Gelin ve kayınvalide anlaşmazlığı sadece günümüzün sorunu değil. Yapılan araştırmalarda bulunan dört bin yıl öncesine ait bir tablet, o zamanlarda da gelin-kayınvalide anlaşmazlığı olduğunu ortaya koyuyor. Moral Dünyası Dergisi son sayısında bu anlaşmazlığın çözümü için yeni bir model öneriyor. Gelin-kayınvalide çekişmelerinden zarar görenlerin sayısı iki kişiyle sınırlı değil.
Evdeki huzuru kaçıran, kavgalara, tartışmalara, dedikodulara yol açan bu anlaşmazlıkta bir tarafın oğlu bir tarafın da eşi olan erkek belki de en büyük zararı görenlerden. Birbiriyle rekabet eden, birbirine baskı kurmaya çalışan iki kişi yerine ortak çıkarlarda buluşan tek bir insanın yani Gelinvalide tipinin bu anlaşmazlığın önüne geçeceğini savunuyor.
Gelin-kayınvalide çekişmesi hem aile içerisinde büyük huzurluklara yol açar hem de topluma zarar verir. Bu çekişmeden aile içinde gelin, kayınvalide, eş ve çocuklar olumsuz etkilenirken toplumda da aile müessesi büyük yaralar alır. Gelin ve kayınvalide olmak üzere iki tarafı olan bu çatışmadan kurtulmanın yolu ise “gelinvalide” olarak tek bir kişinin gözüyle olayları değerlendirmekten geçmektedir.
Toplumda gelin ve kayınvalide denince bazı istisnalar dışında genellikle bir çatışma, iktidar ve güç mücadelesi akla gelir. Aynı evin içinde yaşayan iki kadın, sudan sebeplerle anlaşamayarak hayatı adeta birbirleri için zehir ederler. İnatlaşmalarla başlayan tartışmalar bir süre sonra evi ayırmalara hatta boşanmalara kadar gidebiliyor.
Oysa biraz düşünüldüğünde iki kadının iktidar mücadelesi içerisine girmesinin anlamsızlığı çok iyi anlaşılacaktır. Çünkü aslında gücü eline geçirmek isteyen taraf, farkında olmadan karşısında bir rakip oluşturmaktadır. Fıtratının bir gereği olarak insan, kendisine yapılan bir saldırıya doğal olarak bir savunma mekanizması oluşturmakta, bunun sonucu olarak kavgalar kaçınılmaz hâle gelmektedir.
Her ne kadar bu kavgada iki kişi var gibi görünse de bu olumsuz tablodan etkilenenlerin sayısı bir hayli fazladır. Her şeyden önce gelin-kayınvalide anlaşmazlıklarının merkezinde olan evlat/eş konumundaki erkek, annesi ve eşi arasındaki kavgalardan olumsuz etkilenmekte, iki kişi arasında bir tercih yapmak zorunda bırakılmaktadır. Eğer erkek burada denge unsuru olamazsa hem kendisi hem de ailesi yara almaktadır.
Anneleri ve babaanneleri arasındaki anlaşmazlığa şahit olan çocuklar ise bu kavganın belki de en olumsuz etkilenenleri. Kişiliğinin oturma safhasında evin içerisinde olumsuz tablolarla karşılaşan çocuklar en çok ihtiyaç duydukları anda sevgi yerine sevgisizliğe şahit olmaktalar. Evlatlarını en iyi şekilde yetiştirmek isteyen bir anne, kayınvalidesine karşı gösterdiği olumsuz tavırların çocuğu üzerinde de etki bıraktığını bilse acaba yanı davranışlarını sürdürür mü?
Tabii ki bu kutuplaşmadan gelin ve kayınvalide de nasiplerini almaktadır. Aile içerisinde otorite olmaya ve gücü elinde tutmayan çalışan taraflar aslında birbirlerine büyük zarar vermektedirler. Anne, evladının nazarında eşine baskı uygulayan kişi, eş ise kocasının nazarında annesine karşı gelen insan konumuna düşmektedir.
Devamı için tıklayınız