Cumhuriyet İle Büyüyen Kadın: Neriman Samurçay

Cumhuriyet İle Büyüyen Kadın: Neriman Samurçay
Türkiye’de sanat ile psikolojiyi bir araya getirmeyi kendine şiar edinen Profesör Dr. Neriman Samurçay’ın biyografisi nehir söyleşisi formunda yayınlandı.

Fulya Canşen / ntvmsnbc.com


Profesör Dr. Nermi Uygur kitaplarından birinde Almanlar ile Türkleri karşılaştırırken aşağı yukarı şöyle demişti: ‘’Almancada ‘quatschen’ adlı bir kelime var, gevezelik etmek anlamında kullanılıyor. Türklerin her gün yaptığı ‘quatschen’ için Almanlar terapistlerine para ödüyorlar.” Çok doğru bir saptama. Bu yüzden Almanya hem psikanalizin hem de pek çok terapi yönteminin vatanı sayılır. Masal terapisinden psikodramaya, aile diziminden sinema terapisine kadar… Yeni okuduğum bir kitap de hem terapi hem de nehir söyleşileri konusundaki ön yargılarımı sarsmayı başardı. Bircan Kırlangıç Şimşek’in Ankara’nın en tanınmış psikologlarından Profesör Neriman Samurçay ile yaptığı 238 sayfalık nehir söyleşi ‘Cumhuriyet ile Büyüyen Kadın’ okuyucuyu aynı zamanda tarihte kısa bir yolculuğa çıkardığı için de ilgi çekici.

Samurçay, “Ben 1923’te Atatürk dünyasına adım atmışım. Cumhuriyet ile birlikte” diyerek başlıyor hikayesine. Sonra doğduğu kent Denizli’den İzmir’e taşınmışlar. İzmir’de Atatürk’ü İran Şahı ile birlikte üstü açık bir arabada gördüğünü anlatıyor. Arnavutluk göçmeni olan anne ve babasının – ilk çocuk öldükten sonra - ikinci çocuğu Neriman Samurçay. Babasını çok seviyor ama annesiyle ilişkisi mesafeli. Ankara’daki Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nde felsefe okuduktan sonra doktorasını, Türkiye’de -alanı henüz tam olarak tanımlanmamış olsa da- psikolojide yapan Samurçay, Paris’te klinik psikoloji ve bazı yansıtmalı testler üzerinde çalışmalar yürüttü. Samurçay sanat ve psikoloji arasındaki uyumun Türkiye’deki mimarı sayılır. Eşini hayattaki en büyük şansı olarak anlatan Neriman Samurçay’ın en büyük şanssızlığı ise büyük kızının genç yaşta kansere yenik düşmesi olmuş. Samurçay, yaşama öyle sıkı sıkı tutunmuş ki, kendi kanserine hiç yüz vermemiş. Samurçay’ın 88 yıllık hayatı vefalı dostlarıyla dolu. Samurçay ile söyleşen Bircan Kırlangıç da hem dostu hem öğrencisi. Bu da kitaba ayrı bir tat veriyor.

Kitapta beni en çok şaşırtan Neriman Samurçay’ın hastalarıyla da dostluk kurması ve her türlü sorunuyla yakından ilgilenmesi. Kitabı okurken Neriman hoca Almanya’da olsa sırf bu yüzden fazla iş yapamazdı diye düşündüm. Bana unuttuklarımı hatırlattığı için ben de Cumhuriyet ile büyüyen kadın Neriman Samurçay’a çok şey borçluyum.

Bu haber toplam 9694 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.