Kanser hücresinin kandaki proteini kullanarak yayıldığını tespit eden bilim adamları, onu tuzağa düşürdü. Klinik çalışmaları süren ilaç, akciğer, bağırsak, yumurtalık, prostat ve pankreas kanseriyle başa çıkabilecek
Kanserin yerleştiği organın tedavisinin ötesinde tümörlü hücre oluşumuna sebep olan moleküllerle savaşma prensibi bir ilaçla birkaç kanserin tedavisini sağlıyor. Sanofi Aventis’in Fransa’nın Başkenti Paris’teki Vitry Araştırma ve Geliştirme Merkezi’nde düzendiği toplantıda her kanserin bile alt grubunda onlarca kanser türü olduğuna dikkat çekilerek, artık kansere sebep olan tedavilere odaklandıkları açıklandı.
Sanofi Aventis Onkoloji Araştırma Merkezi’nin Dünya Başkanı Dr. Christoph Lengauer, kanser sebebi moleküller hedef alınarak geliştirilen ilaçlarla birden çok kanser türüyle mücadele edebildiklerini söyledi. Kanda bulunan proteinlerin kanserli hücrelerin yayılması için kullanıldığını tespit eden Dr. Lengauer, bu proteinleri tuzağa düşürerek kanserli hücreleri yok etmeyi amaçlıyor. Kapan adı verilen VEGF-Trap yöntemi; yumurtalık, bağırsak, prostat, pankreas ve akciğer kanserleriyle baş edebilecek.
KAPANA GİRECEK
Yönetim işleyişini anlatan Dr. Lengauer, “Araştırmalar, kanda bulunan Vasküler Endotel Büyüme Faktörü (VEGF) adlı bir proteinin, pek çok tümör tarafından yeni kan damarlarının oluşturulması için salındığını göstermişti. Araştırmacılarımız, tümörü besleyen kan damarlarının oluşumunun önlenmesi ve tümörün ortadan kaldırılması için, bu maddeleri ve mekanizmaları bloke etme yöntemleri üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Yeni geliştirilen ve FAZ III aşamasında çalışmaları süren yeni ilacımız, tümörün salgıladığı VEGF proteinlerini ‘kapana kıstırıp’ çalışmasını engellerken, böylelikle tümörü besleyerek yeni damar oluşumunun önüne de geçerek kan damarlarında ve tümörde gerileme de sağlıyor” dedi. Yeni ilaçlarla bulantı, kusma, iştah kaybı, zayıflama, halsizlik, kansızlık gibi yan etkiler de azalacak.
Tedavinin aşamaları
Anti-anjiyojenik yaklaşım ile yeni damar oluşumunun önlenmesi:
- VEGF blokajı - klinik olarak onaylanmış anti-anjiyojenik yaklaşım.
- Tümörü besleyecek yeni damarların oluşumunun önlenmesi.
- Oluşmuş tümör kılcal damarlarının çoğunun gerilemesi.
- Tümör progresyonunun (ilerlemesinin) durdurulması.
Antivasküler yaklaşım ile oluşmuş damarların ortadan kaldırılması: - Anormal tümör endotelinin hedeflenerek bozulması.
- Oluşmuş tümör kılcal damarlarının hızla ortadan kaldırılması ve tümörü besleyen kan akımının hızla azaltılması.
- Tümör nekrozunun (Bir hücre ya da dokunun yıkımına ya da parçalanmasına sebep olan dejenerasyon) uyarılması.