İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, öğrencilere toplu taşıma indirim kartlarının başörtülü fotoğrafla verilmeyişini savundu. Kılık Kıyafet Yönetmeliği'ne uyduklarını söyleyen Kocaoğlu, Açık İlköğretim Okulu ve Açık Lise'de okuyan hanımların, başlarını açması durumunda problemin çözüleceğini ifade etti.
Partisi CHP'nin Genel Başkanı Deniz Baykal'ın çarşaf açılımını savunduğu, "Kimsenin kılığı kıyafetiyle uğraşmıyoruz. Kıyafet üzerinden siyaset yapmıyoruz." dediği bir ortamda yıllardır öğrenci kartı için türbanlı fotoğraf kabul etmeyen Başkan Kocaoğlu, yasağı savundu. Büyükşehir Belediyesi'nin bir yıllık icraatlarının değerlendirildiği basın toplantısında sorularıda cevaplandıran Kocaoğlu, CHP'nin bu konuda bir kararı bulunmadığını belirtti. Kocaoğlu, "Yürürlükte bulunan Kılık Kıyafet Yönetmeliği'yle ilgili bir konudur. Üniversite ve lise öğrencileri zaten fotoğraflarını açık çektiriyor, kimliklerini alıyor. Sadece Açık Lise'de okuyan üç dört öğrenci, her sene bunu konu yapıyor ve gündeme alınıyor. Lisede başlığını çıkarıp fotoğraf çektiren hanım, dışarıdan lise bitirmede de bunu uygularsa bir problem kalmayacaktır." şeklinde konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan indirimli elektronik ulaşım kartları, başörtülü vsikalık fotoğraf çektiren öğrencilere verilmiyor. Bu durumdan mağdur olan öğrenciler, CHP'nin halkın partisi zihniyetinin dışına çıktığını ve kendilerine çifte standart uygulandığını ifade ediyor. Haklarının gasp edildiğini belirten öğrenciler, "Belediye, ayrımcılık yapmadan bizlere de hizmet sunmalıdır. Bu, başörtümüze yapılan bir ayrımcılıktır." diyor. Üniversitelilerse belediyeyle Milli Eğitim Bakanlığı'nın çalışma şekillerinin farklı olduğunu vurgulayarak, "Üniversitede bile böyle bir uygulama sözkonusu değil. Fotoğraflarımızın yönetmeliğe aykırı olduğunu söylüyorlar. Biz ESHOT'un içinde eğitim alacak değiliz. Bu uygulama sadece İzmir'de var." diye konuşuyor.
CHP'li belediyenin bu ayrımcı ttutumu konusunda değerlendirme yapan Aktüel Psikoloji genel içerik editörü Maruf Beçene; "Dışlamak karşıt dışlamayı ve toplumsal düşmanlığı körükler. Nefreti provoka eder. Malesef Türkiye'de belli bir kesim yıllardır bu tecrit durumunu hukuksuz bir zemin üzerinden yapmaya devam ediyor. Bu uygulamaya maruz kalan bir kişi dışlanmışlık duygusuyla çeşitli travmalara maruz kalabilir. Kişi incancıyla çatışma ortamına yada inancıyla tutarsız bir zemine süreklenmek isteniyor. " dedi
Bu sayfadaki içeriği Facebooktaki arkadaşlarınızla paylaşmak için lütfen aşağıdaki paylaş bağlantısını tıklayınız... Paylaş Kişi bu haberi facebookta paylaştı...