Bağımlılık tedavisinin en büyük destekçisi aile!

Bağımlı bireylerin tedavi ve rehabilitasyon süreçlerinde sosyal desteğin önemine işaret eden Psikiyatrist Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, en iyi sosyal desteğin aile olduğunu ...

Bağımlı bireylerin tedavi ve rehabilitasyon süreçlerinde sosyal desteğin önemine işaret eden Psikiyatrist Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, en iyi sosyal desteğin aile olduğunu ve ailenin de bu sistemin içine alınması gerektiğini vurguladı. Üsküdar Üniversitesi ev sahipliğinde iCAAD desteğiyle düzenlenen konferansta konuşan Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, bağımlı bireylerin yaşadığı en önemli sorunlardan birinin istihdamla ilgili olduğunu belirterek bu konuda da gereken düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi.

Üsküdar Üniversitesi ev sahiplinde iCAAD’in (İnternational Conference Addiction Associated Disorders)desteği ile düzenlenen; “Bağımlılık Tedavisinde Bütüncül Yaklaşım; Tedavi ve Bakım Hizmetlerinin Psikososyal Müdahaleler ile Entegrasyonu” konulu konferans ulusal ve uluslararası uzmanları bir araya getirdi.

Psikiyatri uzmanları, aile hekimleri, psikologlar, sosyal çalışmacılar, PDR uzmanları, hemşireler ile bağımlılıkla ilgili olan personellerin ve yerel yönetim birimlerinin katılım gösterdiği konferansta; tüm dünyada giderek artış gösteren bağımlılık ve bağımlılık ile ilgili sorunların çözümüne ilişkin tüm konular masaya yatırıldı.

Prof. Dr. Nesrin Dilbaz: “Bağımlılık alanında bilgi paylaşımını amaçladık”

NPİSTANBUL Beyin Hastanesi AMATEM Klinik Direktörü Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, konferansın açılış konuşmasında bu yıl İstanbul’da iCAAT’ın ikinci toplantısını gerçekleştirdiklerini ve geleneksel hale gelmesini istediklerini belirterek “iCAAD Londra, Paris ve Roma’da yıllık düzenli eğitim programları olan bir kuruluş. Biz de bu yıl İstanbul’da bağımlılık konularında farklı konuları ele aldığımız ortak bir konferans düzenliyoruz. Ülkemizde bağımlılık alanında çalışan profesyonellerin veya bağımlılık alanında profesyonelleşmek isteyen öğrencilerimizle birlikte, sivil toplum örgütleri ve yerel yönetimlerde bağımlılık alanında çalışan kişileri de konferansımıza davet ederek iş birliği ve bilgi paylaşımını amaçladık. Yurt dışından çok değerli konuşmacıları ve hocalarımızı konferansımızda ağırlıyoruz” dedi.

Prof. Dr. Nesrin Dilbaz: “Tedavi sonrası bakım önemli”

Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, bağımlılık alanındaki rehabilitasyon ve tedavi sonrası bakım hizmetlerinin önemine işaret ederek “Bu konulara artık çok daha fazla yoğunlaşmamız gerekiyor. Çünkü rehabilitasyon ve tedavi sonrası bakım hizmetlerini istediğimiz gibi geliştiremezsek hastaların çok sıklıkla relapsla geriye geldiklerini görüyoruz. Bu anlamda bizim de kendimizi geliştirmeye ve gelen konuk profesyonellerden deneyim ve bilgilerini almaya ihtiyacımız var” dedi.



“Türkiye’de Bağımlılık ve Rehabilitasyon” çalışmalarını anlattı

Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, “Türkiye’de Bağımlılık ve Rehabilitasyon” başlıklı sunumunda tedavi merkezlerinde rehabilitasyon programlarının merkezlerin olanakları ölçüsünde uygulandığını belirterek tedavi merkezlerinde özellikle yetişmiş personel eksikliği ve teknik nedenlerden kaynaklanan sorunlara değindi.

10 Mart 2019 tarihinde Bağımlılık Danışma, Arındırma ve Rehabilitasyon Merkezleri Hakkında Yönetmelik yayınlandığına değinerek “Bununla birlikte artık bu bağımlılıkla ilgili rehabilitasyon merkezleri ve bu merkezlerin tanımlanması ve bağımlılıkta rehabilitasyonun bir biçimde yapılandırılmış ve kalitesi belirlenmiş bir eğitim ve programa ait olması gerektiği konuşulmaya başlandı. Hardware var ancak software’in oluşturulması gerekiyor. Oradaki programlarla ilgili deneyimler ve bilgilerin bir araya gelmesi önemli. Bu toplantıda bu deneyimlerin bir araya gelmesi de önemli” dedi.

Prof. Dr. Nesrin Dilbaz: “Aile desteği önemli”

Bağımlı bireylerde en iyi sosyal desteğin aile olduğunu belirten Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, aile ile iş birliği ve desteğin önemini belirterek aileyi de sistemin içine almanın önemine işaret etti. Dilbaz, bağımlı bireylerin topluma yeniden uyum aşamasında karşılaştığı en önemli sorunlardan birinin kalabilecekleri bir yer ve iş bulma sorunu olduğunu söyledi.

Yasal düzenlemeler içerisinde ruhsal özürlülerin rehabilitasyonuyla ilgili bir yasa ve yönetmelik olmadığına değinen Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, “Bu konuda haklar daha çok özürlüklerle ilgili mevzuatta. İş yasasının içinde her özel kurum ya da belediye olsun iş yerinin çalıştırdığı personelin %3’ü oranında engelli personel çalıştırmak zorunda fakat ilanlara baktığınızda ruhsal hastalık engeli olmama kaydı yazılı. Yani engellileri alıyor ama bu kişi bağımlı olmayacak ya da başka bir psikiyatrik rahatsızlığından dolayı engeli olmayacak” diyerek bu kişilerin iş olanakları yaratılması için düzenleme yapılması gerektiğini kaydetti.

Bağımlılığın aslında acil uyarı sistemi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, “Avrupa’da bir ülkede bir sorun ortaya çıktığında diğer ülkelere çok hızlı yayılabiliyor. Şimdi baktığımızda özellikle Amerika’da çok ciddi bir opioid ağrı kesici salgını var. Türkiye henüz o noktaya gelmiş değil” dedi.

Doç. Dr. Onur Noyan: “Rehabilitasyon sürecindeki yöntemler konuşulacak”

NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Onur Noyan da Türkiye’de bağımlılıkla ilgili tedavilerin uygulandığı çok fazla merkez açıldığını, tedavilerde iyi bir noktaya gelindiğini ancak tedaviden sonraki hizmetlerde bazı aksaklıkların yaşandığını belirterek “Özellikle rehabilitasyon dediğimiz uzun soluklu programların eksikliği ve açıklığını hissediyoruz. Bunun için başka ülkelerde rehabilitasyon açısından tecrübeli olan ülkelerdeki meslektaşlarımızla ortak görüşmeler ve çalışmalar yapıp ülkemize ne gibi programlar getirebiliriz ve neler yapılabileceğini konuşmak için bugün toplandık. İngiltere, İskoçya ve İsveç’ten meslektaşlarımız geldi. Rehabilitasyon konusunda onlar ne yapıyorlar ve tedavide bizleri neler bekliyor gibi konuları konuşacağız” dedi.

Doç. Dr. Onur Noyan, “Zarar Azaltma Yaklaşımı” başlıklı sunumunda 1920’li yıllarda İngiltere’de ortaya çıkan bu yaklaşımla ilgili ülkemizde henüz net bir fikir birliği olmadığını kaydetti. Zarar azaltma yaklaşımı ile kişinin yaşam kalitesinin artırılmasının hedeflendiğini belirterek bu yaklaşımın alkol, madde, sigara ve kumar bağımlılığında zaman zaman kullanıldığını ifade etti.

Birçok ülkede zarar azaltma programlarının uygulandığını ancak ülkemizde çok az uygulandığını kaydeden Doç. Dr. Onur Noyan, “Çünkü hastalar ne istiyor, aileler ne istiyor, biz uzmanlar ne istiyoruz? Bunları birleştiren ortak bir fikir birliğimiz yok. Hasta yakınları daha çok kişilerin alkol ve maddeyi tamamen hayatından çıkarmasını bekliyorlar. Tedavi ekibi olarak biz de bunu bekliyoruz. Ama bazen hastalar ‘Ben hayatımdan çıkarmasan, daha az içsem, biraz daha kontrollü içsem nasıl olur’ diye bir beklenti ile geliyor. Bu beklenti ortak bir noktada buluşmadığı zaman tedaviden çabuk kopmalar ya da tedaviyi terk etme gibi sorunlar olabiliyor. Zarar azaltma kişinin tedavi sürecinde kalmasını kolaylaştıracak tedavi yöntemlerini içeriyor” dedi.

Uzman Klinik Psikolog Ahmet Yılmaz: “Tedavi süreçlerine aile de katılmalı”

NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Ahmet Yılmaz da “Bağımlılık ve Aile Terapileri” başlıklı sunumunda ailenin tedavi sürecine katılımının önemini vurguladı. Çocuğun bağımlılıkla tanışmasında aile tutumlarının önemli olduğunu kaydeden Yılmaz, “Aile dinamikleri bireyin madde kullanmaya başlamasında önemli bir risk faktörü olmakla birlikte tedavinin başarılı olmasında da önemli bir etkendir” dedi.

Uzman Klinik Psikolog Ahmet Yılmaz: “Çocuğa sorumluluk verilmeli”

Çocuğun sorunlarını tek başına çözmesine fırsat vermenin, çocuğa sorumluluk vermenin ve çocuğa sınır koymamanın önemini vurgulayan Yılmaz, “Çocuğunun zorluk çekmesini ve sıkıntı yaşamasını istemiyor. Kendi çocukluğunda yaşadığı zorlukları çocuğunun yaşamaması için her şeyi yapıyor. Çocuğa sorumluluk verilmiyor. Çocuğa sınır çizilmiyor. Bazı kavramlardan uzak büyüyorlar. Çocuklar bir şeyi elde ederken onun bedelinin olduğunu, bir şeyi hak etmek gerektiğini öğrenmeden büyüyorlar ve olumsuz duyguya katlanmamaya başlıyor. Problemi ailesi tarafından çözülüyor. Çocuğa hiçbir şekilde hayır kelimesi kullanılmıyor” dedi.

Konferansa Amerika’dan katılan Griffin Hastanesi Acil Servisler Bölüm Başkanı Dr. Gregory Boris, “Geleneksel Tıp ve Bağımlılığın Değişen Yüzü” başlıklı sunumunda hastanelerinde bağımlı hastalara yönelik gerçekleştirdikleri tedavi ve uygulamalar hakkında bilgi verdi.

The Guest House Ocala Kurucusu ve Travma Uzmanı Judy Crane ise bağımlılık ve travma üzerine sunum yaptı. Psikoterapist ve Klinik Yardım Danışmanı Dr. Colleen Kellyde bağımlılık tedavisinde tedavi sonrası bakımın önemine değindi.

Kaynak

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kongre-seminer Haberleri