21. YÜZYIL VE YALNIZLAŞ(TIRIL)AN İNSAN

Tarık Muzaffer

Tabiaat ve insan doğal formunu ve niteliğini değiştirdikçe ilerleme gibi görünen bir çok gelişme yada değişim alanları telafisiz hasarlara neden olmaktadır. Bunlardan biri de bireydeki yalnızlık ve bireyselleşen yaşamlardır.

21. yüzyılda, mekanik yaşamların öncelendiği ve özendirildiği bir dünya kurgusu, kent yaşamında ki organik iş ilişkileri, iletişimin her alanında çıkar ilişkilerinin davranış düzeyinde ki şiddetli vurgusu, insanı asıl formundan uzaklaştırmaktadır.

Kentleşmedeki hızlı ilerleme “güvensiz ve şüpheyle yaklaşılması gereken birey ilişkileri” sorununu da beraberinde getirmiştir. Artık bir çok aile çocuklarının birebir yada grup ilişkilerine oldukça ihtiyatlı yaklaşmaktadır. “Evin içinde ki birey güvende olan bireydir” yaklaşımı bir çok ailenin zihindeki güvenlik anlayışını ifade etmektedir. Çocuklarının bireysel yada sosyal ilişkilerindeki davranış yada tercihlerine kıstlama getiren ailelerde en çok dillendirilen düşüncelerin başında “Ben çocuğuma değil çevreye güvenmiyorum” anlayışı gelmektedir.

Hasarlı ve marazi olan bu müdahaleci yaklaşımda belki de daha korkutucu olan “Ailelerin bu noktada haklı gerekçelere sahip” olmalarıdır.

21. Yüz yıl tüm kalkan ve taarruz argümanlarıyla bireyde ki sosyal yaşamı kuşatma altına almış ve bir çoğumuz istemeden bu kuşatmanın etkisini formel yada informel dünyamızda yaş(at)ıyoruz.

Bireysel destek ile bireyselleşme kavramları birbirine girmiş ayrıştırmak için genel geçer yada işe yarar ölçüt bulmakta bir çoğumuz zorlanıyoruz.

21. yüzyılda insanı bireyselleştiren temel etkenler konusunda aşağıdaki tespitleri ifade etmekte yarar varıdır.

- Kentleşmeye bağlı sorunlar

- Kitle iletişim araçlarının bireyin zamanını gereğinden fazla işgal etmesi.

- Bireysel yaşam alanlarının özendirilmesi

- Sun-i ilişkilerin yada sanal dünyaların artması

- Suç ve ilegal yaşam alanlarında ki artış ve buna bağlı olarak aile ve kişilerde sosyal ortamlara karşı tedbirli tutumlar.

- Büyük kentlerde ki ulaşım süresinin artmasına bağlı olarak bireylerde yalnız kalma ve dinlenme ihtiyacının artması

…vb

Bireyselleştirilmenin olası sonuçları:

Yalnızlığa bağlı psikolojik sorunların artması. Özellikle ergenlik döneminde ve yaşlılıkta insanlar sosyal desteğe daha çok ihtiyaç duyar.

Somut ve donuk insan tiplerinin artmasına neden olur.

Organik ve çıkar ilişkilerini beraberinde getirir.

Kişiyi resmi bir yaşam tarzına zorlar. Söz değerini yitirir.

Boşanma vb… aile parçalanması sorunlarına sebep olur.

Bencil ve eli tutuk (cimri) kişilerin artmasına sebep olur, cömertlik ve paylaşımı olumsuz etkiler.

Sosyal duyarlılık azalır. Bireyin kendisi zarar görmedikçe yada zarar bireye dokunmadıkça o davranışa karşı bireysel duruş sergilenmez.

Ailelerde dış dünyaya karşı aşırı olumsuz tutumlara sebep olur.

Kurumsal örgütlenmelerin artmasını sağlar.

Bireyin yerini STK lar alır.

…..vb

Özetle bireyselleşmeyle İnsan kendisini “İnsan” yapan türe özgü bir çok özellikten uzaklaşmış olur. Olgunun korkunç olan boyutu ise tabii bir şekilde ilerliyor olmasıdır. Önemsenmesi gerek diğer bir nokta ise “bireysel destek ile bireyselleştirme”yi ayırmanın gerekliliğidir.