Ercan ÖZTÜRK / AKŞAM
Üzmez davası ve Doç. Dr. Ayten Erdoğan'ın istifasının artçı şoklarını yaşayan Adli Tıp Kurumu'nun yeni başkanı Doç. Dr. Haluk İnce ilk kez AKŞAM'a konuştu, içini döktü. Çok tartışılan o istifayı değerlendirdi.
Çocuk istismarında yaşanan patlama nedeniyle İnce'yi zorlu bir süreç bekliyor. Mağdur çocuklar için ancak 2010'a randevu verilirken, kurumda günde 12 dosyaya bakılıyor. İnce, çocuklara yönelik şiddetteki artıştan endişeli fakat 2005 yılında çıkarılan kanunun da riskli olduğunu düşünüyor.
İSTİSMARA ÇOK AÇIK
CMK'ya göre, taciz iddiasında bulunan bir çocuk tanık olarak ancak bir kere dinlenebiliyor. İnce'nin maddeye ilişkin endişesi şöyle: 'Bu yasa çıktıktan sonra ben Doç. Dr. Haluk İnce olarak çocuklarla tek başıma asansöre binmedim. 2005'te çıkarılan bu madde çok tehlikeli. İstismara açık. Türkiye'de durum çok hassas ve can sıkıyor. Benim de iki çocuğum var. Mümkünse eşiniz veya komşunuzu da yanınıza alıp asansöre öyle binin. 15 yaşında bir çocuk gidip, 'beni taciz etti' derse ne yapabilirsiniz.
İSTİFAYI UYGUN BULMUYORUM
İnce atanma sürecini şöyle anlattı: Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na adımın geçtiğini İstanbul Üniversitesi Rektörü'nden duydum. Bakanlıkla bir görüşme yaptım. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ve Bakanlık Müsteşarı'na yapacaklarımı anlattım. Onlar da görevi teklif etti. Adımın açıklanmasından sonra basında dört kişinin istifa ettiği şeklinde haberler çıktı ama ayrılan iki kişi. İstifa eden iki hocayla da tanışmışlığımız yok. İstifaların atanmamla bir ilgisinin olmadığını düşünüyorum. Sonra Ayten Erdoğan'ın istifası geldi. Gerekçe ve şeklini hekim olarak uygun bulmuyorum.
AYNI RAPORU NEREDEN ÇIKARDI
İnce, Doç. Dr. Ayten Erdoğan'a oldukça tepkili. 'B.Ç.'ye aynı rapor verilecekti' diyen Erdoğan'ı şöyle eleştiriyor: Atama sonrası, B.Ç.'nin de içinde bulunduğu üç olguyu psikiyatr üyelerle konuştuk. Ayten Erdoğan'la yarım saat görüştük. Ne istediğimi söyledim, görüşlerini sordum. Erdoğan ve diğer arkadaşlarımız 'Çok güzel. Tamam böyle yapalım' dediler. Biz B.Ç.'yi zaten test için İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'ne gönderecektik. Geçen gün benimle 10 dakika konuştuğunu söyledi. Aslında yarım saat konuşmuştuk. B.Ç.'ye aynı raporun verileceği hissi onda nasıl oluştu? Biz sadece olguya nasıl davranacağımızı konuştuk. 'Testi mi önce yapalım muayeneyi mi' dedik. Erdoğan, 'Test önce yapılsın. Muayenede görüşme çocuğun test bulgularını etkileyebilir' dedi. Ben de 'Genel kurulda oylayalım' yanıtını verdim. Muayene odasını gözden geçirdim, çocuğun travmatize olmasına yönelik her şeyi engelledik. Ancak ertesi gün bazı gazetelerde çıkanlar bizleri üzdü.
VİCDANIM RAHAT
B.Ç. olayı ve kurumda yaşananların ardından vicdanen rahat olduğunu söyleyen Doç. Dr. İnce, şöyle devam etti: Bıçak sırtında gidiyoruz. Ben bu olayda vicdanen çok rahatım. Çocuk için ne yapılması gerekiyorsa yapıyorum. Ayten Hanım dışında başka bir kişinin açıklama yaptığını duydunuz mu? Olması gereken mesleki ciddiyet bu. Susuyorsak meslektaşımıza saygıdan susuyoruz. Düzeyini aştı. Herkes yaptığının bedelini ödeyecek. Böyle bir Adli Tıp göreceksiniz. Herkes her şeyi bu kadar kolay yapmamalı.
PROF. 300 TL'YE ÇALIŞIYOR
Adli Tıp Kurumu'nda çalışan profesörlere çok az para verilmesinden yakınan Doç. Dr. Haluk İnce 'Adli Tıp Kurumu bir profesörü 300 TL'ye çalıştırıyor. Buraya gelen insanlar bir hizmet yapmak için geliyor. Eleştireceksek buna dikkat etmemiz gerekir. 300 TL'ye bu kahır çekilmez. Gündelikçinizi ayda 300 TL'ye çalıştıramazsınız. Bunu ivedi bir şekilde çözeceğiz' dedi.
2009'DA DOSYALAR ERİYECEK
Doç. Dr. İnce, 6. İhtisas Dairesi'nde biriken dosyaları 2009 sonunda bitireceklerini söyledi. İnce sözlerini şöyle tamamladı: Sorunların başında çocuk psikiyatrisine bakan 6. İhtisas Kurulu vardı. Bu işin Ayten Erdoğan'la olmayacağını sezmiştik. Yanına bir çocuk psikiyatrisi talebinde bulunmuştuk. Erdoğan'ı daha rahat bir göreve atayacaktık. İstifa etti. Yerine geçici bir atama yapıldı. İki tane psikiyatr daha gelecek. Mağdurlara 2010 yılına randevu veriliyor. Dosyaları 2009 sonuna kadar bitireceğimizi düşünüyoruz. Çok dosya var, çok çalışıyorlar. Günde ancak 12 dosyaya bakabiliyorlar.
B.Ç.'yi yolda görse tanımaz
Doç. Dr. Ayten Erdoğan'ın istifa sonrası yaptığı açıklamaların doğru olmadığını belirten İnce şöyle konuştu: 'Çok acı bir gerçeği ilk defa sizinle paylaşıyorum. Doktor hanım, B.Ç.'yi hiç görmedi. Görmediğiniz bir hasta hakkında yorum yapıyorsunuz. İlk kez genel kurulda görecekti. B.Ç.'yi yolda görse tanımaz. Geçen gün bin tane hasta baktığını söyledi. Elimizde sayılar var. Randevuyla muayene ettiği hasta 198, randevusuz baktığı hasta sayısı ise 57. 'Gece 22:00'lere kadar çalışıp hasta baktım' diyor. Bizde 82 tane kamera var. 22:00'ye kadar çalıştığı günü söylesin kayıtlardan bunu çıkaralım.'