Bağımlılığı nefes ve psikoterapiyle yenin

Psikolog Rana Solaker ile Nefes Eğitmeni ve Yaşam Koçu Nevşah Fidan, geliştirdikleri özel bir metotla, her türlü bağımlılık ve yaşam sorunlarını çözüme ulaştırmayı vaat ediyor.

AHU UZ / AKŞAM PAZAR EKİ

ahu.uz@aksam.com.tr


Dünya çapında uygulanan birçok dönüşüm metodunu Türkiye'ye ilk defa getiren Nevşah Fidan'ın ismi yıllardır nefes teknikleri, transformal nefes ve Mucize Kursu'yla anılıyor. Şimdiyse Fidan'ın Psikolog ve Kişisel Gelişim Uzmanı Rana Solaker'le birlikte geliştirdiği ve Türkiye'de ilk kez uygulanan bir yöntem, başta bağımlılık olmak üzere pek çok yaşam sorununu çözüme ulaştırmayı hedefliyor. Nefes ve düşünce yoluyla dönüşüm metotlarını psikoterapi ile birleştiren bu uygulamanın alkol, sigara, yemek, uyuşturucu, ilaç gibi birçok bağımlılığı kısa sürede çözüme ulaştıracağını belirten Nevşah Fidan ve Rana Solaker, kişinin bağımlılığına neden olan ana problemin çözüldüğünü ve artık bağımlı olduğu maddeye ihtiyaç duymadığını söylüyor.

Geliştirdiğiniz yöntemden bahsedebilir misiniz?

Nevşah Fidan: NFS Master Akademi olarak 'Yaşamda Masterlaşma' adlı bir proje başlattık. Gelmiş geçmiş en kuvvetli dönüşüm araçlarının bir araya gelmesiyle bir masterlaşma okulu kurduk. Verilen bilgiler en üst seviyede spritüel öğretiler. Çok çabuk şekilde vücudu dönüştürücü bazı metotlar var. Rana Solaker, Amerika'da holistik psikoloji eğitimi almış. Bu alan, zihni, bedeni ve duyguları dönüştürmek üzere, psikolojiyi bütün olarak ele alıyor. O psikoterapileri yaparak kişinin kendisiyle yüzleşmesini sağlayacak. Ben kişinin nefesini analiz ediyorum ve bunu yaptığımda o kişiyle ilgili her şeyi söylüyorum. Çünkü insanın yaşadığı tüm negatiflikler nefesine yansıyor. Bir insanın nefes alışkanlığını dönüştürdüğünüzde ise bütün yaşamı değişiyor. Türkiye'de daha önce bizim uyguladığımız bu yönteme benzer bir çalışma hiç olmadı. Ama yurtdışında çok örnekleri var.

Rana Solaker: Biz bütünsel çalışmalardan hoşlanıyoruz. Ben Cognitive (bilişsel) terapistim ama diğer terapi yöntemlerini de bir çatı altında toplamayı düşünüyorum. O yüzden birlikte bu çalışmayı yapmaya karar verdik.

EN BÜYÜK PROBLEM İLİŞKİLER

Bu yöntem özellikle bağımlılığın ortadan kaldırılmasında mı etkili oluyor?

N.F.: Bu metot her türlü sorunun çözümü için ama Türkiye'ye baktığımızda insanlarda belli başlı birkaç sorun görüyoruz. İlki ilişkilerde yaşanan ciddi gerginlikler, insanlar artık pozitif ilişkiler kurmakta zorlanıyor. İkincisi insanların hayatlarındaki eksiği doldurma ihtiyacıyla ortaya çıkan bağımlılıklar. Oysa bağımlılık insanın kendine olan eksikliğinden kaynaklanıyor, hem kimse içine dönüp kendini dinlemediği için hem de düşüncedeki tıkanıklıklar nedeniyle bağımlılık üst seviyede. O yüzden ilk etapta ilişkileri pozitife dönüştürmek ve bağımlılık üzerine bir sistemle başlamaya karar verdik.

Siz bağımlılığı nasıl tanımlıyorsunuz?

N.F.: Bağımlılığın kökünde bir şeye duyulan eksiklik yatıyor. Belki huzurun, belki keyfin eksiktir. 'Keyif için sigara içiyorum' diyen çok insan vardır. Hayatlarında her şeyleri tam olan kişilerde bile bunu henüz içselleştirememişlerse bağımlılık oluşuyor. Buna tatmin problemi de diyebiliriz ancak bu kişilerin tatmin olması mümkün. Rana, tatminsizliğe sebep olan nedenleri ortaya çıkardığında iş kolaylaşıyor.
R.S.: İlk önce farkındalık egzersizleri sayesinde hiç farkına varmadığınız özellikleriniz ortaya çıkıyor. Kendinize koyduğunuz bazı engeller, endişe ve korkular var. Bazı insanlar bunların çok farkında olarak yaşıyor fakat çoğunluk bunları bilinçaltına atıyor.

N.F.: İki tip insan var aslında, biri içindeki endişe ve problemin farkında ancak işin içinden çıkamıyor. Diyelim ki bir yakınını kaybetmiş, onun eksikliği nedeniyle bir boşluğun içine girmiş ve bağımlılığı başlamış. Diğer tip ise hiçbir şeyin bilincinde bile değil, bağımlılığını normal bir şey olarak görüyor. Problemi ya görmemeye çalışıp bundan kaçıyor ya da bastırıyor. Kişinin görmemeye çalıştığını Rana göstermede uzman, bastırdığı bir şeyi de ben yüzeye çıkarıp dönüştürmede uzmanım.

Çalışmalarınızı grup seansı şeklinde mi yapacaksınız?

R.S.: Evet çünkü insanlardaki problemlerin çoğu bir kaçış ve saklanma içgüdüsüyle olduğu ve bizim hedefimiz o insanı açmak olduğu için grup içinde bulunmak çok daha iyi. Seminerlerimiz 19, 24 ve    30 Mart'ta Ekol Drama Merkezi'nde olacak. Tek günlük bu seansların ücreti 300 TL. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kişisel Gelişim Haberleri