Sağlıklı bir beynin nasıl yaşlandığını ve bu değişimlerin hafızamızı nasıl etkilediğini biliyor musunuz? Zaman zaman unutkanlıklar yaşadığınızda Alzheimer başlangıcı olduğunuzdan mı korkuyorsunuz?
Aslında günlük hayatta karşılaştığınız unutkanlıkların tümünün yoğunluktan kaynaklandığını biliyor muydunuz? Sabah'ın haberine göre, ancak bilinen bir gerçek var ki o da yaşımız ilerledikçe beynimizin fonksiyonlarında da bazı kayıpların yaşandığı.
Genellikle beynimizin bedenimizdeki diğer organlardan daha farklı olduğunu düşünürüz. Halbuki, beynimiz de tıpkı diğer organlarımızda olduğu gibi zaman içinde bazı değişimler yaşar.
Genel kanının aksine beyindeki sinir hücreleri (nöronlar) yaşla birlikte toplu şekilde yok olmaya başlamaz.
Araştırmalar, bazı nöronların gerçekten de kaybedildiğini ancak yavaş da olsa yeni nöron üretiminin olduğunu göstermektedir.
Aslında olan beyindeki sinir hücrelerinin küçülmeye başlamasıdır. “İyi genler ve sağlıklı bir yaşam tarzı bu değişimin geciktirilmesine yardımcı olsa da süreci tamamen durdurmak olanaksızdır” diyor uzmanlar.
Peki beynimiz nasıl yaşlanıyor? İşte beynin yaşlanmasındaki aşamalar...
20’li yaşlar: Bu yaşlardaki insanlar uzun süreli anılar oluşturmak ve karmaşık muhakemeler yapabilmek anlamında zihinsel kapasitelerinin en üst noktasında olur.
Yaratıcılığın da bu yıllarda zirve yapma olasılığı vardır. Ancak bu yaşlar insanların yaratıcılıkta sınır tanımadığı da bir dönemdir.
30’lu yaşlar: Önemsiz derecede de olsa nöron küçülmesi yoluyla beyin hacmi yavaş yavaş gerilemeye başlar.
Gerçekleştirilecek bilişsel testler bazı bölgelerde meydana gelen küçük gerilemeleri tespit edebilir. Fakat bilişsel gerilemeye dair bu küçük işaretler genellikle ne birey ne de çevresindekiler tarafından fark edilmez.
40’lı yaşlar: Kırklı yaşlardaki pek çok insan, başta aktif (kısa dönem) hafıza alanında olmak üzere bazı zihinsel işlemlerde biraz yavaşlama olduğunu hisseder ve hatta hızlanabilir.
Telefon numaraları hatırlamak, kafadan hesap yapmak veya hafızaya dayalı zorlu kağıt oyunları oynamak önceki yıllara göre daha yorucudur. Beyin hacmindeki yavaş azalma devam eder.
50’li yaşlar: Ellili yaşlarda beyin hacmi azalma sürecinin hızlanmasıyla birlikte hafızada ve diğer başka kavrama alanlarında daha belirgin değişiklikler ortaya çıkacaktır.
Kelimeleri ve isimleri hatırlamak eskiye göre daha uzun sürer. Aynı anda birden fazla işle meşgul olmak daha zor hale gelir. Ayrıntılara olan ilgi azalır. Yaşanmış bir olayın gerçekleştiği yeri ve zamanı hatırlamak zorlaşır. Görsel-mekansal işlem yapmak daha güçleşir.
60’lı yaşlar: Beyin hacmindeki kayıplar devam eder. Beynin hafıza ve diğer bilişsel becerileri için gerekli olan yapılar özellikle tehlikeye açıktır.
Akşam