GUNEBAKİS.COM - Emniyet ve jandarma bültenlerinden derlenen bilgilere göre, Trabzon ve ilçelerinde bu yılın geride kalan 9 aylık döneminde, 6'sı erkek 8 kişi intihar ederek yaşamına son verdi, 163 kişi de intihara teşebbüs etti.
İntihara teşebbüs edenlerin yaklaşık yüzde 80'ini, 16-20 yaş aralığındaki kızlar oluştururken, intihar yöntemi olarak da çoğunlukla ilaç alma yolu seçildi. İntihar girişimi vakalarının ise daha çok haziran ve temmuz aylarında yoğunlaştığı görüldü.
İntihar olaylarının bu aylarda yoğunlaşmasının nedenleri arasında, eğitim sezonunun bu aylarda bitmesi ve bu nedenle başarısız olan öğrencilerin bunalıma girmesinden kaynaklandığı belirtildi.
Özel İmperial Hastanesi Başhekimi Psikolog Dr. İrfan Coşkun, gençlerin en hassas dönemlerinin 14-19 yaş arası olduğunu belirterek, ''Bu dönem içerisinde ailelerin çocuklarına çok dikkatli davranmaları gerekmektedir. Bu dönemde aile baskısından bunalan, dersleri kötü giden, özellikle erkek arkadaşlarıyla sorun yaşayan gençler, kendilerine göre çıkış yolu bulamadıkları için böyle bir şey deniyorlar'' diye konuştu.
Coşkun, bu tür davranış nedenleri arasında ilgi çekme amacının da bulunduğunu ancak bunun çok tehlikeli olduğunu ifade eden, gençlerin bu tür sorunlarını aileleriyle konuşarak çözebileceklerini söyledi.
ÇOCUK ODASI, ÇOCUĞU AİLEDEN UZAKLAŞTIRIYOR
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan aynı zamanda Tonya Belediye Başkanı da olan Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Başkanı Ahmet Kurt, çocuk odası uygulamasının çocuğu aileden uzaklaştırdığını ve çocuğun yalnızlığa itildiğini söyledi.
Trabzon’daki intiharları da değerlendiren Kurt, "Trabzon ilindeki intihar vakalarına bakıldığında resmiyete intikal etmiş 183 intihar vakasının 8’inin ölümle sonuçlandığını, intihar girişiminde bulunanların 16-20 yaş arası olduğunu gözlemliyoruz. İntihar girişimi ölümle sonuçlananlardan 6’sının erkek 2’sinin kadın olduğu, erkeklerin asılma ve silah yöntemini seçtiği, kadınlarında benzer yöntemi seçtiği tespit edilmiştir. İntihar girişimi başarısızlıkla sonuçlananların % 80’ini kadınların oluşturduğu ve % 80’inin ilaç yöntemini denediği tespit edilmektedir. Verilerden anlaşılıyor ki kadınlar duygusal yoğunluğu erkeklerden ağır geçirmektedir ve intihar girişiminde bulunanların çoğunluğunu gençler oluşturmaktadır. Sanal yaşam tarzı iletişimin araçlarından olan internet, televizyon, cep telefonu, gençleri aileden ve toplumsal değerlerden koparmıştır. Son yıllarda devreye giren çocuk odası uygulaması da gençleri aileden koparmış, soyutlamış ve yalnızlığa itmiştir. Chat odalarında yeterli dikkati çekemeyen, MSN’de sevgi bulamayan ve bilgisayar oyunlarındaki iletişimin haricindeki iletişim şekillerini başaramayan gençler, ergenlik çağının da etkisi ile yaşadığı duygusal yoğunluğun acısını kendi bedeninden çıkarmayı denemekte, denemeyi yaparken de fark edilmeyi amaçlamaktadır. İntihar girişimlerinin Haziran-Temmuz-Ağustos aylarında artmasında eğitim sezonunu başarısız bitirmenin, tatil nedeni ile çevredeki sirkülâsyondan doğan sezon aşklarının etkili olduğu da söylenebilir. Her şeyin temelinde olduğu gibi intihar girişimlerinin azaltılmasındaki birinci görev aile kurumuna düşmektedir. Aileler çocukları ile konuşmalı, ortak kararlar almalı, çocuklarına sorumluluklar vermeli, toplumsal dayanışmayı ve değerleri öğretmelidir. Artık milliyetçi, İslamcı, komünist vs. gençlik yok. Daha iyi telefon, daha iyi bilgisayar, daha iyi tatil ve başka sevgili peşinde olan gençlik var. Kısaca hedefsiz ve tatminsiz bir gençlik var. Eğitim kurumları başta olmak üzere gençliğin oyuna dahil edilmesi için hedefler oluşturulmalı, politik ve kurumsal değişiklikler yapılmalıdır. Gençlere ve sorun gruplarına yönelik örgütlenmeler desteklenmeli teşvik edilmeli ve finanse edilmelidir. Hayat oyunu iyi bir ele sahip olmak değil, kötü bir eli iyi oynamaktır" diye konuştu.