Ben merkezcilik ve empatik anlayış birbiriyle bağdaşmaz. Ben merkezci davranan bir kişinin, karşısındakinin rolüne girmesi ve olaylara onun bakış açısından bakması, yani empati kurması mümkün değildir. Bu durumda empati kurabilmek, yani başkalarının rolüne girmenin ön şartı ben merkezcilikten kurtulabilmektir. Ben merkezciliğin empatik anlayışta ve davranışta önemli bir yeri vardır. Ben merkezcilik kavramı Piaget tarafından ortaya atılmıştır. Piaget çocukların ben merkezci davrandıklarını savunmuştur. Konuyla ilgilenen bütün araştırmacılar empati kurmada ben merkezci davranıştan uzaklaşmanın önemini vurgularlar. Bu arada bazı araştırmacılar örneğin Ford empatiyi ben merkezcilikten uzak davranış olarak tanımlamıştır. Ford’a göre üç tür ben merkezcilik vardır. Bunlar; (Dökmen,1997)
- • Görsel benmerkezcilik
- • Bilişsel benmerkezcilik
- • Duygusal benmerkezcilik
Söz konusu benmerkezcilik türüne sahip olanlar, nesnelere ve başkalarına ilişkin gerçekleri fark etmede, diğer insanın rolüne girmede güçlük çekerler. Sonuç olarak da diğer insanların bakış açılarını neler düşündüklerini ve hissettiklerini yeterince anlayamazlar. (Dökmen,1977)
Kurdek ve Rodgon üç tür perspektif alma şekli tanımlamışlardır. Bunlar;
- • Algısal perspektif alma (diğer kişinin bakış açısını fark etme)
- • Bilişsel perspektif alma (diğer kişinin ne düşündüğünü fark etme)
- • Duygusal perspektif alma (diğer kişinin yaşamakta olduklarını fark etme)
Kurdek ve Rodgon’ a göre algısal, bilişsel ve duygusal açıdan karşılarındaki insanın perspektifini alamayanlar ben merkezci davranmış olurlar, dolayısıyla empati kuramazlar.
Narsizm ise, kişinin sahip olduğu değer ve gücünün abartılmış bir yansımasını dile getiren bir karakter özelliğidir. Bu özelliği taşıyan insanlar, kendilerinin en ünlü, yetenekli ve başarılı olduklarını düşündükleri birer hayal dünyası içinde yaşarlar. Narsistler kibirli ve egoisttirler, kendilerinin en mükemmel insan olarak görürler. Onlar diğer insanlardan özel bir muamele ve ayrı bir ilgi umarlar. Paradoksal olarak bu kişiler güvensizlik hissederler ve bu kişilerin özgüvenleri düşüktür. Onlar daima diğerlerinin kendilerinin beğenmesini beklerler ve eleştirilmeye tahammül edemezler. Herhangi bir güçlük veya sıkıntıda narsistik kişi ya sinir hali içinde karşı saldırıya geçer ya da geri çekilir. Çünkü narsistik kişiler başarısızlık ve yenilgi ile baş edemeyebilirler. Onlar mağlup olma ihtimallerinin olduğu durumlarda, sık sık işi ve riski almaktan kaçarlar. (Spencer, 2001)
Narsist kişilerin diğer bir karakter özellikleri ise kıskanç olmalarıdır. Ayrıca narsist kişiler diğerlerinin de oldukça kıskanç olduklarını düşünürler. Narsistik kişiler sadece kendi iyilikleri için bir şeyler yaparlar. Bunun sonucu olarak da diğer insanlara ilgi duymazlar ve empati kurmazlar. Narsistik kişilerin diğer kişilerin hislerini tanımalarının olanağı yoktur. Diğer kişinin kendisi için bir şeyler yapmasını isterler ama karşılık olarak herhangi bir şey yapma isteği duymazlar. Narsistik insanlar sık sık diğer kişileri kendi menfaatine kullanmak için insanlarla ilişki kurarlar. (Spencer, 2001)
Ergenlik çağı süresince kişi çocukluktan yetişkinliğe dogru bir geçiş yaparken, narsizmin pek çok yönü kendisini gösterir. Bu özellikler onun sahip olduğu benlik hissinin gelişmesi için gereklidir. (Spencer,2001)
Narsistik kişilik bozuklukları güçlü bir beğenilme ihtiyacı ile kendisini gösterir. Bu hastalıktan ötürü kişiler, kendi başarılarını aşırı önemseyerek ve kendilerini gereğinden fazla önemli görerek çok az empati kurabilirler yada hiç empati kuramazlar. Narsist kişiler diğer kişinin ihtiyaçlarını anlamakta ve tanımakta zorlanırlar. Onlar diğerlerini kıskanırlar ve diğerlerinin kendilerini kıskandıklarını düşünürler. Narsistik kişilik hastalığına sahip olan kişiler diğerlerine karşı sabır gösteremezler. Narsistik kişi diğeri ile iletişim kurarken dikkatini karşısındaki insana vermez. (Spencer, 2001)
Ayrıca narsistik kişilik bozuklukları olan ana babalar çocuklarına empati ile yaklaşamayan insanlardır. (Brizendine, 1999) Dolayısı ile olaylara ve durumlara çocuklarının bakış açısından yaklaşamazlar. Bu ise çocuklarda terk edilmişlik ve yalnızlık fikirlerinin oluşmasına yol açabilir.
Ayrıntılı Kaynakça
- Dökmen,Üstün, Mayıs 1997, İletişim Çatışmaları Ve Empati, Sistem Yayıncılık,14. Baskı
- Spencer, Traci, 2001, Should We Call Them Human?Narcissistic Personality Disorder And Co-Morbid Diagnoses, Gale Encyclopedia Of Psychology, 2nd Ed. In Association With The Gale Group And Looksmart
- Brizendine, Kathleen, M. 1998, Were You Raised By A Narcissistic Father?, Dr Lois Nightingale , www.mailto:drlois.com