Bilime Göre İlişkilerde 'Kendini Ağırdan Satma' Taktiği Gerçekten İşe Yarıyor mu?

Siz yeni bir ilişkiye başlarsınız, ahbaplarınızdan en az birisi de size 'duygularınızı fazla da belli etmemenizi' öğütler.

Bu durum, neredeyse flört-çıkma halinin kendisi kadar eskidir ve şayet ilişki için pek de istekli değilmiş gibi davranırsanız, aman canım olmasa da olur edalarına bürünürseniz; işte o zaman kıymete bineceğiniz, üstün taraf olacağınız fikrine dayanır. Peki bu doğru mu?

Computers in Human Behaviour bülteninde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, bu yöntem zannedildiği kadar akıllıca ve işe yarar bir yöntem değil.

IDC Herzliya Üniversitesinde psikoloji profesörü olan Grut Birnbaum ’un önderliğindeki bir ekip, 6 çalışmadan oluşan bir dizi deney gerçekleştirdi. Ve bir partnerin duygusal niyetlerindeki belirsizliğin, onun cinsel manada 'çekici' olarak algılanmasında etkili olup olmadığını gözlemledi.

İlk çalışmada, yaşları 19 ila 31 arasında değişen ve hepsi yalnız olan 51 kadın ve 50 erkekten, başka bir odada bulunan ve çevrimiçi olan diğer bir katılımcıyla sohbet etmeleri istendi. Akabinde, bu kişilerin fotoğraflarının diğer kişiye gösterileceği ve bunun karşılığında da kendilerinin konuştukları kişinin fotoğrafını görebilecekleri söylendi. (Gerçekte ise, sohbetteki diğer kişi araştırmacılardan birisiydi ve her katılımcıya, karşı cinsten birisinin aynı fotoğrafı gösterilmişti.)



Sohbetin bitiminde, katılımcılar son bir mesaj yollayabileceklerdi... Kimilerine sohbet ettikleri insanın kendilerini beklediği, kimilerine ise beklemediği söylendi. Amaç, çevrimiçi partnerin duyduğu ilgi-alaka hususunda kesinlik ya da belirsizlik oluşturmaktı. Sonrasında katılımcılar, partnerlerinin cinsel çekiciliğini ve bu kişilerle tekrar konuşmayı ne kadar arzuladıklarını değerlendirdiler.

Partnerin, kendilerinden haber alma konusunda istekli olduğunu bilen denekler, belirsiz olan partnerlerle kıyaslandığında bu kişileri cinsel anlamda daha çekici olarak algılamışlardı. Nitekim çalışmaların geri kalan kısmı da benzer bir kalıp sergiledi; belirsizlik azaldığı zaman, cinsel istek artıyor görünüyordu. Üstelik bu durum, ciddi ilişkileri olan erkekler ve kadınlar için de geçerliydi.

Peki kendini ağırdan satmanın kişiyi çekici kıldığı fikri nereden geliyor? Araştırmanın yazarlarına göre, bu davranış şekli, kendini koruma içgüdüsünden ibaret olabilir.

Rochester Üniversitesinde psikoloji profesörü ve Sanat, Bilim ve Mühendislik Fakültesi dekanı ve çalışmanın eş yazarı olan Harry Reis şöyle diyor: “İnsanlar, reddetme ihtimali olan insanlar ile aralarına mesafe koyarak, kendilerini üzücü bir reddedilme olasılığından koruyor olabilirler.”



Grut Birnbaum ’un aktardığı üzere, söz konusu bulguların öne sürdüğüne göre cinsel istek; insanları güvenilir ve kıymetli bir partner ile romantik bir ilişki sürdürmeye yönlendiren, eş uygunluğunu gösteren içgüdüsel bir duygu vazifesi görüyor olabilir ve arzuyu engellemek de, insanın kendisini geleceği belirsiz bir ilişkiye yatırım yapmaktan korumayı hedefleyen bir mekanizma olabilir.

Başka bir deyişle, hepimiz reddedilmekten korkarız ve kendimizi ağırdan satmak, bizi daha korunmalı gibi gösterir. Fakat gerçekte, ilgilenmiyormuş gibi yaparak tam da bu izlenimi bırakıyorsunuz! Yani gerçekten ilgilenmiyormuş gibi görünüyorsunuz.

Sonuç olarak: Flört konusunda kendinizi ağırdan satmayı tercih ediyorsanız, size iyi şanslar. Şayet gönül eğlendiren ya da 'kaçınmacı bağlanma' biçimine sahip bir insanı cezbediyorsanız, işe yarayabilir. Fakat sizin adınıza doğru kişi olan biriyle uzun vadeli mutluluğu arıyorsanız, yine en iyisi dürüst olmak gibi görünüyor.

Kaynak:www.gazeteyeniyuzyil.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri