Çağımızın hızla yayılan güzellik ve zayıflık takıntısı özellikle genç kızları etkiliyor, modellere özenen gençler için zayıflık psikolojik bir sorun olmaktan çıkıp ölüme kadar gidebiliyor. Televizyondan internete kadar her yerde karşımıza çıkan etkileyici vücutlar, kendini beğenmemeye, buna bağlı psikolojik ve fizyolojik  rahatsızlıkların belirmesine yol açıyor. Bu hastalıklar içerisinde en riskli olanlardan biri olan bulimia hastalığı hakkında tüm merak edilenleri açıklıyoruz.

Bulimia nedir?

Psikolojik nedenlerle sürekli yeme ve yediklerini çıkarma döngüsünün kronik bir hal almasına uzman dilinde bulimia adı verilir. Bulimia nedir sorusunu merak edenler için daha detaylı açıklamak gerekirse, bu hastalığın açlık krizleri ve aşırı yeme – kusma hali ile karakterize olduğu söylenebilir. Yani bulimik olarak nitelendirilen hastalarda sık sık ve aniden gelen açlık krizleri ile aşırı kalori alımı gerçekleşir. Bulimik hastalar hissettikleri bu ani açlığı dizginleyemez ve çoğu zaman toplum baskısı nedeniyle bu krizlerini gizli gizli yiyerek saklar.

Bulimia hastaları ne kadar yediğini anlayamadığından dolayı yeme krizleri sonrasında suçluluk duygusu yaşar ve kendini zorlayarak istifra eder. Yediklerini kusmakla yetinmeyen bu hastaların bir kısmı kilo vermek için müshil gibi ilaçlar ya da idrar arttırıcı maddeler kullanarak riski daha da arttırır. Kilo almamak adına spor yapmaya çalışanları olduğu gibi genelde oldukça sıkı ve ölümcül diyetleri tercih etmektedirler. Tahmin edileceği üzere bulimianın nedenleri psikolojik temelli  olduğundan bu kişiler ne denli zayıf olursa olsun kendilerini çoğu zaman kilolu ve hatta obez olarak görürler.

Dünya genelde her 100 kişiden 1’inde görülen bulimia hastalığı, genelde genç kızları hedef alan bir hastalıktır. Ancak araştırmalar son yıllarda genç erkek nüfusta da bulimia sayısında ciddi bir artış kaydetmiştir. Özellikle kilo korumak adına aşırı spor yapan ve sağlıksız ilaç kullanan erkek oranında artış bulunmaktadır. Yine de her 100 bulimik bireyin 90’ı kadındır.

Bulimia hastalığı ne zaman ve nasıl olur?

Bulimia hastalığının en çok etkilediği kitle erken yetişkinlik dönemindedir. Bu rahatsızlıktan mağdur olan bireyler açlık krizleri ile birlikte kendini beğenmeme ve kilo alma korkusuna eş zamanlı olarak kapılır, genelde bu krizlere yenik düşseler de zorla istifra ederler. Bulimia korkulanın aksine kilo alma ile değil sağlıksız bir şekilde aşırı kilo kaybıyla devam eder. Zamanla vücudun adapte olması ile kilo kaybı durabilir ve vücut yine normal kilosuna ulaşabilir ancak ilerleyen dönemlerde yine açlık krizleri baş gösterir, hasta ilaçlara ya da kusmaya yeniden başlar. Bu nedenle hastalığın stabil bir seyirde olmak yerine rutin bir döngüye girdiğini söylemek mümkündür.

Bulimianın nedenleri nelerdir?

Bulimia için tek bir nedenin varlığından söz edilemez, toplumsal faktörlerin baş rolde olduğu bu rahatsızlığın altında genetik faktörler dahi yatıyor olabilir. Son dönemde görülen yeme bozukluğu rahatsızlıklarının birçoğundaki artış ise batılı ülkelerce belirlenen ideal güzellik algısından kaynaklanmaktadır. Ünlü isimlerin ”ideal” olarak nitelendirilen görünüm ve ölçülerine sahip olmak ve bu sayede kendini topluma kabul ettirmek isteyen genç kadınlar için yeme bozukluğuna dayanan rahatsızlıklar kaçınılmaz olabilmektedir.
Bireylerin kendini topluma görünümü aracılığıyla kabul ettirme kaygısının altında ise yalnızca basın ve sosyal medyanın yarattığı güzellik algısı değil, bu algıyı destekleyen aile ve arkadaş çevresi de yatar. Ailesi tarafından hatalı şekilde yönlendirilen, özgüven eksikliği ile büyüyen ya da arkadaşları arasında kabul görmediğini düşünen çocuklar için ilerleyen yıllarda psikoloji temelli açlık krizleri ve kendini kusmaya zorlama gibi durumlar ile karşı karşıya kalma riski daha yüksektir.

Bulimia belirtileri nelerdir?

Yalnızca bulimia değil, birçok yeme bozukluğu kaynaklı rahatsızlık giderek artış göstermekte ve tanı koyma amaçlı bazı bulgulara dikkat çekilmektedir. Bu rahatsızlıklarda ne denli erken müdahale edilirse o kadar kısa sürede sonuç alınacağı unutulmamalıdır. Yeme bozukluğu belirtileri ise genel olarak şu şekilde sıralanabilir:

*Gizli gizli yemek yeme alışkanlığı
*Kendi görünümünden ve bedeninden rahatsız olma
*Kişinin sürekli olarak kilo almaktan korkması
*Kişinin beslenme düzeni nedeniyle kendini yargılaması
*Kusma isteği
*Kendi bedenini daha zayıf beden ölçüleri ile kıyaslama hali

Bulimia belirtileri olduğu düşünülen kişinin bir an önce uzman bir hekim tarafından muayene edilmesi gereklidir. Psikoterapist tarafından yapılan detaylı bir değerlendirme sonucu tanısı konabilen bu rahatsızlığın ne derece yaygın olduğu unutulmamalı ve doktora danışmaktan çekinilmemelidir. Öyle ki birçok ünlü isim bu rahatsızlık ile hayatının farklı dönemlerinde mücadele ederek gündeme gelmiştir. Örneğin Prenses Diana Bulimia hastalığı ile yıllarca mücadele etmiştir.

Bulimia tedavisi nasıldır?

Uzun yıllar yapılan çalışmalar sonucunda yemek yeme bozuklukları kaynaklı rahatsızlıklar üzerinde en etkin tedavinin psikoterapi ile sağlandığı görülmüştür. Ancak bilişsel davranış terapisini temel alan bu yöntemin yetersiz kaldığı durumlarda psikodinamik yaklaşımla tedavi denenebilir.  Her 3 bulimik hastadan 1’i psikoterapi tedavi teknikleri sayesinde kalıcı olarak ve ayakta tedavi edilebilmektedir.

Kaynak:www.aktuelbilgiler.com