Psikiyatrist Mutluhan İzmir, Antidepresan Tuzağı adlı kitabında Psikiyatri biliminin ilaç kapitalizmiyle kirli ilişkisini eleştirel bir bakış açısıyla ele alıyor.
En basit kaygıların, en insani endişelerin depresyon olarak yaftalandığı bir zamanda yaşıyoruz. Hayatın normal akışı içindeki sıradan üzüntüleri yaşayanların hepsi psikiyatri sektörü nezdinde potansiyel birer hasta. Ve sektöre göre bu devasa potansiyelin tamamı antidepresan ilaçlar kullanmak zorunda.
Bu sözler, Psikiyatrist Mutluhan İzmire ait. Antidepresan Tuzağı adıyla kitap çıkaran İzmir, antidepresan ilaçlarla ilgili ilginç açıklamalarda bulunuyor. İzmirin verdiği rakamlar çarpıcı: Bu ilaçların kullanımı Türkiyede 2003 yılında yaklaşık 14 milyon kutuyken, 2012 yılında 37 milyon kutuyu aşmış bulunuyor. Psikiyatrist İzmir, Şimdi neredeyse her ev ağzına kadar bu mutluluk haplarıyla dolu, onları kullanıyoruz ve mutlu olduğumuzu zannediyoruz! Gereksiz depresyon teşhisi ve gereksiz ilaç kullanımı almış başını gitmiş durumda diyor.
Meslek hayatı boyunca, uzun süreli antidepresan kullanımının insanlarda yarattığı riskleri, sinsi kişilik değişimlerini ve intihar eğilimini gözlemlediğini belirten Mutluhan İzmir, psikiyatri pratiğinin, insanlara bol miktarda ilaç kullandırma pratiğine dönüştüğüne tanık olduğunu söylüyor. Psikiyatrist Mutluhan İzmir, belki toplumun %5i için gerçekten gerekli olan bu ilaçların kullanım oranının %50leri aşınca dayanamadığını, bu gidişe dur demek ve halkı tuzaklara karşı uyarmak için bu kitabı yazdığını belirtiyor.