Aktüel Psikoloji & Ajanslar
Bugün 3 Aralık 2010. Dünya Engelliler Günü. Toplumun engelliler konusuna dikkat çekmek ve toplumsal bilincin oluşmasına katkı sağlamak, amacıyla her yıl olduğu gibi bu yılda engelliler günü kutlamaları çeşitli kurum ve kuruluşlarca yapılmakta ve bu konuya gereken önemin verilmesi için çalışmalar yapılmakta.
Dünyadaki ya da Türkiye'de ki engelli nüfusundan, bu sayının toplum içindeki oranından bahseden istatistikler hayata dair çözüm önerileri getirmediği sürece bir yerden sonra anlamsız hale gelmekte. Engellilerin de herkes gibi 365 gün yaşadıkları, hayatın içinde olduklarının bilinmesi ve hatırlanmalarının bir gün ile sınırlandırılmaması önemli bir toplumsal gerekliliğin yanında büyük bir insani görevdir.
3 Aralık Dünya Engelliler günü dolayısıyla Fatih Özel Eğitim Meslek Lisesi Müdürü Volkan Kumaş yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:
"Yaşamın tüm alanlarında yoğunlaşarak süren fırsat eşitsizliklerinden en büyük payı engelli bireyler almaktadır. Sağlık, eğitim, istihdam, sosyal güvenlik gibi temel sorunlarda umutsuzluk ve kadercilik engelli cephesinde daha yaygın görülmektedir.
Bizler yaptığımız görev gereği bu engel türlerinden biri olan işitme engelli yavrularımızla bir arada yaşamaktayız. Oysa bilmediğimiz yâda göz ardı ettiğimiz ne kadar çok engel türü var. Engelleri ile toplumda hayatını sürdürmeye çalışan milyonlarca engelli birey olduğu ve bizlerden sosyal sorumluluğun bir gereği olarak destek beklediklerinin bilinmesi ve bu önemli günde herkes hatırlatılması gerekmektedir. Onun içindir ki engellilerle yan yana geldiğinizde onları anlamaya çaba gösterin Acıyarak değil tanımak amacıyla onlara yaklaşın Belki onlar iletişime geçmekten çekinebilirler. Siz ilk adımı atarak bu diyalogu başlatın. Hepimizin insan olduğu gerçeğini göz ardı etmeyin.
Hepimiz için geçerli olan ve hayatın içinde tabii karşılanması gereken engellilik hali için yaşamın daha kolay hale getirilmesine, engellilerin hayata faal olarak dâhil olmalarının sağlanmasına önemle ihtiyaç olduğunu düşünmekteyiz. Bunun için ya onlara dünyamızda yer açacağız ya da onların dünyasını anlamaya çalışacağız."
3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla çeşitli etkinlikler düzenli. Bu etkinlikler kapsamında:
Görmeyenler Kültür ve Birleşme Derneği'nin (GÖRBİR), 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla düzenlediği etkinlikte, mesleki eğitim kurslarında başarılı olan kursiyerlere sertifikaları törenle verildi.
Derneğin Keçiören'deki Özel Çağrı Kolejinde düzenlediği etkinlik, GÖRBİR'in tanıtıldığı filmle başladı. Etkinlikte konuşan Dernek Genel Başkanı Mehmet Yüksel, kendilerine destek olanlara ve katılanlara teşekkür etti.
Yüksel, engellilerin sorunlarının sadece bugün değil, diğer günlerde de dile getirilmesi dileğinde bulundu.
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl ise 'GÖRBİR'in asıl anlamının 'gönülden gören insanlar' olduğunu belirterek, 'huzurunuzda saygıyla eğiliyorum' dedi.
Referandumla kabul edilen Anayasa değişikliğiyle de engellilere pozitif ayrımcılık getirildiğini vurgulayan Erdöl, her zaman en iyisini yapmaya çalıştıklarını ve yapmaya gayret edeceklerini dile getirdi.
Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanı Bekir Köksal da 2005'te çıkan özürlülerle ilgili kanunla çok sayıda sonunun çözüme kavuşturulduğunu anlattı.
STK'larla işbirliği halinde olduklarını ifade eden Köksal, özürlülerin artık pozitif ayrımcılığa tabi tutulduğunu söyledi. Köksal, özürlülerin yaşamın her alanında özgür olması gerektiğini kaydetti.
MEB Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürü Ruhi Kılıç ise yasada tabir edilen engel gruplarının arasında en iyi durumda bulunanların görme engelliler olduğunu belirterek, Sbs'de, ÖSS'de ilk 500'e, OKS'de de ilk 16'ya girenler bulunduğunu dile getirdi.
Kılıç, özürlülerle ilgili yasa sonrasında engellilerin okullaşma oranının da arttığını kaydetti.
AK Parti Sosyal İşler Başkan Yardımcısı ve MKYK üyesi Çiğdem Karaaslan da konuşmasında, dünyada engellilere yönelik eğitim yöntemlerinin hızla geliştiğini anlatarak, 2005'te kabul edilen yasanın ise engelliler için bir milat olduğu değerlendirmesi yaptı.
Karaaslan, engellilere destek için herkese görev düştüğünü, en büyük görevin ise ailede bulunduğunu belirterek, kendisinin de bir engelli ablası olduğunu kaydetti.
Bu durumu bütün yönleriyle yaşadığını ifade eden Karaaslan, yaşadıklarıyla öğrendiği sabır, şükür ve sevgiyle olaylara baktığını vurguladı.
Diğer konuşmaların ardından, derneğin özürlülere yönelik yürütülen radyo programcılığı, spikerlik ve iletişim kursu kursiyerlerince hazırlanan Çanakkale Şehitleri Oratoryosu sahnelendi.
Daha sonra, mesleki eğitim kurslarını başarıyla tamamlayanlara sertifikaları dağıtıldı.