Bazı çocuklar çok geç konuşmaya başlar, bazıları erkenden bülbül gibi şakır. Bu dönemlerde kelimeleri tam çıkaramadıkları için bebekçe bir şeyler anlatmaya gayret ederler.
Ebeveynler ise bebeklerine karşı hissettikleri sevgiyi ifade ederken onlarla bebek gibi konuşmayı yeğler. Ancak uzmanlar, bunun doğru olmadığını söylüyor.
Ebeveynler bebeklerine karşı hissettikleri sevgiyi ifade ederken bazen bebeksi konuşmayı yeğlerler. Çocuğunuzla bebeksi konuşmak yerine onunla doğal şekilde konuşmaya özen gösterin.
Onun çıkardığı sesleri taklit edin. Bebeğinizin söylediği "ba ba" "de de" gibi sesleri içeren cümleler kurun; "Ba-ba seni seviyor", "De-de geldi" gibi. Çocuğunuzun "anne" yerine "ani", "baba" yerine "papa" gibi eksik söylediği kelimeleri aynen tekrarlamak yerine, bu temel kelimeleri doğru telaffuz ederek ona model olun. Bazı çocuklar iletişim kurarken konuşmak yerine beden dilini kullanmayı tercih ederler. Örneğin su içmek isteyen bir çocuk "su" demek yerine parmağınla bardağı işaret eder. Anne-babalar ise onların beden dilini ustaca çözerek isteklerini yerine getirirler. Bu durumda çocuk konuşmak için çaba göstermekten vazgeçer. Bebeğinizi 18 aylıktan itibaren müzik eşliğinde dans etmesi için teşvik edin. Hızlı müzikle hızlı dans ederek "hızlı" sözcüğünü kullanın. Dingin müzikle yavaş hareket ederek "yavaş" sözcüklerini öğrenmesini sağlayın. Çocuğunuzun dil gelişimi konusundaki endişelerinizi uzmanlarla paylaşmaktan kaçınmayın. *Memorial Hastanesi Pedagoji Uzmanı
0-2 yaş arasındaki çocuğun dil gelişimini desteklemek için neler yapılmalı?
Bebeğinizin gözlerinin içine bakarak ve gülümseyerek onunla konuşun. Onu ismi ile çağırın. Yatağın üzerine bebeğin göz teması kurabileceği, renkli, farklı sesler çıkaran hareketli oyuncaklar asın. Seslere yönelmesi, hareketleri izlemesi için yönlendirin. Dördüncü aydan sonra oyuncağa uzanması ve dokunması için destekleyin. 3-4. aydan itibaren bebeğinizi kucağınıza alarak ayna karşısına geçin. Ona ismi ile seslenin, çıkardığı sesleri tekrar ederek sizinle iletişim kurmasına fırsat verin. Bebeğinizi olabildiğince çok aile görüşmelerine dahil edin. Akşam yemeğinde masada diğerlerinin konuşmalarını dinleyerek çok sayıda kelime öğrenir. 12. aydan itibaren çocuğunuzun eline orta büyüklükte kırılmayan çelik ayna vererek, "Bak benim burnum burada, senin burnun nerede?" şeklinde oyun oynayabilirsiniz. İlk 2 yıl çocuğunuzu televizyondan uzak tutun. Yapılan araştırmalar 2 yaş öncesinde televizyon izleyen çocukların bilişsel gelişimlerinin olumsuz olarak etkilendiğini, dil gelişimlerinin geciktiğini gösteriyor. Bu dönemde aşırı televizyon izleme ile dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ve otizm arasında ilişki olduğunu gösteren pek çok araştırma bulunuyor. Bu nedenle Amerikan Pediatri Akademisi önlem olarak 0-2 yaş çocuklarının televizyon ekranlarından uzak durmaları gerektiğini vurguluyor. Resimli kitaplar okuyun. Sayfaları çevirmesi için fırsat yaratın. Okuduğunuz hikâyeler hakkında basit sorular sorun. Resim göstererek "Bu ne?" diye sorun. Masal, çocuk şarkıları, ninni, klasik müzik dinletin. Radyonuzu açın ve programları değiştirin. Müzik ve haberler bebeğinizin değişik tonlu sesler duymasını sağlayacak, duyduklarına tepki verecektir. Altını değiştirirken yumuşak sesle şarkılar söyleyin. Günlük hayatınızda neler yaptığınız hakkında, bebeğinizin hayatında olan kişiler; abla, abi, büyükanne ve/ veya ev hayvanlarına ilişkin şarkılar yaratarak söylemeyi deneyebilirsiniz. Bir yaşından itibaren bebeğinize çevresini keşfetmesi için fırsat tanıyın. Etrafındaki insanlara, çocuklara tepki göstermesi için onu cesaretlendirin; gülümsemek, baş baş yapmak gibi... Yaşıtlarıyla zaman geçireceği ortamlarda bulunmasını sağlayın, örneğin oyun alanları gibi. 1,5 yaşından itibaren bebeğinize resim kâğıdı ve boyalar vererek resim yapması için destekleyin. 2 yaşından itibaren bebekler gözledikleri olayları taklit etmeye başlarlar. Bu dönemde çocuğunuzla birlikte günlük yaşantıyla ilgili oyunlar oynayabilirsiniz. Örneğin bebeği yıkama, uyutma, yemek yedirme vb.
Bebekler ilk aylarda doğal sesler çıkarır
Dil gelişimi doğumla başlayan ve yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Çocuklar dünyaya geldikleri günden itibaren çevrelerindeki sesleri algılamaya, sesler çıkarmaya ve anadilin temel yapısını kazanmaya başlar. Bebek ilk bir ayda ağlama, öksürme, hapşırma gibi doğal sesler çıkarır. Birinci ayın sonunda ağlamaları çeşitli durumlara göre farklılaşır. İkinci ve üçüncü aylarda güler, "k" ve "g" gibi ünsüz ve "a", "e", "o" gibi ünsüz harfleri çıkarır. 4-6 aylar arasında ünlü ve ünsüz seslerin sayısında artış gözlenir, altıncı ayın sonuna doğru ünsüz ile ünlü sesleri birleştirir. Örneğin; -ba, -da, -ma vb. 7-12 aylar arasında ma-ma gibi hece tekrarları gözlenir. Yetişkin konuşmasına benzeyen ancak anlaşılmayan diziler meydana getirir. 11. aydan itibaren anlaşılmayan sesler arasına tek heceli sözcükler yerleştirir. İlk anlamlı sözcükleri telaffuz etmeye başlar. 12-18 aylarda sözcükleri amaçlı olarak kullanır. 3-50 sözcükten oluşan sözcük dağarcığı vardır. Nesneleri ve vücut bölümlerini gösterir. 18-24 aylar arasında basit yönergeleri yerine getirir, nesneleri ve resimleri isimlendirir. Sözcük dağarcığı 50-70 sözcük içerir.
İki yaş sorgu çağıdır
İki yaş çocuğun yürümeye, konuşmaya, kendi benliğini fark etmeye başladığı bir dönemdir. Yaşamın ikinci yılındaki hızlı gelişim çocuğu pek çok açıdan bağımsız hale getirir. Motor yeteneklerle dil becerisinin kazanılmasının çocuğun bağımsızlığındaki etkisi büyüktür. Koşar, tutunarak merdivenleri inip, çıkar. Bu dönemde bildiği 70 veya daha fazla sözcüğü kullanır, iki sözcükten oluşan basit cümleler kurar. Bu evrede çocuk nasıl ve niçin sorularını ısrarla sorar.
ZAMAN