Bireysel ve Örgütsel Güdüleme

Güdüleme, diğer bir insan davranışını etkileme veya davranışını değiştirme ve yeni bir davranışta bulunmasını sağlama sürecidir. Bu süreç bireysel ve örgütsel olarak ilerler.

Bir Fransız atasözü der ki “Bir atı suya götürebilirsiniz ama ona zorla su içiremezsiniz”. Çünkü suyun zorla içirilebilmesi “susamışlık” ihtiyacına bağlı bir olaydır. Buna göre yeni davranışların bazı ihtiyaçlara bağlı olarak ortaya çıkacağını bilmek gerekir (Üçok, 1988, 143).
      
Bu ihtiyaçlara güdü diyoruz. Güdü organizmanın hareketini başlatan, yönlendiren ve sürdüren güç/durumdur. Güdüler bir kez ortaya çıkıp doyuruldukları zaman tamamen ortadan kalkmazlar, bir süre sonra yeniden ortaya çıkarlar. Buna güdülerin döngüsel olma özellikleri denir. Güdü döngüsü şu şekilde meydana gelir (Üçok, 1988, 143):

1- İhtiyaç hissedilir
2- İhtiyacı gidermeye yönelik davranış oluşur
3- İhtiyaç giderilir

Güdülerin kalıtımla aktarıldıkları görüşü yanında doğuştan sonra edinilen güdülerin de olduğu kabul edilir. Sonradan oluşan güdüler “Davranışçı Ruhbilime” göre şartlanma ve modelden öğrenme sonucu oluşurlar. Güdülerin “pekiştirme” sonucu da kazanılabilecekleri belirtilmiştir.

Güdüleme, kişiyi belli bir davranış göstermeye sürükleyen ve kişiyi harekete geçiren bir süreçtir. Motivasyon dilimizde güdüleme ve güdülenmeyi ifade eder (Peker ve Aytürk 2000, 290).
          
Güdüleme, işgörenleri çalışmaya isteklendirme ve örgütte verimli çalıştıkları takdirde kişisel ihtiyaçlarını en iyi şekilde tatmin edeceklerine inandırma sürecidir.
      
Güdüleme, diğer bir insan davranışını etkileme veya davranışını değiştirme ve yeni bir davranışta bulunmasını sağlama sürecidir (Yüksel, 1998, 117).

Güdü; iki açıdan ele alınmaktadır.

 * Bireysel
 * Örgütsel
   
Bireysel Güdülenme

İç motivasyon olup, kişinin daha çok kendini motive etmesidir. Yaygın olarak kabul edilen inanca göre, insanları harekete geçiren ve etkileyen etmenler bedensel, sosyal ve ruhsal motivasyon olarak üç grupta toplanır (Peker ve Aytürk, 2000, 292).
       
a- Bedensel Güdülenme: Biyolojik ve fizyolojik güdülerdir. Örgütlerde bedensel gereksinimlerin tatmini için çalışanlara adil ve yeterli ücret verilmesi, ücretlerin enflasyon düzeyinin üzerinde arttırılması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve çalışma imkanlarının geliştirilmesi gereklidir (Peker ve Aytürk, 2000, 292).         
          
b- Sosyal Güdülenme: İnsanlarla birlikte olmak, bir gruba ait olmak, başkaları tarafından sevilmek ve kabul edilmek, iş arkadaşları ve çevre edinmek, önemli işlerde ve yerlerde çalışmak, sosyal etkinliklere çağrılmak ve katılmak sosyal güdülerdir (Peker ve Aytürk, 2000, 292).
          
 c- Ruhsal Güdülenme: Bireyleri ruhsal olarak motive eden faktörler, amaç ve hedefi belirlemek, başarı ve kazanç sağlamak, ilerlemek ve yükselmek, ödül almak, buluş yapmak, kendine inanmak ve güvenmek, eğitim yapmak, değişmek ve gelişmek, merak etmek vb.
          
 Bireyin özel, sosyal ve örgütsel yaşamda en önemli ve etkili iç motivasyon unsuru, belirli bir amacı ve hedefi olmasıdır. Zira hedefi olmayan insanın iç motivasyonu da olmaz. Örneğin, kariyer planlaması olmayan kurumlarda motivasyon düşük olur. Çünkü hedef daima insanı başarıya götürür (Peker ve Aytürk, 2000, 292).        
         
 İç motivasyon, başarı açısından insanı en fazla etkileyen unsurdur. Onun için örgütler ve yöneticiler, personelin özellikle iç motivasyonu üzerinde durmalı ve personelin iç motivasyonunu desteklemeli ve özendirmelidir (Peker ve Aytürk, 2000, 293).

Örgütsel Güdülenme

Günümüzde örgütlerde personeli kazanmak ve başarılı olmak için, öncelikle personeli başarılı olmaya güdülemek şarttır. Eskiden olduğu gibi günümüzde insanları zorla, baskıyla ya da sadece fazla ücretle çalıştırmak mümkün değildir. İnsanları örgütte etkili ve verimli olarak çalıştırabilmek ve başarılı olabilmek için, önce insanları psiko-sosyal yönden kazanmak ve elde etmek zorunludur (Peker ve Aytürk, 2000, 295).

Örgütlerde çalışan personelin, görevinde başarılı ve verimli olabilmesi için, maddi, fiziki ve psiko-sosyal yönlerden güdülenmesi şarttır. Amaç ve hedeflerine ulaşamayan, beklentilerini ve gereksinimlerini karşılayamayan insanlar, başarısız ve verimsiz olurlar. Ancak örgütlerde çalışan personelin motivasyonu bir günlük veya bir aylık geçici bir süreç değil, yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Çünkü sürekli olmayan başarı, başarı değildir. (Tosun, 1984, 78).

Kaynak: Mehtap Yıldız (Şahan), Güdüleme Ve Ödüllendirme, Ankara Üniversitesi Haziran 2006
 

Psikoloji Haberleri

1. Dalga Terapiler nelerdir?
ABD Kollektif Travmayla Boğuşuyor
Alışveriş Hastalıkları Hangileridir?