Aktüel Psikoloji / Haber Merkezi

Tüm Türkiye'den Psikologlar ve Psikoloji Öğrencileri Türk Psikologlar Derneği'nin Öncülüğünde  mesleklerine sahip çıkmak İçin ve MESLEK YASALARININ ÇIKMASI için 22 Kasım Pazar SAAT:14.00'da Sıhhıye Toros Sokakta buluşacaklar.

Konuyla ilgili Sosyal Paylaşım platformlarında (Facebook'ta) gruplar kuruldu ve ruh sağlığı ilgilileri etkinlik için duyuru panoları oluşturdu.

1928 tarihli Sağlık Yasası'nda kendilerinden tek satır bile bahsedilmediği için 'yasadışı' çalışan psikologlar yıllardır yasa mücadelesi veriyor. Seslerini ilgili makamlara duyurmak için geçen yılda sokakta eylem yapan psikologlar bu yılda Ankara'da eylem yapacak. 

2001 Yılında yasal mevzuat olmadığı için bir çok terapi merkezi mühürlenerek kapatılmıştı. Yasa olmadığı için bir muhasebeciye giderek danışmanlık şirketi kuran yeterliliği konusunda herhangi bir denetime tabi olmayan bir çok kişi Psikolojik Danışmanlık merkezi kuruyor. Bu durum, yeterlilik denetimi olmadığı için ruh sağlığı desteği alan kişilerde psikolojiye karşı önyargıların oluşması gibi bir çok olumsuzluğa neden olabiliyor.

'Ruhsal tedavi' pek çok ülkede belli bir şablona oturtulmuş. Örneğin ABD, AB ve İskandinavya ülkelerinde ruh sağlığı hizmeti veren uzmanlar psikiyatr ve klinik psikologlarla sınırlandırılmış. Sosyal hizmet uzmanlığı, evlilik, aile, psikolojik ve ruhsal danışmanlık meslek olarak kabul edilmiş; bu işi yapanların görev, yetki ve sorumlulukları ayrıca tanımlanmış. Bu ülkelerde ruh sağlığı hizmetlerini düzenleyen yasalar, ağırlıklı olarak unvanların kazanılması için gerekli asgari eğitim koşulları (psikolog, sosyal hizmet uzmanı gibi) ve sınav kurullarının nasıl oluşturulacağı belirlenmiş, bunların dışındaki tüm düzenlemeler mesleki kuruluşlara bırakılmış. Bu ülkelerde psikologların çalışmaları yasak değil.

Konuyla ilgili olarak dünya ruh sağlığı gününde Türk Psikologlar Derneği kamuoyuna duyurduğu bildiride şu tespitlere yer verdi:

"Ruh sağlığı alanında disiplinlerarası bir bakış açısıyla çalışmayı kolaylaştıracak diğer yasal düzenlemeler de yetersizdir. Psikolojinin gelişmiş olduğu pek çok ülkede psikologların, psikolojik danışmanların, sosyal hizmet uzmanlarının, psikoterapi/ psikolojik danışma hizmeti verenlerin görev ve sorumluluklarını tanımlayan yasalar vardır.  TÜRKİYE İSE YASASI OLMAYAN BİR AVUÇ ENDER ÜLKEDEN BİRİ OLMAYA DEVAM ETMEKTEDİR.

Meslek yasasının engellenmiş olmasının en vahim sonuçlarından bir tanesi, yılda ortalama 30-35 en az yüksek lisans düzeyinde klinik psikoloji mezununun kendilerini ait gördükleri ve denetlendiklerini bildikleri bir meslek odasının oluşamamış olmasıdır. Odanın olmayışı, kimlerin psikolojik yardım verebileceği konusundaki standartları da belirsiz bırakmıştır. Bu belirsizlik alanında bir bölümü psikoloji eğitimi bile görmemiş birçok kişi denetimsiz çalışmalar yapabilmektedir. Yasa ile denetim olanağı tanınmadığı için ortaya çıkabilecek “yanlış” uygulamaların açıklamasını akademisyeniyle ve uygulamacıları ile psikoloji camiası değil, yasayı yıllardır engelleyenlerin yapması gerekecektir.
 Psikologların çalışmaları ve etkinliklerinin tıbbi model içinde ve “yardımcı sağlık personeli” olarak tanımlanması, ülkemiz dışında psikolojiyi bağımsız bir bilim ve uygulama dalı olarak kabul etmiş hiçbir ülkede rastlanmayan bir anlayıştır. Psikolojinin gelişmiş olduğu pek çok ülkede, psikologlar mesleklerini hiyerarşik bir işleyişten bağımsız olarak icra edebilmekte, dolayısıyla disiplinlerarası çalışmalarda doğru ve işlevsel bir şekilde yer alabilmektedirler."