EYLÜL henüz 8 yaşında bir çocuktu ve 22 Haziran’da Ankara’nın Polatlı ilçesinde kaybolmuştu. 29 Haziran’da ise Eylül’den gelen acı haber tüm Türkiye’yi olduğu gibi Alanya’yı da yasa boğdu. Çocuğa yönelik istismar vakalarının giderek arttığı günümüzde çocuklara yaşatılan vahşetin son bulması adına alınabilecek önlemler tekrar gündeme geldi. Yeni Alanya ve Dim TV'nin başlattığı 'Parklara Güvenlik Kamerası Takılsın' başlıklı kampanyaya destek çığ gibi büyüyor.
'KAMPANYAYI BEN DE DESTEKLİYORUM’
Yeni Alanya ve Dim TV'nin her kesimden büyük destek gören kampanyasına psikolog İrem Bulut’dan da destek geldi. Bulut "Çok güzel bir kampanya ve ben de destekliyorum. Kampanyanın caydırıcı bir özelliği olacağını düşünüyorum. Çünkü çocuk istismarcılarına baktığımız zaman, genellikle çocukların var olduğu ortamları tercih eden kişiler olduklarını görüyoruz.
Hatta pedofili özellikleri gösteren bazı kişilerin öğretmen olduğunu, çocuk doktoru olduğunu, ya da çocukların yoğun olduğu alanlarda vakit geçirmeyi sevdiklerini biliyoruz. Dolayısıyla çocuk parklarındaki güvenlik kameraları caydırıcı olabilir. İkincisi de tespit ve faaliyeti fiilen anlamak açısından son derece faydalı olacaktır" ifadelerini kullandı.
'HUKUKİ YAPTIRIMDA TUTARSIZLIK VAR'
Çocuk istismarında kanuni yaptırımların uygulanmasında bir tutarsızlığın söz konusu olduğuna vurgu yapan İrem Bulut “Son 1 hafta içerisinde 8 yaşındaki Eylül ve ardından da 6 yaşındaki Ufuk’u kaybettik. Vakaların artarak devam ettiğini görüyoruz maalesef.
Bunun için önlem almaya çalışıyoruz fakat yasal olarak neler yapabiliyoruz? Aslında hukuki olarak yaptırımlarımızın gayet yerinde olmasına rağmen bunu uygulamada bir sıkıntı yaşadığımız için ivmede bir türlü dengeyi sağlayamıyoruz. Ya ağırlaştırılmış müebbetlerle karşılaşıyoruz ya da istismar kanıtlı olmasına rağmen, raporlarla belgelendirilmiş olmasına rağmen sanıkların beraat ettiğini görüyoruz. Yani bir tutarlılık ve bu anlamda bir çizgi yakalayamamış durumdayız” şeklinde konuştu.
‘ÇOCUK KENDİSİNİ KORKMADAN İFADE EDEBİLMELİ’
İstismar vakalarına ilişkin alınabilecek önlemlerin en başında çocukların korkmaksızın, yargılanmayacaklarına dair bir inançla kendilerini ifade edebilmeleri olduğunu ifade eden Bulut “Önlem olarak neler yapılmalı sorusuna geldiğimizde ise üzerinde en çok durulması ve önemsenmesi gereken şey çocuğun beyanıdır. Bizler için de en önemli şey budur.
Öyle ise çocuğun beyanı en rahat nasıl sağlanabilir, bunun üzerinde durmalıyız. Bu noktada en önemli şey çocukların kendilerini ailelerine çok rahat bir şekilde ifade edebilmesidir. Çocuklara, korkmadan, suçluluk duygusuna kapılmadan, yargılanacağını ve ‘sen’ dili ile konuşulmayacağından emin olarak rahat oldukları bir ortam sağlanmalı. Bunun için de en büyük görev öncelikle aileye, yani anne ve babalara düşmekte diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
'OKULLARDA BİR PEDAGOG VEYA PSİKOLOG BULUNMALI'
İrem Bulut toplumsal bilincin arttırılmasının da istismar vakalarının hem tespiti, hem de önlenmesi açısından büyük önem arz ettiğinin altını çizerek “Çocuk belli bir yaşa ulaştığında artık topluma karışarak okul ortamına, arkadaş ortamına giriyor. Çocuk artık bireyselleşmeye başlıyor. Dolayısıyla aile içerisinden başlamak üzere çok sıkı bir eğitim verildikten sonra, okullarda çocuklara toplu eğitimlerin verilmesi, aynı şekilde velilere de toplu bilgilendirilmelerin yapılması son derece önemli.
Okullarda bir pedagog ve ya psikoloğun bulunmasını mutlaka öneriyoruz. Çünkü istismar vakalarının tespitinde genellikle rehber öğretmenler, psikologlar ve pedagoglar önde oluyorlar. Tespitleri onlar sağlıyorlar. Toplumsal olarak ilçelerde, illerde, kültür merkezlerinde yapılacak toplu konferanslar ve bilgilendirme toplantıları da yine büyük bir önem taşıyor. Çünkü sadece istismara maruz kalan çocuğun değil çocuğun etrafındaki insanların da bu konuda bilgili olması hem tespit, hem de süreç açısından çok önemli” dedi.
Kaynak:www.yenialanya.com