Satırlarıma maalesef yine birilerini sallayarak başlamak istiyorum. Moda sektörünün önde gelen beyefendi ve hanımefendilerine duyurulur.
Podyuma çıkan kişilerin fiziksel görüntülerinin artık değişmesinin zamanı gelmedi mi sizce?
Kendini, “manken bir askıdan ibarettir” düşüncesinden sıyırıp, manken sağlıklı bir insanın olması gerektiği kiloda ve görüntüdedir fikrini benimsemiş olan kişilerin çoğalması gerektiğini düşünüyorum.
Şu batının negatiflerini alma alışkanlığımızı bırakmalı artık ne dersiniz?
Neden genç nesilleri hastalıklı görüntülü insanlara özendirip onları ölümün pençesine atıyoruz anlamıyorum!
Anoreksiya için tek sebep yukarıda yazdıklarım değil tabiî ki.
Gelişim çağındaki çocuklar anne babalarını taklit etme eğiliminde oldukları için sürekli kilo vermeye çalışan, diyetisyen diyestisyen gezen anneyi kendine model alırlar ve kendilerinin de kilo vermesi gerektiğini düşünür.
Genelde ergenlik döneminde daha sık karşılaşılan bir hastalık olmasına karşın, ilerleyen yaşlarda da sık olmamakla beraber görülebilir.
Kadınlar daha çok risk altında
Kadınlarda erkeklere oranına bakacak olursak 20 de 1, ve toplumun genelinde ise yüzde 1 görülen bir hastalıktır.
Kişinin, beden algısında ki bozukluktan dolayı, zayıf olmasına rağmen kendini şişman görür. Çevresindeki kişilerin söylemlerine bakmazsızın kendini şişman görmeye devam eder. Aklında sürekli kilo vermeyle ilgili düşünceler geçer. Sabah kalkar kalkmaz kendilerini tartının üstünde bulurlar. Bir gram bile aldıklarını görmek onları çileden çıkartır. Ve o bir gramın acısını daha fazla egzersiz yaparak vermeye çalışır.
Genetik faktörlerin yanı sıra bu kişilerin travmatik geçmişlerinin olduğu da bilinmektedir. Yetiştirme şeklindeki mükemmeliyetçilik bu kişileri “hep daha fazla iyi olma ve görünme” çabasına iter ve neticede farkında olmadan eriyip giderler. Yüzde 5' lik bir ölüm oranı da azımsanamayacak kadar ciddi bir rakam!
Tedavisi zor hastalıklardan biridir
Kişi hasta olduğunun farkında olsa bile içindeki bir ses kilo vermesini her şeyden daha önemli olduğunu ona söyler durur. Tedaviye yanaşmak istemezler. Bir şekilde tedaviye ikna edilen kişilerin beden algısıyla ilgili olumsuz düşünceleri değiştirmeye ve özgüveni arttırmaya yönelik çalışmalar yapılır. Genelde bu konuda davranışçı terapilerden ciddi fayda sağlanır. Birçok sorunda olduğu gibi, çevrenin bu hastalıkta da büyük rol oynadığına inandığım için,
Hastalıklı beden imajını özendirmeye yönelik her türlü çalışmanın önüne geçilmesi taraftarıyım. Umarım gerekli kişiler, toplum sağlığı için üstlerine düşen görevi yapacaklardır.
Bencillik de bir yere kadar değil mi ama!?..
Sevgiler..