Aktuel Psikoloji / Haber Merkezi
Burun kanamaları, çocuklarda ve erişkinlerde yaş ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin ortaya çıkabilen ve kişiye son derece rahatsızlık veren durumlardır. Çoğu burun kanamaları hafif kanamalar olmasına rağmen, hayatı tehdit eder ölçüde şiddetli kanamalar da olabilir. Burun kanamalarını tıbbi olarak iki başlık altında incelemek mümkündür.
***Ön burun kanamaları:*** Çoğu burun kanaması, burun orta bölümünde bulunan kılcal bir damarın çatlaması nedeniyle tek taraflı olur. Bu bölgedeki damarlar oldukça ince ve yüzeyde olduklarından burun sümkürülmesi ile ve hatta ufak tırnak dokunuşuyla dahi kanayabilirler. Bu şeklide olan kanamalarda hasta otururken veya ayakta dururken, burnundan dışarı doğru, değişen miktarda kanama ortaya çıkar. Daha çok çocuk ve genç erişkinlerde görülür.
***Arka burun kanamaları:*** Sıklıkla orta ve ileri yaşlı ve özellikle tansiyon hastalığı olanlarda görülür. Burnun içinde arka üst bölgelerden kanama olur ve ön taraftan aktığı gibi geriye geniz, ağız ve boğaz bölgelerine akabilir.
KANAMAYI NASIL AYIRT EDEBİLİRİZ?
Ön burun kanamaları sıklıkla kuru iklimlerde veya kış aylarında kuru ve sıcak oda havası nedeniyle burun içini kaplayan mukozanın kuruması sonucunda olur. Kuruma, kabuklanmaya yol açar, damarlar çatlayarak kanamaya neden olur. Bunu önlemek için az miktarda yumuşatıcı bir krem veya merhem parmak ucu ile burnun içine, özellikle orta kısma sürülebilir. Ön burun kanaması da olsa, hasta yatar pozisyonda iken kanama arkaya doğru olur, özellikle öksürük ile burun tıkanıklığı oluşur. Genellikle parmak basısı ile durdurulabilirler.
Kanamanın arkadan olup olmadığı önemlidir. Arka burun kanamaları genellikle yaşlı insanlarda, yüksek tansiyon hastalarında veya burun ve yüz yaralanmalarında olur. Burun boşluğunun arka bölümlerinden kaynaklandıkları için, burun ön tarafına uygulanan parmak basısı burada kanamayı durdurmaz. Ağız ve boğaza doğru kanama devam eder. Bu bölgenin kanamaları daha ciddi olarak ele alınmalıdır. Bu nedenle, mutlak bir KBB uzmanının müdahalesini gerektirir; hatta İç Hastalıkları-Hematoloji ve Girişimsel Radyoloji gibi branşların desteğini gerektirebilir. Göz kararması, fenalaşma hissi, çarpıntı yani tansiyon düşmesi ve nabızda hızlanma gibi fazlaca kan kaybı belirtileri de varsa acilen hastanenin yolu tutulmalıdır.
BURUN KANAMASININ BAŞLICA NEDENLERİ:
- Kaşıntıya yol açan alerji, enfeksiyon veya kuruluk durumlarında burun karıştırılması.
- Kuvvetli burun sümkürme yaşlı veya genç hastalarda burun damarlarının çatlamasına yol açabilir.
- Kanama pıhtılaşma bozukluğu olan kişiler veya Aspirin ve benzeri ilaç kullanımı.
- Karaciğer hastalıkları, yüksek tansiyon.
- Burun eğrilikleri.
- Burun kırılmaları, baş ve yüz yaralanmaları ciddi durumlardır.
- Tümörler oldukça nadirdir, ancak özellikle yaşlı hastalarda ve çok sigara içenlerde dikkate alınmalıdır.
ÖN BURUN KANAMASINI DURDURMAK İÇİN NE YAPILMALI?
Burun kanaması ile karşılaşıldığında uygulanabilecek bazı yöntemler vardır:
1. Kanaması olan kişiyi sakinleştirmeye çalıştırılmalıdır. Heyecanlı ve panik halinde olanların tansiyonu yükselir ve kanamanın şiddeti artabilir.
2. Baş hafifçe öne doğru eğilmelidir. Çünkü baş geriye atıldığında kan burundan geniz ve boğaza, buralardan da yutularak mideye gider. Kanama miktarı anlaşılamadığı gibi bulantı ve kusmaya da yol açabilir. Yine bu amaçla kan ağızda tutulmamalı, tükürülmelidir.
3. Burnun yumuşak olan kısmını tamamen kavrayacak şeklide başparmak ve işaret parmaklarla sıkıştırılmalıdır. Aynı anda burun açıcı spreylerden herhangi biri ile bir miktar pamuk ıslatılarak burun içine yerleştirilebilir.
4. Sağlam ancak nazik bir şekilde baş ve işaret parmakların yan tarafıyla sıkılan yumuşak kısımları yüze, yüz kemiklerine doğru bastırılmalıdır.
5. Bu şekilde 5-10 dakika kadar beklenmelidir.
6. Dik oturulmalı veya yatmak gerekiyorsa mutlaka baş yüksekte kalacak şekilde yatılmalıdır. Böyle kanama bölgesi kalp seviyesinden yüksekte olur ve kanamanın şiddeti azaltılabilir.
7. Bu aşamada burun ve yanaklara buz uygulanabilir.
8. Kanama durmuşsa ve burun açıksa yavaş yavaş burundan nefes alıp vermeye çalışılmalıdır.
NE ZAMAN DOKTORA BAŞVURMAK GEREKİR?
Tekrarlayan burun kanamalarında,
Burun dışında başka yerlerden kanama olması durumunda (örneğin idrar ve dışkılama ile),
Vücutta hafif darbelerle bile morarma ve çürüklerin varlığında,
Aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçların kullanıldığı durumlarda,
Pıhtılaşma bozukluğu yaratabilecek karaciğer, böbrek veya hemofili gibi hastalıkların bulunduğu durumlarda,
Yakın zamanda kemoterapi alınmış olması durumunda mutlaka hekim ile temasa geçilmelidir.
NE ZAMAN HASTANEYE GİTMEK GEREKİR?
10 dakika boyunca burun sıkıştırıldığı halde kanama halen devam ediyorsa,
Kanamanın kısa süre sonra tekrarlıyorsa,
Fenalaşma, sersemlik veya bayılma hissi varsa,
Çarpıntı veya nefes almada zorluk varsa,
Kan tükürülmesi veya kusma ile ağızdan kan geliyorsa,
38,5 derece ateş ve döküntü / kızarıklık gibi ek belirtiler varsa vakit kaybedilmeden bir hastaneye gidilmesi gerekir.
TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Kanamanın durmadığı ön burun kanamalarında sınırlı bir tampon yapılarak veya küçük bir müdahale ile damar pıhtılaştırılarak kanama durdurulabilir. Kanama durmuşsa veya tampon alındıktan sonra çoğu kez yumuşatıcı ve yara iyileştirici krem veya merhemleri önerilir. Bunlar günde üç defa kadar uygulanabilir; ancak genellikle yatmadan önce bir uygulama yeterlidir. Serum fizyolojik damla veya spreyler de burun içinin nemlendirilmesi için kullanılır.
Eğer burun kanaması tekrarlarsa, mutlaka kulak burun boğaz doktorunuza başvurmalısınız. Endoskopik muayene yöntemiyle burun içerisindeki problem bu şekilde belirlenebilir. Böylece kanamaya yol açan damarlar pıhtılaştırılabilir.
Burun kanamasını veya kanamanın tekrarlamasını önlemek için neler yapılabilir?
- Tuzlu su içeren spreylerle burun içi nazikçe temizlenmelidir.
- Burun karıştırılmamalı ve sümkürülmemelidir.
- Ağır aktivitelerden kaçınılmalı ve ağırlık kaldırılmamalıdır.
- Baş kalp seviyesinden yüksekte tutulmalıdır.
- Bulunulan ortam nemlendirilmeye çalışılmalıdır.
- Sıcak ve baharatlı yenmemelidir.
- Sıcak su ile banyo yapılmamalı, ılık su tercih edilmelidir.
- Aspirin veya antiinflamatuvar ilaçlar alınmamalı, ancak mecburiyet varsa doktora danışılarak değiştirilmeye çalışılmalıdır.
Sıcak ve kuru ortamlarda bulunulmamalı, ortam ısısı ve nemini uygun koşullara getirmelidir.