Zayıf olmak ama nereye kadar? Obezitenin korkunç ağırlığı, zayıflığın kırılgan formu. Her iki uç nokta da insanoğlunun bünyesi için ölümcül tehlike taşıyor ancak kulağını her şeye tıkamaya meraklı pek çok insan, hem şişmanlıkla / obezite veya zayıflıkla /anoreksiya ile mücadele ediyor.
Alman fotoğraf sanatçısı Ivonne Thein ise kafasını zayıflıkla bozan kadınlara yer verdiği çalışmalarında, yememe hastalığına kapılıp giden ve medyanın kışkırttığı birbirinden zayıf modellere imrenerek bakan hemcinslerinin tokat gibi yüzlerine çarpacak oldukça rahatsız edici bir seri fotoğraf sunuyor.
Almanya'nın başkenti Berlin'de yer alan sergisinde normal kilodaki modellerin fotoğrafını çeken Ivonne Thein, bilgisayarda her kareyi photoshop yöntemiyle değiştirerek adeta 'inceltme' işlemi yapmış. Her biri sanki 32 kilodaymış gibi görünen hastalıklı modeller, yeni bir çağın 'incelikten kırılan kadınları'nı simgeliyor.
ANOREKSİK ÜNLÜLER:
Dünya çapında ünlü pek çok yıldız da anoreksiya hastalığıyla burun buruna. Kendilerini yemek yemeden bile şişman hisseden, tüm inceliklerine rağmen kilo almamak için ellerinden gelen yıldızlar arasında bir ara Bridget Jones'un Günlüğü filmi için bir hayli kilo alan (biz onu o haliyle sevmiştik!) Renee Zellweger, yakın arkadaşı moda ikonu aktris Sarah Jessica Parker, (Sex and the City dizisinin yıldızı) genç yıldız Mischa Barton, futbolcu David Beckham'ın eşi Victoria Beckham yer alıyor.
SISKA MANKEN FİNALE KALDI, KIYAMET KOPTU
Bu yıl Avustralya'da yapılan ve ve ülkenin en güzel kızının belirleneceği güzellik yarışmasında da sıska model tartışması yaşandı. Yarışmada finale kalan 1.75 santimetre boyundaki Stephanie Naumoska'nın aşırı zayıf olması tartışmaları da beraberinde getirdi.
Sadece 49 kilo gelen Naumoska'nın finale çıkmasını eleştiren Avustralyalı politikacılar, Kızın kilosunun belirlenen sağlık rakamlarının çok altında olduğunu belirtmişti.
ANOREKSİYA NEDİR?
Özellikle genç kadınlarda görülebilen, yemek yememek, çok az uyumak, buna rağmen çok aktif olmakla beliren psikolojik bozukluğa deniyor. Bu hastalık genellikle ergenlik döneminde, nadiren de erişkin çağında başlar. Çok genel olarak denebilir ki, aşırı zayıflama tutkunu her bireyde oluşabilir. Bu durum genellikle kişinin çok şişmanladığı kanısı ile mübalağalı bir şekilde rejim uygulaması ile başlar, önceleri kontrol edilebilen iştah bir süre sonra yok olur ve zayıflama normal ölçüleri aşar. Çağın hastalığı olarak adlandırılan yeme bozukluğu sendromu olan 'Anorexia Nervosa', sadece genç kızlarda değil, artık erkeklerde de görülüyor. Tedavisi zor olan vakalarda hayati tehlike söz konusudur. Ayrıca anoreksiya yoğun psikolojik sorun yaşayanlarda da görülebilir. Diyet yapma, kilo verme takıntısı olmayan insanlarda dahi çok problemli bi hayat yaşama evrelerinde yeme bozukluğu söz konusudur. Ailevi, okul, iş, veya duygusal konularda çöküntü yaşayanlar yemek yemeyi reddeder, zorla yediği takdirde çıkarır. Sonuç olarak kısa vadede çok kilo kaybetme söz konusudur. Ve bu hastalığın bütün etkilerini yaşarlar. Sorunların çözülmesiyle birlikte yeme sorunları da ortadan kalkar. Fakat bu evre içerisinde ciddi ve kalıcı fizyolojik sorunlar yaşayabilirler.
(YAŞAM ÖZEL / GAZETEPORT)