ZAMAN - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Genel Kurulu'nda zorunlu referandum sınırı olan 367'nin üstünde rekor sayılabilecek 411 oyla kabul edilen 5735 sayılı yasayı onayladı.
Yasa ile Anayasanın 10. maddesi, "Devlet organları ve idari makamları, bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır" şeklinde değişti.
Anayasanın "Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi" başlıklı 42. maddesine ise "Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yüksek öğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir" fıkrası eklendi.
Çankaya Köşkü'nden yapılan açıklamada şöyle denildi.
5735 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla ilgili olarak yapılan incelemede, Anayasanın 10'uncu ve 42'nci maddelerine eklenmesi öngörülen hükümlerin, Anayasada zaten var olan hükümleri daha ayrıntılı bir şekilde tavzih ve teyit etmek suretiyle kanun önünde eşitlik ilkesini ve eğitim ve öğrenim hakkını güçlendirmeyi hedeflediği anlaşılmıştır. İncelenen Kanunla yapılan düzenlemeler hukukun genel ilkelerine, Cumhuriyetin temel niteliklerine ve Anayasa değişikliğine ilişkin şekil kurallarına aykırı bulunmamıştır.
Diğer taraftan, anılan Kanun Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde grubu bulunan dört siyasi partiden üçünün desteğine ve milletvekillerinin geniş bir mutabakatına dayalı olarak 411 oyla kabul edilmiştir. Bu, genel seçimlerdeki oyların yaklaşık olarak % 80?ine tekabül etmektedir. Çeşitli kamuoyu araştırmalarında da, sorunun çözümü konusunda genel bir eğilimin ortaya konduğu görülmektedir. Anılan Kanuna ilişkin tartışmalar ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce kabul edilmesinden sonra Cumhurbaşkanlığına iletilen görüşler sebebiyle, Sayın Cumhurbaşkanımız konunun uzmanlarıyla görüşmüş ve konunun her yönüyle değerlendirilmesi için ayrıntılı incelemeler yaptırmıştır.
Ayrıca, sorunun çözümüne yönelik olarak bazı sivil toplum kuruluşlarınca getirilen alternatif öneriler değerlendirilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız, meselenin Anayasa değişikliğine gerek kalmadan partiler arasında sağlanacak bir mutabakatla çözümü için sivil toplum örgütlerinin başlattıkları iyiniyetli girişimlere fırsat vermek amacıyla bir süre beklemeyi uygun bulmuşlar ve bu girişimlerin sonuçlanmasını beklemişlerdir.
Ancak, kanunların yayımlanması için Anayasanın 89'uncu maddesinde öngörülen süre içinde söz konusu girişimlerden bir sonuç alınamayacağı anlaşılmıştır.
Bu sebeplerle, anılan Kanun Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Anayasanın 89'uncu ve 104'üncü maddeleri uyarınca yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilmiştir.
Bununla birlikte, bazı vatandaşlarımızın endişelerinin de anlayışla karşılanmasında ve bu endişeleri giderecek düzenlemelerin hayata geçirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanımız bu kaygıların giderilmesi konusunda azami hassasiyet ve özenin gösterilmesi gereğine inanmaktadır.
Ayrıca, diğer temel hak ve hürriyetleri güçlendirecek düzenlemelere hız kazandırılması ve Avrupa Birliği'ne tam üyelik sürecinin gerektirdiği reformlara öncelik verilmesi de Sayın Cumhurbaşkanımızca gerekli görülmektedir.