Affluenza Gribi Mutsuzluk Virüsüne Dönüşüyor

Çevrenizde evi, arabası ve sağlıklı bir ailesi olduğu halde kendini sürekli mutsuz hisseden bir sürü insan mı var? Ya da siz de bu insanlardan mısınız?

Çevrenizde evi, arabası ve sağlıklı bir ailesi olduğu halde kendini sürekli mutsuz hisseden bir sürü insan mı var? Ya da siz de bu insanlardan mısınız? Eğer bu soruya 'evet' diyorsanız, size de mutsuzluk virüsü bulaşmış olabilir

International Hospital'dan Psikolog Dr. Ferahim Yeşilyurt, son dönemde Amerika'nın en önemli psikolojik rahatsızlıklarından biri olan 'Affluenza' yani mutsuzluk virüsü hakkında bilgiler verdi. İlk kez 1997 yılında yapımcı John De Graaf'ın belgeseliyle ortaya çıkan 'Affluenza', refah (affluence) ve grip (influenza) kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. Kişiye acı veriyor; sosyal olarak bulaşıcı ve daha fazlasını ısrarla istemeye sebep olan israf, kaygı, borç ve fazla çalışma hastalığı olarak tanımlanıyor. Ancak klinik anlamda 'psikolojik bir rahatsızlık' olarak tanımlanmıyor. Sadece uzun vadede pek çok sorunu beraberinde getireceği ve insanlardaki derin mutsuzluk duygusunu artıracağına dikkat çekiliyor.

OYUNCAK MUTLU ETMİYOR!

Psikolojik anlamda 'mutsuzluk virüsü' denilebilecek olan bu kavramın Türkiye'de çok yeni olduğunu belirten Yeşilyurt, 'Affluenza'nın tüketim kültürünü destekleyen kişiler tarafından ortaya atılan bir terim olduğunu söylüyor. Anne ve babalar, çocuklarına sürekli oyuncak alarak onları daha fazla mutlu ettiklerini düşünüyor. Ancak bu denklemin doğru olmadığını anlatan Ferahim Yeşilyurt, "Çocukların evinde ancak bir oyuncak mağazasında görebileceğiniz kadar çeşitlilikte oyuncak var. Buna rağmen mutsuzlar. Oyuncak çok olunca, çoğuyla oynamaya bile fırsat bulamıyorlar. Çocukluktaki bu mutsuzluk ergenlik çağında da devam ediyor" diyor. Çocuklukta oyuncakların değerini bilmemekle başlayan mutsuzluk, ergenlikte daha tehlikeli bir hal alıyor. Her şeyi satın alma düşüncesi ilerleyen yaşlarda tehlikeli boyutlara ulaşıyor. Gençler arasında bazı şeylerin satın alınamayacağını öğrenmek çok güç oluyor.

HER ŞEY SATIN ALINAMAZ

Örneğin; her istediği yapılan bir çocuk, gençlik döneminde arkadaşlarını da satın almaya çalışıyor. Bunu başaramadığında ise çok büyük hayal kırıklığı yaşıyor. Bu nedenle küçük yaşlardan itibaren çocuklara her istediklerini alamayacağınızı öğretmek durumundasınız. Çocuklar televizyonda izledikleri programların etkisiyle gelecekte şato gibi evlerde yaşayacaklarını, büyük ve lüks arabalara bineceklerini, çok zengin olacaklarını hayal ederek büyüyor.

TEDAVİSİ NASIL YAPILIYOR?

Ferahim Yeşilyurt, mutsuzluk virüsünden kurtulmanın kolay olmadığını söylüyor. Çünkü toplumda sürekli olarak birbirinin sahip oldukları ve olmadıkları üzerine değerlendirmeler yapılıyor. Son 30 yılda kadın ve erkek kim olursa olsun herkes, başarıyı sahip olduklarıyla ölçüyor. Çevreye ayak uydurma adına akıntıya kapılıp gitmek de kolaylaşıyor. Yeşilyurt'a göre, 'Affluenza' ile mücadele etmek istiyorsanız, akıntıya karşı kürek çekmek durumundasınız. Bu da daha fazla emek gerektiriyor. Diğer taraftan başlangıçta zorlansanız bile bir süre sonra kendinizi daha mutlu hissedeceksiniz. Hem yüzde 100 kurtulmak zorunda da değilsiniz.

TEDAVİSİ ÜÇ AŞAMADA GERKÇEKLEŞİYOR

FARKINA VARIN

İlk adım durumun farkına varma aşaması... Kendinizi neden mutsuz hissettiğinizi anladıktan sonra neler yaşadığınızı da fark edeceksiniz.

KOŞULLANMAYI AZALTIN

İkinci aşama koşullanmayı azaltma aşaması... Sürekli olarak televizyon ve çevre ile ilgili iletişimimizde yeni bir şeyler almak konusunda koşullanıyoruz. Bu etkileri azaltarak kendinize sorular sorun:
 Ben gerçekten bunu istiyor muyum yoksa yapmak gerektiğine mi koşullandırılıyorum?
 Daha büyük evim ya da daha yeni bir arabam olmasını gerçekten istiyor muyum?
 Daha büyük içecek ya da daha büyük porsiyon yiyecek istiyor muyum?
 Eve girer girmez televizyon açılmak zorunda mı?

FARKLI OLMAK İYİDİR

Başkalarından farklı olmanın kötü olmadığını görme aşaması... Akşamları evde 5 saat televizyon izlemek zorunda değilsiniz. Kendinize kalan sürede yeni hobiler edinebilir, spor yapabilir, sevdiklerinizle güzel vakitler geçirebilirsiniz.

7 SORUDA AFFLUENZA TESTİ

Çocuğunuzun istediği oyuncağı alamadığınızda kendinizi kötü hisseder misiniz? Suçluluk duygusuyla her şeye rağmen o oyuncağı yine de almaya çalışır mısınız?
Maddi durumunuz uygun olmamasına karşın, kredi kartını yine de acil ve gerekli olmayan ihtiyaçlarınız için kullanır mısınız?
Evdeki mobilyalar ya da arabanızı çok eskidiği için mi yoksa yeni modelleri çıktığı için mi değiştirmek istiyorsunuz?
Canınız sıkıldığında soluğu alışveriş merkezlerinde mi alıyorsunuz?
Kredi kartı borçlarınız hiç bitmiyor mu?
Gardırobunuzun dolu olmasına karşın bir türlü üzerinize giyecek bir şeyler bulamıyor musunuz?Evinizin sürekli eksiklerinin olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Bu sorulardan bir kısmına ya da hepsine 'evet' yanıtı veriyorsanız ' Affulenza virüsü' sizi de etkisi altına almış demektir.

Esra TÜZÜN / SABAH

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Psikoloji Haberleri