Boşanmalarda asıl sebep karşılıklı güvensizlik
Son yıllarda özellikle büyük şehirlerde boşanmaların hızla artması, bireysel ve toplumsal sonuçları açısından endişe veriyor. Boşanmaların büyük kısmında gerekçeyi "şiddetli geçimsizlik" iddiası oluşturmakla beraber bunun tanımı da çok sağlıklı yapılamıyor. Bazen çok küçük nedenler şiddetli geçimsizlik olarak gösterilebiliyor.
Boşanmaya doğru giden evliliklerde geçimsizlik her türlü sebeple ortaya çıkabiliyor. Eşler arasında "şiddetli geçimsizliğin" ve yaşanan boşanmaların en önemli sebebini ise aslında eşlerden birinin veya her ikisinin sağlıklı bir şekilde evliliği yürüteceklerine inanmamaları ve karşılıklı güven eksikliği oluşturuyor. Güven duygusunu etkileyen birçok sebep olabilir. Aynı hatanın söz verilmesine rağmen sürekli tekrarlanması, verilen sözlerin tutulmaması, yalan söylenmesi, sorulduğunda gerçeklerin sürekli inkâr edilmesi güven eksikliğinin başlıca sebeplerini oluşturuyor. Aldatmanın, içki, kumar vb. bağımlılıkların, maddi sorunların, yanlış sosyal çevrelere girme gibi problemlerin boşanmaya götürmesi aslında genelde bu şekilde gelişiyor. Gerçeği inkâr etme olmasa eşler birbirine yol yakınken, problem daha küçükken çözümde destek olabiliyor. Eşinin güvenini kaybetmek istemeyen eş de hatalarından daha kolay uzaklaşıyor. Küçük yalanlarla bazı küçük kaçamaklar yapabileceğini (ki bu sadece karşı cinsle ilgili aldatma değil her konuda olabilir) düşünen eş ise hatalar yumağı içine girdiğinden bir süre sonra kısırdöngülerinden çıkamaz hale geliyor.
Örnek olarak eşinin hiç içki içmediğine inanan eş, bir süre sonra gerçeklerle yüzleştiğinde ciddi bir güvensizlik bunalımı yaşıyor. Kimseden borç para almadığı, aşırı harcama yapmadığını söylerken birden ortaya yüklü miktarda bir borç çıkınca inanıp güvenen eş yıkılıveriyor. Diğeri değişmeye karar verse de kısırdöngüler çözümü zorlaştırıyor.
Sözde durmamak, çözüm için gösterilecek çabayı ertelemek, sürekli ihmalkâr davranmak güvensizliği artırmasına rağmen şartlara göre küçük de olsa çaba gösterilmesi karşılıklı güveni yeniden sağlayabiliyor.
Evlilikte problemleri çözmek için karşılıklı ihtiyaçların ifade edilip herkesin kendi yapabileceği ile ilgili iç görü kazanmış olması eşler arasında yeni bir sayfa açılmasını sağlıyor. Kısırdöngülerin kırılmaya başlaması ile olumlu davranışların görülmesi güven duygusunu karşılıklı olarak artırıyor. Birçok evlilik mevcut şartlar değiştiği ve geliştirildiği takdirde kurtarılıp sağlıklı hale gelebiliyor, yeter ki eşler istesin ve birbirlerine gelişim için destek olsun.
Uzman Psikolog
Farika Teymur Artır
e-posta: t.artir@zaman.com.tr
Zaman Gazetesi