Uluslararası Yeme Bozuklukları Akademisi’nin mart ayında yayımladığı ve geçen haftalarda medyada da yer bulan makalede, anoreksia nervosa, bulimia gibi yeme bozukluklarının, muhtemelen genetik eğilimlerin belirlediği psikiyatrik hastalıklar olduğuna işaret eden çalışmalara yer verilmekteydi.
Bu çalışmalardan biri, Londra Psikiatri Enstitüsü’nden Kate Tchanturia ve ekibi tarafından gerçekleştirilmişti. Çalışmada, anoreksik ve sağlıklı kadınların sistematizasyon becerileri, empati yetenekleri ve otistik düşünceye yatkınlıkları karşılaştırılmaktaydı.
Çalışmada, yeme bozukluğu olan kadınlar sadece zayıf sosyal beceriler ve detaycı yaklaşım gibi otizm skalası ölçümlerinde daha yüksek puanlar almıştı.
Semptomlar ortak, otizm tedavisi deneyelim
Kate Tchanturia ve ekibinin, sonuçları International Journal of Eating Disorders dergisinde yer alan bu alandaki yenilikçi bir başka çalışmalarının ön verileri ise, yeme bozukluklarının tedavisinde gerçek bir umut oldu.
Yapılan bu pilot çalışma sürecinde, otistik hastalar için geliştirilen ve CRT olarak anılan Bilişsel İyileştirme Tedavisinin anoreksiklerde de başarılı olacacağının ilk işaretleri alındı.
CRT sürecinde hastalara bir dizi egzersiz uygulandı. Örneğin birkaç sayfadan oluşan bir metni okuduktan sonra, genel hatlarıyla ne anlatıldığının aktarılması istendi.
Daha sonra, sadece belli detaylara odaklanmış olan hastaların büyük resmi görmelerini sağladık-arını ifade eden Dr. Tchanturia, 19 anoreksik hasta ile gerçekleştirilen pilot çalışmaların bile iyileşme sağladığını, hastaların kendilerini tanımlarken “çok daha esnek düşünebildiklerini ve saplantılı düşüncelerinin çok azalmış olduğunu” aktardıklarını ifade etti.
Taraf Gazetesi