Yemyeşil bir çayır, heybetli bir dağ, usul usul süzülen bir yelkenli... Bunları düşlerken sorunlarınızla yüzleşip fobilerinizden kurtulabilir hatta daha derin psikolojik hastalıklara veda edebilirsiniz. Psikiyatrist Doç. Dr. Ali Nahit Babaoğlu katatimi yöntemiyle psikiyatrik tedaviyi anlattı...
İlk seansta bile rahatlama hissediliyor
1920’LERİN sonlarında iki Fransız Caslant ve Desoil’in daha çok salon oyunu olarak başlattıkları bu yöntem, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra o güne kadar yazılmış olanlardan yola çıkan Hans Leuner tarafından daha disiplinli bir hale getirip psikiyatrik hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmaya başlanmış. Aktif bir düşleme tekniği olan katatimi’de hastayı tamamen uyutmadan, hipnotize de etmeden, hastanın bilinçlilik durumunu koruyarak, aktif olarak dışarıdan birtakım temalar veriliyor. Hastalardan da bu konular üstüne bir düş kurması isteniyor.
HİPNOZUN ÖNCEKİ AŞAMASI
Katatimi, hastanın ve terapistin katıldığı aktif bir düşleme yöntemi. Yani ortada bir uyuma, uyutulma, bayıltılma ya da hipnotize olma gibi bir durum söz konusu değil. Katatimi hipnozun bir önceki aşaması gibi. Temelli bir bozukluk olan kişiler hariç hemen her psikotik hastalıkta kullanılabiliyor. Fobiler, depresyon, yas durumları, birtakım kişilik ya da ilişki sorunlarında faydalı olduğu biliniyor. Katatimi terapisinde tedavi süresi, kişilerin durumuna göre farklılık gösteriyor. Ancak Doç. Dr. Babaoğlu, sorunlarını ortaya çıkaran hastanın, otomatikman deşarj olduğu için daha ilk aşamada bir rahatlama hissedebileceğini söylüyor ve seansların beş günde ya da en geç haftada bir uygulanmasının çok daha iyi sonuç vereceğini anlatıyor.
Almanya’da öğrendi
1936 yılında İstanbul’da doğan Doç. Dr. Ali Nahit Babaoğlu ilk ve orta öğrenimini İzmir’de tamamladıktan sonra 1963 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdi. Sinop’tan Hakkari’ye kadar çeşitli bölgelerde çalıştıktan sonra Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başladığı psikiyatri eğitimini 1976 yılında Almanya’da tamamladı. 1984’e kadar çocuk ve ergen psikiyatrisi üzerindeki çalışmalarını Almanya’da sürdürdü. Türkiye’ye döndükten sonra 1987 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde çalışmaya başladı. Dinamik psikoterapi ağırlıklı olarak çalışan Doç. Dr. Babaoğlu aynı zamanda İstanbul Psikoterapi ve Grup Terapileri Derneği Kurucu Başkanı ve psikodrama terapisti.