Denizli'de Müftü Ahmet Hulusi Efendi Kültür Eğitim ve Sağlık Vakfı trafından, EGS Kongre ve Kültür Merkezi'nde, "Aile İçi Sağlıklı İletişim" konulu bir konferans düzenledi. Tarhan'ın verdiği konferansı Denizli Vali Yardımcısı Abdullah Acar, Belediye Başkan Yardımcısı Şamil Çınar, Vakıf Başkanı Said Atıcı, AK Parti İl Başkanı Bilal Uçar ve çok sayıda vatandaş dinledi.
Prof. Dr. Tarhan, konuşmasının başında Müftü Ahmet Hulusi Efendi'ye değinerek, onun Millî Mücadele döneminde düşmana karşı uyguladığı psikolojik savaş yönetiminin okullarda ders olarak anlatıldığını söyledi. Tarhan, "Bayramyeri'nde halkı toplaması, yönünü İzmir'e çevirip, 'Herkes eline birer taş alıp o tarafa atsın.' demesi, işgal altındaki toplumu harekete geçirmesi bakımından özel savaş teknikleridir." dedi.
Daha sonra konferansa geçen Nevzat Tarhan, anne ve babalığın çok büyük sorumluluk getirdiğini vurgulayarak, "Deneme yanılma yöntemiyle annelik babalık yapılmıyor. Bunun bedeli oluyor. Dikkat ederseniz ilk çocuklar bu bedeli öder. Hepimiz farkına varmadan, ilk çocuğun ezik olduğunu söyleriz." şeklinde konuştu. Aile içinde zaman zaman problemler çıkabileceğine değinen Prof. Dr. Tarhan, "altın orta nokta"da buluşularak problemin çözülebileceğini anlattı: "Evlilikte iki tarafın da birer adım atarak orta noktada buluşması gerekiyor. Genellikle erkekle kadının yaklaşımında farklılık var, çünkü erkek beyniyle kadınınki farklı çalışıyor. Bu özellikler sebebiyle yeni genç evliler hatalar yapıyor." Erkek beyninin sonuç, kadınınkininse süreç odaklı çalıştığını anlatan Tarhan, "Bir şeye morali bozulduğu zaman erkeğin zihinsel sığınağı vardır. Oraya çekilir, kimseyle konuşmaz. Bu durumda kadın çok rahatsız olur. Kadın, daha çok konuşma ihtiyacı hisseder." diye dikkat çekti.
Erkek ve kadın başlangıçta birbirine âşık olmasına rağmen bazı evliliklerin 6 ay sürmediğine dikkat çeken Nevzat Tarhan, şunları kaydetti: "Aşk, buhar olup uçuyor. İki seneden fazla sürmediğini istatistikler gösteriyor. Aşk iyi evliliğin sebebi değil, sonucudur. İyi işbirliği kuran kişilerde gelişebiliyor. Başlangıçta olmasa bile sonradan aşk canlanabiliyor. Âşık olmak, evlilikte belli bir yatırım yapmayı, emek vermeyi gerektiren durum. Aşk, mangalda yanmaya benzetilir. Beslerseniz o ateş devam eder, beslemezseniz yavaş yavaş söner."