Aşırı İyimserliğin Hayati Riskleri Var

Aşırı iyimser olanlar, gerçeklik algısını kaybettikleri için hayati risklere giriyor ve erken ölüyorlar!

 Aşırı iyimser olanlar, gerçeklik algısını kaybettikleri için hayati risklere giriyor ve erken ölüyorlar. Öte yandan karamsar kişiler; sevdikleri birini kaybettiklerinde, iyimserlere göre daha az depresyona giriyor.

Psikolog Zaza Yurtsever; kilolarınızın suçlusunun her zaman kendiniz olmadığınızı, baskı altında zayıflamaya çalışmanın kişinin yemekle ilişkisini bozduğunu belirtiyor. Yurtsever, aynı mantığın aşırı iyimser olmaya çalışanlarda da geçerli olduğunu, hayatla ilişkilerinin bozulduğunu söylüyor.

Nasıl beslenme uzmanları ideal kiloya ulaşmanın kendi elimizde olduğunu bize hatırlatıyorlarsa; pozitif düşünce uzmanları da, hayatımızın nesnel olgularını gözardı ederek mutlu olabilmemizin elimizde olduğunu vurguluyor.

Piyasada nasıl binlerce diyet kitabı varsa; binlerce de mutluluk kılavuzu bulunuyor. Bir diyetisyene gittiğinizde ya da pozitif düşünce ilkelerine bağlı kaldığınızda; eğer istediğinizi elde edemezseniz, tüm sorumlu yine siz oluyorsunuz.

Suçluluk Duygusu

Diyetisyen, karbonhidratsız bir yaşam modeli çiziyor ama bu mümkün olamayacağı için kişi, diyeti bozduğunda suçluluk duygusuna kapılıyor. Pozitif düşünce prensiplerini uygulayıp başarılı olamadığında yine kendi içine dönüyor.

Mutluluk arayışı kısır döngüsüne girdikten sonra 'Against Happiness: In Praise of Melancholy' adlı kitabı yazan Eric G. Wilson yaşadıklarını şöyle aktarıyor: "Dünyaya karşı takındığım karanlık bakışımı geniş bir gülümsemeye çevirebilmek adına, mutlulukla ilgili bazı kitaplar aldım. Koşmaya, 'mükemmel' ve 'süper' kelimelerini sık kullanmaya, salata yemeye ve yogaya gitmeye başladım. Sonra yogayı bırakıp Thai-Chi kurslarına gittim. Bütün bu yaptıklarımı bir süre sonra bıraktım, sonra yeniden başladım ve sonra tekrar bıraktım. Çünkü cehenneme giden yollar, mutluluk vaad eden taşlarla kaplanmış durumda."

Kaliforniya'da okul çocuklarıyla yapılan bir araştırma; iyimser çocukların gerçeklik duygusunu kaybettikleri için birçok riske girdiklerini ve gençken öldüklerini gösteriyor. Yaşlı insanlarla yapılan bir araştırma ise; karamsar olanların kendilerine yakın birini kaybettiklerinde, iyimserlere göre daha az depresyona girdiklerini gösteriyor. 

Şişman Ve Mutluysanız Zayıflamaya Gerek Yok

Mutluluk mağdurları kendilerine sunulanın ne derece gerçekçi olduğunu sorgulamaz. Oysa mutluluk tacirlerinin söyledikleri o kadar doğru olsaydı; özellikle kapitalist ülkelerde mutlu insanların çoğunlukta olması gerekirdi. Ama yapılan araştırmalar bunun tam tersini gösteriyor; özellikle Almanya'da mutsuz insanların sayısında artış var. İnsanoğlu nasıl diyet mantığıyla uzun vadede şişmanlamışsa, mutlu olmak mantığıyla da mutsuzlaşmıştır. Eğer şişman ama mutluysanız, zayıflamayın. 

Hepimiz Psikolojik Tuzağın İçindeyiz

Russ Harris; 'The Happiness Trap: Stop Struggling, Start Living' adlı kitabında yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Hepimiz psikolojik tuzağın kıskacındayız. Hayatımız mutlulukla ilgili birçok gerçek dışı ve faydasız düşüncenin etkisi altında. Bu düşünceler birçok kişi tarafından kabulleniliyor çünkü herkes bunların doğru olduğunu düşünüyor. Ama ne yazık ki bunlar öyle bir kısır döngü oluşturuyor ki; mutluluğun peşinde ne kadar çok koşarsak, o kadar acı çekiyoruz. Bu psikolojik tuzak, öyle güzel bir şekilde kamufle edilmiş ki; tuzağın içinde olduğumuzdan haberimiz bile yok." 

Harvard Öğrencileri Bile Kandırıloıyor

Harvard Üniversitesi öğrencileri; kendilerine sunulan mutluluk derslerinde, aşağıdaki önerilere uydukları takdirde mutlu olabileceklerini öğreniyorlar:

Yatağa gitmeden önce, o gün yaşadığınız pozitif olayları hatırlayın ve bunları bir günlüğe not edin.

Günde 15 dakika meditasyon yapın ya da bir yoga kursuna katılın.

Bir insana içinizden gelerek yardımcı olun.

Size iyilik yapmış birine, bir mektupla teşekkürlerinizi bildirin.

Günde 30 dakika bedeninizi hareket ettirin. Çünkü bedensel hareketler, endorfin hormonunun salgılamasını tetikleyerek mutlu olmanızı sağlar.

Sabah uyandığınızda aynaya bakarken gülümseyin, çünkü gülümsemek de beyninizin mutluluk yönünde çalışmasını sağlayacaktır.

Evinizin belirli bölümlerine gülen suratlar yapıştırın. 

Mutluluğu Çok Ararsanız Bulmazsınız

Mutluluk arayışı içinde olan insanların birçoğu; yoğun depresyon, yeme ya da korku bozuklukları yaşıyor ve fazla miktarda alkol ve sigara tüketiyor. Nasıl yaptığı diyete rağmen bir türlü zayıflayamayan kişi, suçu kendisinde arıyorsa; mutluluk kısır döngüsüne girmiş insanlar da, mutsuzluklarının sorumluluğunu kendilerine yükleyerek daha da mutsuz oluyorlar. Bu kısır döngünün içine girmiş kişi; yeterince pozitif olmadığını, evrene negatif enerjiler gönderdiğini düşünerek yoğun suçluluk duygularının içine giriyor. 

Esra Tüzün /SABAH 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Psikoloji Haberleri