Bu Çılgınlıkta Hekimlerin Ve Sağlıkçıların İşi Zor

Dr. Recai Yahyaoğlu

Hekimlerin ve genel anlamda tüm sağlık çalışanların işi her geçen gün zorlaşıyor… Teknolojik imkanların iyileşmesine, modern hastane binalarının hizmete girmesine rağmen insan kalitesini ilgilendiren konularda pek çok dünya ülkesinin gerisinde oluşumuz hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik saldırıların artmasının en önemli nedenlerinden birisini oluşturuyor…

Yapılan araştırmalarda hekimler ve diğer sağlık çalışanları; hem çalışma şartlarından, hem vatandaşımız ile yaşadıkları polemikden, hem de pek çok kişi farkında değil belki siyasilerle sivil toplum veya mesleki örgütlerin karşılıklı atışmaları yüzünden gelecek kaygısı yaşıyorlar… Hatta depresyon görülme oranının diğer mesleklere göre daha fazla olduğu bulunmuş. Terzi kendi söküğünü dikemez atasözünde olduğu gibi. Kimilerine göre gelecek kaygısı abartılsa da aslında durum çok farklı…

Son yıllarda hekimlerin kullandıkları veya kullanmak zorunda kaldıkları ilaç grupları incelendiğinde çok şaşırtıcı sonuçlarla karşılaşmak mümkündür. Hekim intiharlarının altında ilaç tedavilerinin cevap veremeyecek kadar yoğunlaştığı ruhsal sorunların olduğu bellidir. Sadece bir hastanede değil ülkemiz genelinde bu konuda yapılan kapsamlı araştırmalarda hekimlerin intihar etme, ailevi nedenlerle yaşadıkları boşanmalar veya diğer sosyal psikolojik konular iyice SOS vermeye başladığımız görülecektir…

Gelecek kaygısının anlamlı bir nedeni yok. Gelecek kaygısının en güçlü ve haklı nedeni işsiz kalmaktır. Gerçek manada ancak iş bulamayan insan gelecek kaygısı duyar. Oysa ülkemizde hekim açığının her sene katlanarak alınan ve nasıl eğitilecekleri şüpheli pek çok tıp öğrencisinden sonra 2023 senesine kadar giderilemeyeceği biliniyor. Buna rağmen hala hekimler gelecek kaygısı duyuyorlarsa bunun altında algısal yanılma ve saplantılar veya ruh halinin verdiği karamsarlık aranmalıdır…

Son yıllarda hizmete giren ve varoş diye nitelenen bölgelerdeki bazı devlet hastanelerinde hekimlere karşı uygulanan çirkin davranışlar özellikle mesleki yaşamının ilk yıllarında bulunan genç hekimlerde ciddi bir hayal kırıklığına neden oluyor. Acil servislerinde çalışan hekimler topluca istifa ediyorlar. El bebek gül bebek büyütülen temiz aile çocuğu olan ve büyük bir heyecanla ülkelerine hizmet aşkı duyan bu gençler milletin kalitesi karşısında adeta şok yaşıyorlar…

Doğrusu eskiden hekime olan ilgi ve saygı bizim kuşağımızda çok daha belirgin hissedilirdi. Şimdi yaşanan ve vatandaşın adeta ağzından salyalar akıtır gibi çıldırmışcasına saldırdığı hekimlere insanlar büyük bir saygı ve hürmet gösterirlerdi. Saldırmayı bırakın hekimler toplumda baş tacı edilen yegane meslek sahibi insanlardı. Şimdilerde o günleri arar olduk. Özellikle genç hekimler kıdemli ağabeylerinin anılarındaki insan davranışlarına gıpta ettikleri için hekim olmayı tercih ettiklerini ifade ediyorlar…

Gıpta ettiği davranışlarla karşılaşacağını düşünen çalışkan ve zeki bu gençler hekimliği iki düşünce temelli tercih ediyorlardı. Bir toplumda hissetmeyi umdukları statü ve saygınlık, iki özelde çalışma yaparak para kazanmak… Artık özel çalışıp para kazanma imkanı da kalmadığından bu olayları da göz önünde bulundurduğumuzda yakın gelecekte hekimlik sanatının tercih edilmesi giderek azalacağa benziyor. Ailelerin evlatlarına illa da hekim olmalarını tavsiye etmeleri tamamen psikolojik faktörlere bağlı…

Hükümetlerin sağlık politikaları kadar ve belki de ondan daha öncelikli eğitim konusuna önem vermesi gerekiyor. Eğitim her şeyin başı. Eğitimsiz ve kültürsüz insan aslında gerçek manada insan vasfına ulaşamıyor. Bu insan kalitesiyle AB’ye alınmayışımıza kesinlikle gücenip kızmaya hakkımız yoktur. İnsanımızın hekimlere veya kendine herhangi bir alanda hizmet eden herkese olan tutum ve davranışlarını değiştiremezsek Avrupa kapılarını aşındırmaya devam eder fakat bir türlü sonuç alamayız…

Kitap okuma alışkanlığının ayaklar altına düştüğü ülkemizde kafaları değiştiremezsek, ülkemiz insanına eğitim ve öğretimle ufkunu açma, medeni insan olma, empati yaparak karşısındakini anlayabilme yeteneği kazandıramazsak yapacağımız her şey boşa gidecektir. Bu sıkıntılı süreçte yani vatandaşın sağlık çalışanlarına karşı azgın tavrının altında sağlık politikalarının etkisi kesinlikle belirlenmelidir. Çılgın projeler elbette güzeldir ve ülkemize faydalı olacaktır. Ama önce kendi çılgınlığımızı, halkımızın eğitimdeki eksikliğini gidermeliyiz. Aklımız başımıza geldiğimizde Türkiye’yi zaten kimse tutamayacaktır…

Dr.Recai Yahyaoğlu

www.tamtip.com

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.