Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, tükenmişlik sendromunda en çok karşılaşılan şikayetlerin, unutkanlık, dikkat eksikliği, algılama eksikliği, öğrenme ve ezberleme zorlukları, beyinde ağırlık hissi, umursamazlık, tahammülsüzlük ve çabuk sinirlenme olduğunu belirtiyor.
Tükenmişlik sendromunun nedenleri nelerdir?
Uzun süreli stres yaşanması,
Yoğun çalışma temposu,
Metropol şehirlerde sıkça karşılaşılan havasız, küçük ve dar ofisler,
Elektronik cihazlardan yayılan elektromanyetik dalgaları,
Cep telefonu sinyalleri, TV ve Radyo dalgaları, telsiz dalgaları, yüksek gerilim hatları, baz istasyonları gibi elektromanyetik kirlilik,
Alkol alışkanlığı, uykusuzluk, depresyon ve anksiyete sorunları,
Hastalık sebebiyle kullanılan bazı ilaçlar,(kanser, epilepsi ve depresyon ilaçları gibi)
Vitamin eksikliği, (B12 folik asit, demir eksikliği ve troid hormonlarının yetersizliği)
beyin yorgunluğuna ve durgunluğuna neden olabilir.
Tükenmişlik sendromuna karşı ne yapılabilir?
Günümüzde cep telefonları, e-postalar, internetteki sayısız sosyal mecra, trafik gürültüsü, iş yoğunluğu, kalabalık şehir hayatı derken, beyin yorgunluğu pek çok kişi için, şiddeti giderek artan bir problem haline geldi. Peki bu durumdan uzaklaşmak için ne yapmak gerekiyor. Dr. Mehmet Yavuz açıklıyor...
Kişi kronik stres oluşturan durumlardan uzaklaştırılmalıdır.
Sağlıksız çalışma ortamlarından uzak durulmalıdır. Çalışanların fiziksel sağlığı kadar
ruh sağlıkları da düşünülmelidir.
Havasız mekanlarda insanların çalıştırılmasına engel olunmalıdır.
Günlük düzenli spor aktiviteleri yapılmalıdır. İş aktiveleri arasında ya da sonrasına
herhangi bir müzik aleti ile uğraşmak beyini dinlendirir.
Yoğun iş aktiviteleri arasında tatil ve dinlenmeye zaman ayrılmalıdır.
Sınavlara hazırlanan öğrenciler ise düzenli aralar vermeli ve aralarda spor, müzik gibi
aktiviteler yapmalıdırlar.
Nasıl tedavi edilir?
Dr. Mehmet Yavuz, "Beyin elektrosu (EEG), beyin yorgunluğu vakalarında mutlaka uygulanması gereken bir tetkiktir. Sağlıklı beyinde gördüğümüz alfa ve beta dalgalarının istatistiksel verileri çok önemli bilgiler verir. Beyin yorgunluğunda beta dalgalarında yoğunlaşma izleriz. Buna mukabil alfa dalgaları ne kadar yoğunsa o kadar sağlıklı bir tablo ile karşı karşıyayız demektir" dedi.
Genelde her iki hemisfer'deki beyin dalgalarının istatistikî verilerinin aynı sonuçları gösterdiğini belirten Yavuz, "Sonuçlarda farklıklar gözlemleniyorsa dikkate alınmalıdır. Çünkü beyinin her iki hemisferi arasında görülen bu farklılıklar ilerde gelişecek olan Alzheimer hastalığının habercisi olabilir. Potansiyel bir Alzheimer hastasını önceden keşfetmek, tedavide hiç kuşkusuz çok önemli yararlar sağlar" diye konuştu.