AİLEDE Kİ STRES ETKENLERİ VE ÇOCUK

Çocuklarda dahil olmak üzere yaşayan her canlıyı psikososyal stres etkenleri etkiler. Zaten stres etkeninin bir insanı etkilememesi durumunda da normal bir psikolojik yapıdan bahsetmek zor olur.

Çocuklarda dahil olmak üzere yaşayan her canlıyı psikososyal stres etkenleri etkiler. Zaten stres etkeninin bir insanı etkilememesi durumunda da normal bir psikolojik yapıdan bahsetmek zor olur. Bu etkilenme her bireyde az veya çok değişik şekillerde görülür. Çocuğun yetişmesinde ve hayata adım atmasında birincil , en önemli ve vazgeçilmez basamak olan aile ortamı da çocukların psikososyal gelişimini direk olarak etkiler. Aileyi etkileyen her türlü olayın çocukta büyük veya küçük bir etkisini görmek mümkündür. Aile ortamını yaşayan bir organizma olarak kabul edebiliriz . Nasıl ki kişinin bir organı hasta olduğunda bütün vücüdu etkilenir ve işlev kaybına uğrar , aynı şekilde aile üyelerinden birinde ki bedensel veya ruhsal sorun veya onu etkileyen stres etkeni de ailenin ve aile üyelerinin işleyişini , psikolojisini ve yapısını etkileyecektir. Bu etkilenme sonucunda aile ile birlikte aile içindeki her bireyde yakın veya uzak gelecekte bazı etkilenme belirtilerinin görülmesi kaçınılmazdır.

Şunun altını çizmek gerekir ki aileyi oluşturan temel unsurlar olan Anne ve babanın çocukluk dönemindeki durumları ,hayatları boyunca karşılaştıkları olaylar ,şu an ki kişilik yapıları , eğitim durumları , çevre şartlarından etkilenmeleri , toplumsal statüleri gibi bir çok konu ailenin bu gününü ve geleceğini her konuda etkileyecektir. Yani bir anne babanın küçükken başından geçen bir hadise veya anne babasından devamlı olarak gördüğü davranış tarzı onun stres etkenine karşı cevap durumunu aynı zamanda çocuğuna karşı uyguladığı eğitimi veya gösterdiği tepkiyi etkiler. Bununla birlikte bir ailenin şu anki durumunu ve stres etkenine karşı gösterdiği cevabı tam olarak değerlendirmek için onun geçmişindeki etkenleri hesaba katmak yerinde olur. Basit bir örnek verelim anne babanın çocukken karşılaştığı örnek olarak bir ölüm olayında ,kendi anne babalarının tepkisi onun şu an aynı olay karşısındaki tepkisini belirler veya etkide bulunur. Bu örnekleri sonsuza kadar artırabiliriz. Anne babanın hayatında karşılaştığı her olay onların şu anki durumuna gelmesine ve kişiliğinin şekillenmesine negatif veya pozitif bir katkı sağlamıştır. Aynı zamanda aynı aile içerisindeki her bir çocuğun şu anki hemen her konudaki iyi veya körü yönde etkilenmeleride onların ileriki dönemde durumlarını belli edecektir.

Sonuç olarak stres etkenlerinin , strese anne babanın verdiği cevabın , stres etkeninin süresinin , destek faktörlerinin , stres sonucunda ailenin aldığı konumun çocuğun gelişiminde kesin bir etkisi vardır. Bu çocuk isterse anne karnında bir çocuk olsun veya 6 aylık çocuk olsun hiç fark etmez. Bu stres etkenlerinin kısa ve uzun vadede bir çok etkisi olacaktır , anne babaya düşen görev bu etkilenmenin negatif etkenlerini en aza indirmesi , hatta bu stres ortamında bile çocuğu adına kazanımlar sağlamasıdır.

Stres etkenlerini sıralayacak olursak ( herhangi bir aile üyesini veya bütün aileyi etkileyen ) : Bir yakın yada arkadaş ölümü , taşınma , ayrılık , boşanma , göç , ekonomik zorluklar , bedensel hastalıklar , tabii afetler ,sosyokültürel sorunlar , cinsel yada fiziksel istismar , ebeveynlerde ki madde bağımlılığı , çocuğa yeterli ilgi sevginin verilememesi , çocuğun sağlık bakımının yapılamaması ,çocuktaki zeka sorunlarına paralel olmayan ondan aşırı beklenti içinde olma , işsizlik , yeni bir iş , ebeveynlerin işyerinde terfi olması ( iş yoğunluğunu ve başarı kaygısını artırarak çocuğa olan ilgiyi azaltabilir) , yeni bir kardeş doğumu , toplumu etkileyen stres faktörleri , suça bulaşma ve sabıkalı olma , ikincil evlilik , anne babanın aşırı koruması ,çocuğu çok aşırı kontrol , okur yazar olmama , okuldaki şiddet olayları , okul sorunları , eğitim sistemi ile ilgili sorunlar , vb.

Aileyi etkileyen stres etkenleri sonucunda anne babanın etkilenmesi ve bazı psikolojik sorunların oluşması olağandır. Aslında her bir stres etkenine karşı farklı bazı belirtiler oluşmasına karşın genel olarak anne babada oluşabilecek belirtiler şu şekilde sıralanabilir :Anne babada depresyon , hayata karşı isteksizlik , kendi bakımında azalma , iş motivasyonunda azalma , ailesine olan ilgide azalma , uyku ve iştah değişiklikleri , konsantrasyon düşüklüğü , çabuk sinirlenme , tahammülsüzlük , çocuklarının sevgi ve duygusal ihtiyacını karşılayamama , yalnızlığa eğilim , sosyal çevrelerinde uyumsuzluklar , halsizlik , yorgunluk , madde bağımlılığına eğilim ,ailesine ayrılan vakitte azalma vb gibi bir çok belirtiyi anne baba gösterebilir. Anne babadaki bu değişikliklerin muhakkak olarak işleyen aile yapısına , o ailede yaşayan bireylere ve elbetteki çocuklara çok önemli etkileri olacaktır. Bu etkileri kısa vadede ve uzun vadede etkiler olarak ikiye ayırabiliriz. Bu konu çok ayrıntılı olduğundan başka bir zaman bu konuyu ayrı bir başlık altında incelemek istiyorum.

Çocuklarda görülen belirtileri ise şöyle sıralayabiliriz: Okul başarısında düşme , arkadaş ilişkilerinde sorunlar , sosyal aktivitelere karşı ilgisizlik , kendi özgüveninde azalma , tahammülsüzlük , çabuk sinirlenme , çok fazla uyuma veya uykusuzluk , iştahda artma veya azalma , olayları olumsuz değerlendirme , yalnızlığa eğilim , alınganlık ta artış , karşı gelme , riskli davranışlar , madde kullanımına eğilim , herşeyden çabuk sıkılma , sevdiklerinin başına bir şey gelecek korkusu , içe çekilme ve sessiz sakin olmayı tercih etme ,okula gitmek istememe , konuşmaya ve etkileşime isteksizlik , sese ve olaylara karşı aşırı uyarılma , öfke patlamaları , aşırı hareketlilik görülebilir

Çocuklarda olabilecek psikiyatrik durumları ise , Depresyon , travma sonrası stres bozukluğu , altını ıslatma (tuvalet kontrolünü sağlayan çocukta tekrar kontrol kaybı olabilir veya yaşına uygun tuvalet kontrolünü sağlayamama ) ve kirletme ( büyük tuvaletini gece veya gündüz kaçırma ) , tik bozuklukları , kekeleme , konuşma bozuklukları , davranış değişiklikleri ( parmak emmeye başlama , çocuksu davranışlar vb. ) , reaktif bağlanma bozukluğu , dissosiyatif bozukluklar , kaygı bozuklukları ,uyku bozuklukları vb.

Yapılması gerekenler ( her yaş için farklı olmak üzere genel yaklaşım olarak )

1- Stres etkeninden çocukları mümkün olduğunca korumaya çalışmak

2- Anne babanın bu durumdan etkilenmeleri durumunda vakit geçirmeden psikiyatrik yardım almaları

3- Çocuğa yönelik sevgi ve destek mesajlarının artırılması

4- Okul ve öğretmen ile işbirliğinin sağlanarak onların çocuğa yönelik ilgi ve desteğinin artırılması

5- Bu dönemde gelişebilecek madde bağımlılığı , riskli davranışlar olarak çocukların durumlarının takip edilmesi

6- Anne babanın mümkün olduğunca çocuğu ile yakınlık sağlayarak onun kendini ve duygularını ifade etmesine zemin hazırlamaları

7- Çocukta görülebilecek davranış değişiklikleri ve yukarıda sayılan belirtilerin fazlalığı durumunda gerekli psikiyatrik müdahalenin vakit geçirmeden yapılması

8- Çocukların bu dönem için mümkün olduğunca sosyal aktivite yönünden desteklenmeye çalışılması

9- Dinlenmeye ve stres ortamınının etkisini azaltan faaliyetlere ailenin tamamının katılması

10- Çocuğun motivasyonunu ve moral durumunu artıracak kişilerle sık sık görüştürülmesi

11- Uzun dönemde stres etkeninin etkileri açısından uyanık olmak

12- Çocuğa gösterilen hoşgörü sınırlarını bu dönem için (stres etkeni geçene kadar) artırmak (bu arada uygunsuz olarak görülen davranış problemleri konusunda dikkatli olmak )

13- Çocuğun olaylar karşısındaki duygusal ifadelerine değer vermek ve onları bazı konularda doğrular çerçevesinde rahatlatmaya çalışmak

14- Çocuğa ayırılan vaktin artırılarak ona olan desteğin her iki ebeveyn tarafından olmasını sağlamak

15- Daha önceden tahmin edilebilen stres etkenleri için önceden bazı tedbirleri almak ve çocukları bu olaylara hazırlamaya çalışmak

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Psikoloji Haberleri