Acaba sizinki de 'lastik evlilik' mi?

Sizin veya yakınlarınızın sık sık krizlerin yaşandığı, aile üyelerinin gerildiği, ilişki koptu kopacak dendiği ve boşanma aşamasına gelinen evliliği mi var?

ZAMAN- Eşinizle yaptığınız tartışmalar ve yaşadığınız krizler sizi boşanma noktasına mı getiriyor? Krizleri atlatıp bir sonraki krize kadar evlilik heyecanına devam ediyor, ama evliliğinizin kopma noktasına gelmesinden de endişe mi duyuyorsunuz?

Sizin veya yakınlarınızın sık sık krizlerin yaşandığı, aile üyelerinin gerildiği, ilişki koptu kopacak dendiği ve boşanma aşamasına gelinen evliliği mi var? Buna rağmen yeni çözümler üretiliyor, eşler yeni bir heyecanla evliliğe devam ediyor sonra yine yeni bir krizle sorunlar tekrar gündeme mi geliyor?

Her krizle ailelerin, dostların bilhassa çocukların ağzının tadı kaçıyor, evliliğe yeniden devam da sevindirici olmuyor mu? Zira her an yeni bir krizin endişesi yaşanıyor değil mi?.. Doğru bir düzeni olmayan fakat boşanmanın sık sık dile getirildiği, lastik gibi gerilen ve sonuçta kime ne zarar vereceği bilinmeyen, kopma da yaşanmayan bu evlilik türü eşler ve çevrelerindekileri için boşanmış olanlardan daha yıpratıcıdır. Zira stresli aile ortamı içinde bütün bireyler sağlıklarını her yönden kaybeder.

Kimse boşanmak için evlenmez. Peki sorunlu bir evliliğin bu şekilde olmaması için ne yapılmalı?

Her evlilikte az çok sorunlar vardır. Bu evliliklerin boşanma aşamasına gelmesinde uyumla ilgili birçok etken neden olabilir. Boşanmanın gerçekleşmemesindeki en önemli neden yeni çözüm yollarının denenmeye çalışılmasıdır.

Sıkıntılı sürecin devam etmemesi için çözüm mümkünken, uzatmayıp boşanmak mı daha uygundur?

Tabii ki çözüm mümkünken boşanma olmamalıdır. Bu tür evliliklerde sorun daha çok çözüm yollarını etkili bir şekilde denemeden boşanmaktan söz edilmesinden kaynaklanır.

Eşinden ayrılma korkusu, sorunların çözümünü hızlandırmaz mı?

Eşini kaybetme korkusunun davranışları değiştirmekte etkili olan evlilikler de var. Şiddet, alkol, kumar gibi ciddi sorunları bulunan kişilere, eşlerinin "sorunlar devam eder, çaba göstermezse ayrılmak zorunda kalacağını" söylemesi bazen davranışlarını düzeltmesinde etkili oluyor. Bununla beraber istisnalar kaideyi bozmaz. Diğer taraftan bu tür ciddi konuşmaların küçük sorunlar için yapılması, güveni sarsarak çözümü zorlaştırır.

Kişi evliliğinde daha mutlu olmak isteyemez mi? İlla büyük problemlerin olması mı gerekiyor?

Tabii ki standartlar yükseltilmeli, eşler evlilikte saadeti yaşamak için daha güzele doğru gitmeye çalışmalı. Fakat eşi değişime zorlamak başka, ihtiyaçlarını ifade etmek başkadır. İhtiyaçlar ifade edilmeli, sorunlar dile getirilmeli fakat kişi karşısındakini değişime zorlamamalı ve çözüm için acele edilmemelidir.

Kişi eşini yanlış tanımışsa, ihtiyaçlar ancak eşin değişmesiyle karşılanacaksa ne yapılmalı?

Kişi evlenirken başka beklentiler içinde olduğu gibi eşini iyi tanımamış da olabilir. Buna rağmen eğer mümkünse eşiyle mutlu olmanın yollarını araştırmak daha uygundur. Kişi kaderini belki değiştiremez ama onu güzelleştirebilir. Eşlerin mutlu olmanın yollarını birlikte bulduğu, birbirinin diliyle konuşmaya başladığı evlilikler çoktur.

O halde sorunlara katlanılmalı mı?

Sorunlar ifade edilmeli, birlikte çözüm yolları uygulamaya konulmalı; fakat kişi eşinden büyük değişimler beklememelidir. Kişinin önem verdiği özelliklere mümkünse eş seçiminde dikkat edilmeli, sonradan büyük değişikliklerin kolay olmayacağı bilinmelidir.

Evlilikler daha çok duygusal başlamış, denklik ve uyuma dikkat edilmemişse bu nasıl telafi edilir?

Evlilikte duygusal yakınlık kadar denklik ve uyum önemlidir; ama tamamen bütün beklentilerin karşılanması ve kişinin karşısındakini tam olarak tanımasının kolay olmadığı da unutulmamalıdır. Değişimden çok, uyum için çaba gösterilmelidir. Boşanmanın ifade edilmesi eşlerin kendilerine, eşlerine ve evliliğe olan güven duygularını zedeler, evlilik kurumunun yara almasına neden olur. Zira eşler bir bütünün birbirini tamamlayan iki yarısı gibi sevgi saygı ve bağlılık içinde olabilirlerse uyum içinde olabilirler.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Aile Sağlığı Haberleri