2009 yılında duyurulan ilginç bir vakada epilepsi nöbetleri olan bir kadın hastanın bu nöbetler sırasında kendini bir erkek gibi hissettiği belirlendi.
Epileptik bir nöbet sırasında, beyinde anormal elektriksel aktivite dalgaları yayılmaktadır. Kimi zaman bu dalgalar varsanılar ya da déjà vu gibi tuhaf yaşantılara sebep olabilir. 2009 yılında duyurulan ilginç bir vakada ise epilepsi nöbetleri olan bir kadın hastanın bu nöbetler sırasında kendini bir erkek gibi hissettiği anlatılmaktadır.
Epilepsy & Behavior adlı dergide yayımlanan makalede, Erlangen-Nürnberg Üniversitesi’nden Burkhard Kasper ve meslektaşları, 37 yaşındaki kadın hastanın nöbetler sırasında sesini daha derin ve kalın, kollarını daha kıllı ve kendisini bir erkek gibi hissettiği bir değişimden bahsetmektedirler. Hasta bir keresinde de nöbet geçirdiği sırada odada yanında olan bir kadın arkadaşının da erkeğe dönüştüğünü hissettiğini söylemiştir. Manyetik rezonans görüntüleme ile beyin kayıtları alınan hastanın sağ amigdalasında olasılıkla küçük tümoral bir oluşumdan kaynaklanan bir bozukluk belirlenmiştir. EEG elektrotları ise nöbetin kaynağının bu bölge olduğuna işaret edecek şekilde hastanın sağ temporal lobunda anormal elektriksel aktivite kaydetmiştir.
İLK DEFA RASTLANILDI
Tedaviye iyi yanıt veren depresyon ve anksiyete belirtileri dışında hastanın psikiyatrik bir hastalık geçmişi bulunmamaktadır ve nöbetler dışında hiçbir zaman böyle bir duygu yaşamadığını söylemektedir. Yazarlar, cinsiyet değişikliğine dair sanrıların daha önce şizofreni gibi çeşitli psikotik bozukluklarda belirlendiğini ancak epilepsisi olan bir hastada ilk defa karşılaştıklarını açıklamaktadır.
New York Üniversitesi’nden nörolog Orrin Devinsky, yazarların cinsel kimlik merkezinin sağ amigdalada bulunduğuna dair bir çıkarsama yapmaktan kaçındıklarını vurgulamaktadır. Çünkü eğer böyle olsaydı, ilaç tedavilerine dirençli epileptik nöbetleri olan hastalarda tedavi amaçlı olarak sağ amigdala çıkarıldığında, hastaların benzer cinsel kimlik değişimi hisleri yaşamaları gerekirdi. Ancak şimdiye kadar böyle bir vaka bildirilmemiştir. Ayrıca Devinsky amigdalanın, insanın kendilik algısı ile ilişkili beyindeki çeşitli devrelerden sadece birinin bir parçası olduğunu söylemektedir. Bu bağlantılardaki nöral aktiviteler bozulduğunda, örneğin Büyük Rus yazar Dostyevski’nin bahsettiği nöbet öncesi kendini Tanrı gibi hissetme hali gibi, daha pek çok farklı belirti ortaya çıkabilmektedir.