Küresel Şizofreninin Eşiğinde Miyiz?
Profesör annesini öldüren kız öğrenci, evini terk eden karısını ve ailenin diğer beş üyesini katleden genç koca, anne-baba ve kardeşlerinin hayatına son veren kadın, sevgilisini öldürüp, kafasını keserek çöpe atan genç adam…
Bu haberler, artık manşetlik değer taşımıyor. Her gün önünden geçtiğimiz bir toplumsal histeriyle karşı karşıyayız. Günümüzde, can, mal, ırz düşmanlığı suçunu hiç tereddüt etmeden işleyebilecek ve azımsanmayacak kadar çok insan var çevremizde. Suçluların çoğu da akıl hastası değil. O halde sebep nedir? Tahammülsüzlük mü? “Öteki”nin duygusuna kayıtsızlık mı? Yoksa empati eksikliği ve bencillik yükselen bir trend mi?
Aydınlanma çağının öngörülerine göre, dünya modernleştikçe şiddet azalmalıydı. Dünya, geçmiş asırlara göre daha müreffeh fakat hayat standartlarının yükseldiği, zenginliklerin arttığı toplumlarda şiddet azalmıyor, hatta artıyor. O halde toplum neden böyle oldu? Dünya topluluğu nereye gidiyor?
Kılıç Çekmek mi, Aklı Kullanmak mı?
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Toplum Psikolojisi adlı kitabında tıpkı bir doktorun hastasını ameliyat etmesi gibi toplumu yakından inceliyor ve bilimin sorduğu soruya somut veriler eşliğinde yanıt arıyor. Tarhan, bireysel ve toplumsal şiddet bağlantısını tanımlarken, tarih boyunca sorulan, “Kılıç çekmek mi, aklı kullanmak mı?” sorusuna verilen cevabın, şiddetin psikolojik dinamiğinde temel belirleyici bir rol oynadığını söylüyor.
Bu psikolojik dinamiğin altında yatan sebepte ise şiddeti yöntem olarak benimseyenlerin çocukluk dönemlerinin yanı sıra, yetiştikleri kültürün de etkisi olduğunu vurguluyor. Yazar, bireysel ve toplumsal şiddet ilişkisini irdelerken, öfke kontrolünün eksikliği üzerinde duruyor. Örneğin, eğlenceyi hakkı gibi gören gençlerin, engellendiklerinde, en yakınlarına bile acımadan şiddet uygulayabildiklerini söylüyor.
Bireyler arasında olduğu gibi, toplumlar arasında da güç ve kişilik çatışmalarının temel psikolojik dinamiği taşıdığından bahsediyor Tarhan. Kitabında, hem geçmişteki toplumları inceliyor hem de günümüz toplumunu biyolojik ve psikolojik verilerle tahlil ediyor.
Şiddet Uygulayan, Ruhen Hasta Olabilir mi?
Toplumumuzda özellikle son dönemlerde yaşadığımız olaylara bakınca, “Acaba küresel bir şizofreninin eşiğinde miyiz?” sorusu geliyor aklımıza ister istemez. Psikiyatri merkezlerinin ve psikoloğa giden insanların sayısının arttığı bir çağdayız. Uzmanlar, birçok hastalığın sebebinin “stres” kaynaklı olduğunu söylüyor.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, suç ve akıl hastalığı ilişkisinin üzerinde duruyor ve “Şiddet uygulayan, ruhen hasta olabilir mi?” sorusunun sık sorulan bir soru olduğunu fakat vakalar incelendiğinde, tedavi gören bir akıl hastasının suç işleme potansiyelinin toplum ortalamasından düşük olduğunu söylüyor. Tarhan, küresel bir depresyonun eşiğinde olduğumuza dikkat çekiyor ve depresyonun dünyada tehlikeli boyutlara ulaştığından bahsediyor. Önlem alınmadığı takdirde, depresyonun 2020 yılında kalp krizinden sonra en tehlikeli ikinci hastalık olacağını vurguluyor.
Empatiyi Yeniden Tanımlamalı
Nevzat Tarhan, toplumdaki algı bozukluğu ve iletişim çatışması üzerinde duruyor. Toplumda ortak bir ideal oluşmazsa, o toplumun özgeçmişinde, kimliğinde ve hedeflerinde bozulmalar yaşanacağından bahsediyor. Bir toplumun kimliğinin ve özgeçmişinin nasıl yok edildiğini ve ne tür sebeplerin toplumda şizofrenik bozulmalara yol açtığını açıklıyor. Toplumdaki iletişim bozukluğunun en önemli sebeplerinden biri olarak da stigmatizasyon adı verilen sosyal damgalamayı gösteriyor ve buna çözüm olarak da empatiyi sunuyor.
Tarhan, empatiyi yeniden tanımlıyor ve halk arasında kabul edilen empati tanımının yanlış olduğunu, empati kavramının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini, empatinin sandığımızdan daha derin bir anlamı olduğunu vurguluyor kitabında. Yazar, empatiyi geniş bir alanda inceliyor ve özellikle toplumsal empati üzerinde durarak empatinin ezberleri bozan bir tanımını yapıyor. Tarhan, empatinin koruyucu ruh sağlığı etkisinin olduğundan bahsediyor ve empatiyi sosyal hayatımıza uyguladığımızda, “zihinsel hijyen” sağlayacağını ve evde, işte, toplumsal hayatımızın her alanında ilişkilerimizi düzenleyeceğini vurguluyor. EBM HABER
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.