ÖZLEM KÖYOĞLU / AKŞAM PAZAR
Bebekler ve küçük çocuklar üzerine yaptığı araştırmaları 'The Philosophical Baby' (Filozof Bebek) adlı kitapta toplayan Berkeley Üniversitesi'nden Psikolog Alison Gopnik'e göre çocuklar, doğdukları andan itibaren dünya hakkında yetişkinlerden daha fazla şey biliyor.
Radyonun içinde şarkı söyleyen küçük adamlar olduğunu düşünmek, hayali arkadaşlarla derin sohbetlere girişmek ve olur olmaz yerlerde canının istediğini pervasızca yapabilmek... Yetişkinlerin fazlasıyla monoton dünyasından bakınca çocukların yaşadığı büyülü ada, gerçekten de çok tuhaf görünebiliyor. Oysa onların kimi zaman hiçbir şey anlamadan izlediğimiz yaşamları, bizim şu anda dünyayı algılayış biçimimizin kapılarını açan çok önemli anahtarlar. Bunu biz değil bugüne kadar çocukların yetişkinlerden zihinsel kapasite olarak daha geride olduğunu söyleyen bilim adamları iddia ediyor. Çünkü bebek ve küçük çocuklar üzerine yapılan yeni bilimsel araştırmalar, şimdiye dek kabul edilenin aksine çocukların yetişkinlerden daha zeki ve onların görüp fark edemediği pek çok şeyi algılayacak bir zihinsel aktiviteye sahip olduğunu söylüyor. Bu yeni araştırmaları bir araya getiren en önemli kaynaksa Berkeley Üniversitesi psikoloji ve felsefe profesörü Alison Gopnik'in 'The Philosophical Baby / Filozof Bebek' adlı kitabı.
Alison Gopnik, çocuk algısı ve psikolojisi üzerine çığır açan çalışmalar yapan tanınmış önemli bir bilim kadını.
Gopnik'in psikolojiden felsefeye uzanan çalışmaları sırasında elde ettiği verilerin temelinde çocuklarla yaptığı çalışmalar var. Modern bilimin iddia ettiğinin aksine çocuk beyninin henüz gelişmemiş olduğu görüşünü çürüten çalışmalar yapan Gopnik'e göre çocuk beyni, yetişkinlerin beyni gibi sınırlı bir gerçeklikten çok daha geniş bir alanı algılayabiliyor. Bunun anlamı ise şu: Çocuklar bebekliklerinden itibaren dünya hakkında bizim bildiğimizden çok daha fazla bilgiye sahip.
BİLİNÇSİZ DEĞİLLER
Ayrıca onların pek çok şeyi bilinçsiz yaptıkları iddiası da doğru değil. Gopnik'in araştırmaları sonucunda vardığı en çarpıcı sonuçlardan biri onların yetişkinlerden daha bilinçli hareket ettiği. Bir bebek ya da küçük bir çocukla kısa bir zaman geçirmenin bile bu iddiaları doğrulayan veriler ortaya çıkardığını söyleyen Gopnik, bu yüzden onların davranış ve tepkilerinin yetişkinleri şaşırttığı görüşünde: 'Bir bebek ya da küçük bir çocuk dünya üzerinde her zaman yabancı bir kentte dolaşan turist gibidir. O kentte yaşayanların göremediği pek çok şeyi fark edebilir' diyor ve ekliyor 'Onlarla ufak bir gezinti yapın kısa sürede sizin fark edemediğiniz pek çok özel şeyi onların anında algılayabildiğini göreceksiniz'.
Gopnik'in yaptığı araştırmalar bebeklerin tahmin edilenden çok daha fazla öğrenme kapasitesine ve yaratıcılığa sahip olduklarını gösteriyor. Bu da dünya ve insanın onu algılayış biçimi üzerine sorulan tüm felsefi soruların yanıtlarının bebeklerde olduğunu gösteriyor.
Peki, nasıl oluyor da bebeklerin önemli bu yetenekleri bilim tarafından yeni keşfediliyor? Gopnik'e göre bunun bir nedeni yetişkinlerin küçük çocuk dünyasına girme konusundaki beceriksizliği, diğeri ise çocukların kendilerini ifade etme konusundaki sorunları.
Beyin hücreleri yetişkinlerden fazla
Bebek ve küçük çocukların beyni ile ilgili yapılan son çalışmalar bilinenin aksine onların bir yetişkin beyninden daha fazla beyin hücresi ve dokusuna sahip olduğunu buldu. Bebeklerin, beynin duygular ve yüksek düşünceleri kontrol eden korteks bölümüyle bağlantıları da yetişkinlerinkinden daha fazla. Peki, yetişkinlerin bebeklere nazaran daha dar bir alanda düşünmesinin nedeni ne? Araştırmalara göre; yetişkin zihninin özelliklerinden biri olan eleme işlemi beyni aktif kılsa da düşünce yapısını darlaştırıyor. Bu yüzden bebekler ya da küçük çocuklar yeniyi görmek, keşfetmek ve kabul etmek konusunda yetişkinlere göre daha başarılı ve yaratıcılıklarının kaynağı da bu.