ifade eden mal ve hizmetleri üretme faaliyeti olarak tanımlanabilir (Tınar, 1999). Bu tanımlardan da anlaşılabileceği gibi çalışma ile birey hayatına bir anlam katabilmekte ve onu kendisi ve çevresi için ekonomik ve sosyal bir güç olarak görebilmektedir. Çünkü bireyler yaşamlarının büyük çoğunluğunu çalışarak geçirirler ve bunun sonucunda maddi ve manevi doyum elde ederler. İstatistiksel bilgiler, çalışma yaşamının, insan yaşamının yaklaşık dörtte biri kadar bir dönemi kapsadığı yönündedir. Çalışma yaşamı bir işçi için genellikle işletmede geçer. O, burada emeğini pazarlar, elde ettiği gelirle de üretemediği mal ya da hizmeti satın alır (Silah, 2005, s.49-50).

Çalışma mekânı bireyin, isteyerek ya da istemeyerek içinde bulunmak zorunda kaldığı bir sosyal alandır. Bu anlamda bireyin çalıştığı işyeri, onun sosyo-psişik ihtiyaçlara cevap veren, kişiliğin gelişmesine katkı sağlayan önemli bir merkez hüviyetindedir. Dolayısıyla, çalışma insan yaşamında merkezi bir yere sahiptir (Keser, 2004).

Makalenin Devamı İçin Tıklayınız

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Makaleler Haberleri