Bebek ilk doğduğu andan itibaren kişilik sahibidir. Ve kişiliği ile alakalı değişimleri ve etkilenimleri yaşayacağı ilk kişi de annesidir. Kişilik taşıyan her bireyin fizyolojik ihtiyaçları olduğu gibi duygusal ihtiyaçları da bulunmaktadır.Annenin bebeğini emzirmesi bebeğin duygusal ihtiyaçlarını katkıda bulunmada en büyük bir fırsattır.
Doğumdan hemen sonra bebeği kucaklamak anne ve bebek arasında sıkı bir bağ oluşturur ve kucaklanan bebek doğal olarak memeyi bulur ve emmeyi öğrenir. Anne sütü alan bebeklerde güven duygusu gelişir, psikolojik olarak bebek daha huzurludur.
Bu dönem zarfı içinde uzmanlar tarafından çok önemli görülen; çocuğunuzun bir yıl en azından ilk altı ay zarfındaki dönemde diğer besinlerde bulunmayan bir takım mikroplara ve ateşli hastalılara karşı koruyucu özelliklere sahip olan, havayla ve mikropla hiçbir temas etmeden bebek tarafından emilen besin olup çocuğa zarar verme riski bulunmayan anne sütü ve bebeği emzirmenin, çocuğa ve anneye duygusal kazanımları olmaktadır.Annenin çocuğunu kucağına alarak sevgi ve şefkatle bakmasına ,iletişime girmesini ,çocuğuna yalnız olmadığını hissettirerek çocuğunun güven ve mutluluk kazanmasını sağlar.
Anneye ise,çocuğuna Allahın kendisi için yarattığı gıdadan mahrum etmemenin ve görevini yapmanın huzuruna ve mutluluğuna sebep olacaktır.
Annenin bebeğini biberonla beslemek zorunda kaldığı durumlarda bile anne mutlaka bebeğini kucağına almalı onunla konuşmalı ,çocuğuna biberonu vermekle ve karnının doyması ile yetinmemeli özellikle ile kendi haline bırakmamalı.burada önemli olan emzirme sırasında çocuğunla nitelikli beraberlik geçirmesidir
Çalışan annelerin ise bu dönemde çocuğunun fizyolojik ve duygusal kazanımlarda bu kadar önemli olan anne sütün den mahrum etmemek için süt izinlerini veya yıllık izinlerini kullanmalarını eğer kullanamıyorlarsa anne sütünden faydalını mı maksimum seviyede sağlayacak bir bakım ortamın oluşturulması gerekmektedir.
Aktuel Psikoloji / Şenol YİĞİT
BURÇ EĞİTİM KURUMLARI
ÖZEL ÇUKUROVA LİSESİ
PSİKOLOJİK DANIŞMANI