Bu Testi Geçemeyene Kredi Kartı Verilmesin

Koç Üniversitesi’nin araştırmasına göre kendimizi tanımaya yönelik sorunlarımız varsa, kendimizi bir gün değerli, bir gün değersiz hissediyorsak bu ödemelerimize yansıyor

Merkez Bankası düzenli olarak açıklar, “Kredi kartı borcunu ödemeyenlerin sayısı  geçen yılın aynı dönemine göre yüzde şu kadar arttı…” Ya da “Hükümet, kredi kartı mağdurları için yeni bir yasal düzenleme hazırlıyor…”

Kredi kartları hayatımıza girdiğinden beri bu tür haberleri okumaya alışığız, ama  allışık olmadığımız ve bence yeni bir tartışma başlatacak, işin ilk kez psikolojik boyutuna inen bir araştırma var önümde…Ve de kredi kartı almadan önce herkesin yapması gereken bir test..

Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü doktora programı çerçevesinde yürütülen çalışma akademik anlatımla çok şey söylüyor ama şöyle özetlenebilir: Kendimizi tanımaya yönelik sorunlarımız varsa, yani bir gün değerli, sonraki gün değersiz hissediyorsak, bu ruh haliyle kredi kartı kullanmamız risklidir. Yani biz kredi kartımağduru olmak için en güçlü adayız. Araştırmayı, doktora öğrencisi Gülen Sarıal Ai ve Yrd. Doç. Dr. Tarcan Kumkale ile birlikte yöneten Prof. Dr. Zeynep Gürhan Canlı “Bu bütün
dünya için kendini tanıma netliğini bu bağlamda kullanan ilk psikolojik yaklaşım” diyor.

TUZAĞA DÜŞME EĞİLİMİ

Deneklere internet üzerinden yöneltilen sorularla, ‘kendini tanıma netliği’, yani  kendini ne kadar net tanıdığı, özelliklerini ne kadar iyi bildiği ve kendiyle ilgili düşüncelerinin kısa süre içinde değişip değişmediği ölçülüyor. Sonra örneğin şöyle bir soru soruluyor. Son moda bir ayakkabı yüzde 50 indirimde, alır mısınız?

Çoğunluk, “Kaçırmam, alırım” diyor. Aynı ayakkabı, yine aynı fiyatta ancak bu kez üzerinde indirim etiketi olmadan tüketiciye sunuluyor, çoğu isteksiz, çünkü indirim yok. Aslında hiçbirinin bu ayakkabıya ihtiyacı da yok. Diyor ki araştırma, kendini tanıma netliği gelişmemiş olan insanlar, ya da bizim anlayacağımız şekliyle kendine güveni eksik bireyler, kredi kartı kullanırken ya da harcama yaparken bunun sonuçlarını çok sorgulamadan, tuzaklara çok çabuk düşebiliyor. Borçlu olmak önemli bir stres kaynağı, eğer kendimize güvenli insanlar olsak bu stresle baş etmek için borca girmekten kaçınırız. Ama tersi durumdaki insanlar stresle baş etmeyi de kaçarak yapıyor, inkar ediyor, erteliyor. Öyle olunca pazarlama tuzaklarına da  çabuk kanıyor.

Bu bulgular, 5 ayrı araştırmayla ortaya konuyor ve sonuç şöyle özetleniyor: Kendini tanıma netliği düşük olan kişiler stresle baş etmek yerine ondan kaçmayı ve reddetmeyi tercih ettiklerinden yapacakları hareketin olumlu ve olumsuz sonuçlarını düşünmelerine rağmen akıllarını çelecek bir teklifle karşılaştıklarında alışveriş yapma eğiliminde oluyor. Prof. Zeynep Canlı, bankaların kredi kartı verirken küçük bir testle insanların para harcama yaklaşımını ortaya koyabileceklerini söylüyor ve
diyor ki, “bu testi yapsınlar, riskli müşteriye düşük limitli kart versinler.”

İNDİRİMLE İLGİLENMEM ÇÜNKÜ İHTİYACIM YOK!

Türkiye’de örneklem oluşturabilecek 500 denekle yapılan araştırma aynı yöntemle
ABD ve Kore’de de yapılmış. Sonuçlar her iki ülkede de Türkiye ile benzerlik gösteriyor. Yani insan psikolojisinin davranışlara yansıması ülkelerüstü bir gerçek.

Araştırmanın uluslararası dergilerde yayınlanması için son hazırlıklar yapılıyor. Prof. Dr. Zeynep Gürhan Canlı, Kendine güveni olan kişiler, ya da araştırmadaki tanımla, ‘kendini tanıma netliği’ yüksek kişiler için sonuçların daha farklı olduğunu söylüyor. Bu kişiler, genel olarak yapacakları hareketin olumlu ve olumsuz sonuçlarını da düşünmüyorsa alışveriş yapabiliyor. Ancak yapacakları hareketin olumlu ve olumsuz sonuçlarını düşündüklerinde, stresle baş ederken kabullenme ve planlama gibi yapıcı yöntemler kullandıkları için alışveriş yapmaktan kaçınıyorlar.

“Bu ayakkabıya ihtiyacım yok. Yüzde 50 indirimde olması bu sonucu değiştirmez. Bunu öderken zorlanırım, dolayısıyla aslında kazancım olmayacak, zarara gireceğim” diye düşünüyorlar. Sonuç olarak sadece kredi kartı sorunları yaşamamak için değil, hayat kalitemizi her alanda artırmamız için kendimizi tanıma netliğimizi yükseltmemiz gerekiyor.

İŞTE TEST:

SORULAR:

1- Kendim hakkındaki inançların çoğunlukla birbiriyle çelişiyor.

2- Bir gün kendim hakkında bir görüşüm varsa, başka bir gün farklı bir görüşüm olur

3- Nasıl biri olduğum hakkında düşünerek oldukça fazla zaman harcıyorum

4- Bazen göründüğüm gibi biri olmadığımı hissediyorum

5- Geçmişte nasıl biri olduğumu düşündüğümde nasıl birine benzediğim hakkında emin olamıyorum

6- Çok nadiren kişiliğimin farklı tarafları arasında çelişki yaşıyorum*

7- Bazen diğer insanları kendimden daha iyi tanıdığımı düşünüyorum

8- Kendim hakkındaki inançlarım çok sık değişiyormuş gibi görünüyor

9- Benden kişiliğimi tanımlamam istense yapacağım tanımlama, bir gün farklı diğer gün farklı olur

10- çok istesem bile başkasına aslında nasıl biri olduğumu söyleyeceğimi düşünmüyordum

11- Genel olarak kim olduğum ve ne olduğum hakkında net bir algım var

12- Çoğunlukla birşeyler hakkında karar vermekte zorlanıyorum. Çünkü ne istediğimi bilmiyorum*

Yukarıdaki ifadelere ne derece katıldığınızı belirtiniz.

PUANLAMA

(1) Kesinlikle katılmıyorum

(2) Katılmıyorum

(3) Ne katılıyorum, ne katılmıyorum

(4) Katılıyorum

(5) Kesinlikle katılıyorum

Her cevabın yanındaki numara alınan puandır. Toplam 30 puanın üzerinde risk başlıyor.

* 6 ve 11 numaralı sorulara verilen olumlu yanıtlar kendini tanıma netliği testinde yüksek puan kazandırıyor. Diğer sorularda cevaplar 5'e yaklaştıkça riskli müşteri olma ihtimali de artıyor

GAZETE HABERTÜRK/ESEN EVRAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri