Abant İzzet Baysal Üniversitesi Psikoloji Topluluğu tarafından '1. Psikoloji Günleri' düzenlendi. İki gün süren etkinlik boyunca Ankara, Uludağ, Başkent ve İstanbul Bilim üniversitelerinden öğretim üyeleri ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu ve Olgu Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nden uzmanlar çeşitli konularda sunum yaptı.
1. Psikoloji Günleri kapsamında, Doç. Dr. Yeşim Yasak da 'Türkiye ve Avrupa'da Trafik Psikolojisi Uygulamaları' konusunda bilgi verdi.
Trafik kazalarının hem dünyada hem de Türkiye'de çok ciddi bir sorun olduğunu anlatan Doç. Dr. Yasak, "Trafik kazalarında dünyada her yıl 1.3 milyon insan ölüyor. 20 ila 50 milyon insanda ya yaralanıyor, ya sakatlanıyor. Dünyanın pek çok yerinde bu problem artarak devam ediyor. Son 40-50 yılda gelişmiş ülkelerde ölüm oranları düşüyor ama bu ülkelerde bile ölüm, yaralanma ve sakatlanma nedeni olarak trafik kazaları hala en önemli neden." dedi.
Doç. Dr. Yasak, gelişmiş ülkelerde son 30-40 yıldır trafik güvenliği konusunda önemli bir sosyokültürel değişim yaşanmasına rağmen insanların 5 yıl öncesine göre bugün araç kullanmanın daha tehlikeli olduğunu düşündüklerini vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti: "Gelişmiş ülkelerde trafikteki sorunlar eskiye göre azalmakta, ama toplumun güvenlik ihtiyacı artmakta. Bütün bunlara rağmen Dünya Sağlık Örgütü'nün raporuna göre, ölüme ve yaralanmalara sebep olan trafik kazaları 2004'te 9. sıradaydı, ama eğer böyle giderse 2030'da 5. sırada yer alacak. Türkiye'nin durumuna baktığımızda 35 yaş ortalamasındaki erkeklerin ölüm nedeninde trafik kazaları 3. sırada yer alıyor. 5-44 yaş arasındaki kişilerde de en yaygın ölüm nedenlerinden 3'üncüsü yine trafik kazaları."
Doç. Dr. Yasak, Türkiye'de özellikle kaza anındaki ölümlerin azaltılmasında ciddi ilerlemeler olmasına rağmen Avrupa ve ABD'yle kıyaslandığında hala 2 kat daha fazla insanın kaza anında öldüğünü de söyledi. Trafik psikolojisinin ne olduğu hakkında da bilgi veren Doç. Dr. Yasak, toplumda 'Herkes araç kullanabilir.' kanısı olduğunu, ama trafik psikolojisinin buna 'hayır' dediğini ifade etti.
Toplumun, trafik kurallarını ihlal eden ve kaza yapanları anormal kişilikteki insanlar olarak gördüğünü, ama bunun doğru olmadığını kaydeden Yasak, trafik kazası meydana gelmeden önce insanların yaşadıkları ile ilgili bir video izletti. Doç. Dr. Yasak, "Biraz önceki filmde gördük. Bir anne çocuğunu yuvaya bırakacaktı, ama sadece işine geç kalmıştı. Hiçbir kişilik bozukluğu görmüyoruz. Bir baba da bir an önce ailesiyle birlikte evine dönmek istiyordu. Bir an önce gidebilmek için yolda mola vermedi. Toplumdaki genel kanının aksine aslında kural ihlallerini çok da anormal insanlar yapmıyor." diye konuştu.